Tek kişilik ordudur usta
15 Kasım 2017, ÇarşambaTweet |
Ülkemizde meslek eğitimi kör’dür topaldır. Eskiden tesadüfen meslek sahibi olan bizler şimdilerde zorla bile eleman bulmamız imkânsız hale geldi.
70-80 li yıllarda ortaokula çocuk göndermek zordu ve köylerde yaşayanların büyük bölümü mesleğe zorunlu olarak tercih ederlerdi. İşine devamlılık gösteren herkes bir sanat dalında ustalığa kadar yükselir ve ilkokul mezunu ustalar olurlardı. Aslında bugünde durum değişmiş değil örneğin Odalarda denetim kurulu üyesi olmak için lise mezunu şartı geldiği için 3 kişilik lise mezunu sayısını bulmakta zorlanıyoruz. Hal böyleyken yıllardan beri yazıp, söyleyip durduk ama anlatamadık geldiğimiz noktada işyerleri çıraksız ve kalfasız durumda bırakın çırağı kalfayı vasıfsız elaman bile bulmak mümkün değil.
Bir iş yerinde bir usta neler yapar?
Dükkânını temiz tutmalıdır, Müşterilerilerin angaryalarını yapmalıdır, herkese güler yüzle karşılamalıdır, fabrika ve reklam amaçlı marketlerde satılan ürünleri bedavadan biraz ucuza monte etmelidir, muhasebeci kadar bilgili, değişen maliye ve sgk kanunlarına takip etmelidir, ve ay içinde onlarca fatura, vergi vs ödemeleri yapmalıdır, evinde eşini ve çocuklarını ihmal etmemelidir, kredi çekip kazanamadığı için verdiği açığı kapatmalıdır, malzemeciye 1 gün borcunu aksatmamalıdır, müşterisi sıkılmasın diye çek senet, kredi kartı istememeli istediği zaman ödemelidir, biraz gecikince ‘borcum yok’ inkarıyla karşılaşmalıdır, işyerinde ürettiği mamulleri 7.8.9.10 kata taşımalıdır, asansör çok değerlidir kullanmamalıdır, işyeri denetiminde tüm kurumların istediklerini eksiksiz yapmalıdır, çalıştırdığı işçilerin primlerini devletin ödediği ve birçok devlet desteğiyle piyasaya hakim olan dev şirketlerle fiyatta ve kalitede rekabet etmelidir ve bunlardan ucuza iş yapmalıdır, müşteri toplu işlerde bu firmalara bu firmaların yapmadığı/yapamadığı işlere çerez parasına yapıp takmalıdır. İhale kanunu ve doğrudan teminlerde tamamen yerek esnaf ve sanatkar saf dışı edilmiş çantacılara yem olmuşuz, İşte bu kadar yük yüklenen ustaların yanına neden çırak gitmiyor diye soracağız güldürmeyin Allah aşkına.
Çırak neden gelmelidir?
Evet, bugün çırakların gelmesi için bir cazibe söz konusu değildir. Çünkü devletimiz ve çevremiz insanları ‘masa başına ‘ yönlendirmiştir. Oysa çalışarak üreterek bu gençler daha çok kazanıp daha rahat yaşayabilirler ancak çalışana ödül yerine dayak atarsanız, çalışmayana sosyal yardım diye bakarsanız gelinen son nokta bu olur.
Yarınlarda bugünden sanat sahibi olan gençler iyi paralar kazanacaktır. Devletimiz çırak ve meslek edinmede bazı özel durumlar yaratmalıdır. Teog kalktı ve bir nevi eski siteme dönüldü işte tam bu noktada derhal meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezlerinin ortaokul bölümüne açıp çocuklar 5. Sınıftan itibaren sanayiye girmelidir. Bu iki önemli başlığı devletimiz yapmak durumundadır hatta SGK primlerine askerliğe kadar devletimiz karşılamalı ve sanayide ki susukunluğu kırmalıdır.
20 yıldır Çıraklar için yurt diye diye dilimizde tüy bitti. Valimizi tam anlatıyoruz gidiyor, yeni gelene bir daha anlatıyoruz o da gidiyor bir daha anlatıroyuz o da gidiyor arkadaş bu işte kesin ve kalıcı bir yol bulunmalıdır laf açılmışken Vali ve Kaymakamlar sık sık değişmemelidir. Daha yakında Karpuzlu Kaymakamlığı ile ilgili bir yazı kaleme almıştım daha konuyu kaymakam bey ne yapayım edeyim derken gitti yenisi geldi. Demem o ki devletimizi idare edenler sık sık değiştiğinde de bazı sorunlar karmakarışık oluyor.
İşte yukarıda saydığımız yükümlülükleri başarıyla yürüten ustalarımız ile bu akşam Ustalara Vefa gecesinde bir arada olacağız. Saat 20 00 dan itibaren TvDen den canlı olarak izleyebilirsiniz.