Eskiden bir ürünü bulmak için saatlerce mağaza mağaza gezerdik. Şimdi telefonumuzdaki uygulama bizi bizden iyi tanıyor. Hatta bazen daha aramadan aradığımız ürünü karşımıza çıkarıyor. Peki bu nasıl oluyor? Cevap basit: Yapay Zeka sayesinde.
Perakende ve e-ticaret sektörü yapay zekayla adeta evrim geçiriyor. Sadece satış yapmak değil mesele. Müşteriyi anlamak, doğru zamanda doğru ürünü önermek, hatta "bu kişiye bu fiyattan satsak daha çok alır" diyebilmek artık mümkün. Amazon ya da Trendyol’un sana özel önerilerde bulunması boşuna değil.
Bugün bir e-ticaret sitesine giriyorsunuz, “merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?” diyen bir sohbet botu karşılıyor sizi. Bu botlar, gerçek bir müşteri temsilcisinden farksız. Üstelik gece üçte bile cevap veriyorlar. Alışverişin hızını ve keyfini bozmuyorlar.
Yapay Zeka yalnızca ön yüzü değil, arka plandaki işleri de hızlandırıyor. Örneğin stok yönetimi... Eskiden yanlış tahmin yüzünden ya ürünler elde kalırdı ya da yok satardı. Şimdi ise hangi ürün ne kadar satılır, ne zaman talep artar, hepsi algoritmaların radarında.
Bir de fiyat meselesi var. Fark ettiniz mi, bazı ürünler aniden ucuzluyor ya da bir anda pahalanıyor? Bu da yapay zekanın işi. Rakipleri izliyor, stok durumuna bakıyor, hatta hava durumuna göre bile fiyat belirleyebiliyor.
Tüm bunların ötesinde, müşteri yorumlarına bile göz kulak olan bir sistem var artık. Yorumlarda geçen kelimelerden memnuniyet ya da şikayet seviyesini anlayabiliyor. Yani bir nevi duyguları okuyor.
Kısacası, yapay zeka sayesinde alışveriş deneyimi bambaşka bir boyuta geçti. Bu değişimin içinde olan markalar kazanıyor. Olmayanlar ise ne yazık ki geride kalıyor. Artık mesele sadece ürün satmak değil, müşteriyi tanımak, anlamak ve ona özel davranmak.
Yapay zekâ, mağazaların yeni vitrini, markaların gizli silahı oldu diyebiliriz.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.