Canımıza tak etti gari
23 Ekim 2013, ÇarşambaTweet |
Biz; adil ve eşit şartlarda çalışmak istiyoruz.
Aydın Marangozlar Odası olarak yıllardır söyledik ve papağan gibi tekrardan da rahatsız olmadan söylemeye devam edeceğiz.
2001 yılındaki projelerimiz (ortak kullanım ve ortak satış mağazası) in arkasındayız. Bu bizim olmazsa olmazımız ama bunlar o tarihten beri olmadığı gibi her gün yok olan, kazandıklarını kaybeden, pazarda rekabeti ve rekabet gücünü kaybeden bir seyyar meslek haline dönen Marangoz ve Mobilya imalatçıları olarak "YETTİ GARİ" diyoruz.
Neden mi?
- Üretim yaparak geçimini sağlayan insanlarımız artık çarklarını çeviremez hale geldi.
- elinde olan varlıklarını ya kaybettiler ya da koruyamaz hale geldiler.
- başkalarına sürekli katkı yaparlarken yardıma muhtaç hale geldiler.
-Kayıtdışı, kaçak, orta ve büyük işletmeler her gün büyürken devlet denetiminde olan sanatkârların yok olması artarak devam ediyor.
- Değişik sorunlardan dolayı tanınan bazı sosyal haklar ve maliyedeki sorunlardan dolayı bir sürü sözde yeni firma kuruldu ama hepsindeki temel amaç ya günü kurtarmak ya da devletin verdiği teşvik veya sosyal güvenlik karmaşasından kurtulmak içindir.
- Devlet kurumlarımızın denetimi sadece belirli adreslerden öteye geçmedi ama inşallah bundan sonra bunu başarabiliriz.
- Biz kimsenin ekmeğiyle oynama niyetinde değiliz. Biz ömrümüzü verdiğimiz mesleğimizden kazanacağımız helal paralarla çoluk çocuğumuzun rızkını temin etmekle meşgulüz. Biz devletten sadece adil ve eşit şartlarda çalışabileceğimiz şartların oluşturulmasını talep ediyoruz.
- Menfaat olunca insanların inancını, ideolojisini bir kenara bırakıyor? Oysa bizi biz yapan değerler toplumumuzun dini ve milli değerlerine saygılı ve bağlı olmamızdan değil midir? Artık sanayide herkes kanunsuz ve kuralsız yaşamanın kurtuluş olduğunu inanmaya başladı? Bu en büyük tehlike değil midir?
Vatan ve millet sevdalısı, devlet ve halkı için canını seve seve verecek bu insanların hiç mi değeri yok? Sorusu canımızı acıtmıyor mu? Toplumda dostluk , barış ve kardeşliğin temeli olan ve bu konuda ciddi bir misyon üstlenen sayıları 3 milyona aşkın olan esnaf ve sanatkarlar bu kadar değersiz midir?
Toplum mühendisliği ve büyük projelere takılıp kalan zat-ı âliler, artık bu sese bir kulak verin. Kulağınız varsa! Bu feryada hissedin kalpleriniz mühürlenmemiş ise? Bizim derde çare bulun bizleri gözden çıkarmadıysanız, şunu bilin ki bizleri yüzyıllar boyunca yok sayanların yok oluşunu gördük ama bizler hala üretmeye ve memleketimizi kazandırmaya devam ediyoruz.
Siz hiç kayıtdışı/kaçak çalışanla kalkına bir ülke gördünüz mü? Siz hiç sadece sermayenin hâkim olduğu ve tüm sorunlarını çözmüş bir ülke gördünüz mü? Siz hiç esnaf ve sanatkârsız bir toplumun üretimi artırdığını gördünüz mü? Biz ülkemiz ve ailemiz için çalışmaya devam ediyoruz edeceğiz ama bir gün gelecek yaşanan bunca sorun ve acıları yaşatanlarla dünyada ya da ahrette hesaplaşacağız. Bizim hesaplaşmamız dövüş ve kavga ile olmaz/olamaz. Biz Allah’a sığınır ve onun bize verdiği güç ve kuvvetle her türlü zorluğu aşarız. Peki ya hakkımızın yenmesine engel olamayanlar sizler bu vebalin altından nasıl kalkacaksınız?