Kavgalar bize bir şey kazandırmaz!
16 Eylül 2015, ÇarşambaTweet |
Bir şeyi daha iyi yapmak adına verilen uğraş ve mücadeleyi (kavga) diye tabir edersek bu kavga desteklenebilir. Aslında burada kullanılan "kavga" ifadesi yerelde " daha çok çalışmak ve mücadele etmek" anlamında kullanılır oysa bugün anlatmaya çalıştığım kavgalar yerel ve ulusalda gerçek anlamda verdiğimiz kavgalardır.
Aydın'da kavga var mı?
Aydında kavgalar hiç bitmemiştir. siyaseten yaşadığımız dönemlere baktığımızda her zaman " sen kimsin, sen benim kim olduğumu biliyor musun" kavgaları mevcuttur. Eski Belediye Başkanlarımızdan Hüseyin AKSU dönemine bakın "partilerde görevli ve yetkili vekil hatta bakanlarla kavgalıdır". Burada Aksu haklıdır veya karşı taraf haksızdırı sorgulamıyorum. Her olay kendi durumunda ve şartlarında değerlendirilir. Sonrasına geliyoruz. Sayın Aksu hala iddia ediyorum Aydın tarihindeki en verimli başkanlarımızdan biridir. Ancak; malum siyasetteki arkadaşlarıyla verdiği kavgalar sonucunda Aksu dedi ki "Bu adamlarla ben istediğimi yapamıyorum, Ankara'ya vekil olarak gidip Aydın’a daha çok hizmet edeceğim dedi vee sonuç malum belki de Aydın ve ülkeye daha çok hizmeti olacak kişi siyaseten bitirildi.
Aksu'nun istifasıyla belediye başkanı seçilen Sayın İlhami ORTEKİN seçim döneminde AK Parti'den aday oldu ve ben o gün bu birlikteliğin AK Parti ve Aydın'a bir şey kazandırmayacağını ısrarla yetkililere söyledim, ancak Ortekin AK Parti adayı oldu ve herkesin bildiği üzere seçim sonuçları kesinleştiği andan itibaren Ortekin AK Parti yerel yetkilileri kavgası başladı ve burada da amacım " şu haklı bu haksız demek değildir" sonrasında herkes çok iyi biliyor ki Belediye "şunu yapacağım dedi" Yetkili siyasetçiler " yaptırmam" dedi bunları diyenlerden bir taraf belediye başkanları diğer taraf il başkanı veya vekillerimizdi ve bir örnek daha vereyim şu anki doğumevinin olduğu yere Belediye Başkanı Ortekin "Olmaz" derken dönemin yetkilileri "biz yaptırırız" dediler ve doğal olarak Ankara bağlantılı yetkililer galip geldi ve sonrasında biliyor musunuz doğumevini su bastı ve aylarca kapalı kaldı.
İşte yaşanan bu kavgalı, gürültülü dönemlerin ardından ve sağ partilerin " Aydın’a ne yapsak oy veriyor" algısı sonucu yıpranan MHP ve AK Parti güçlü adayla çıktı ve AK Parti’den aday olamayan Ortekin DP aday olunca o dönem seçim önü yazdığım bir yazıda " Seçimin Galibi 500 oy ile belli" demiştim ve nitekim sağdaki kavgalar ve tabanda yaşanan komedilerden sonra CHP Adayı Sayın Özlem ÇERÇİOĞLU seçildi ve akabinde AK Parti’nin projesi olan Bütünşehir Yasasıyla Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız da Özlem ÇERÇİOĞLU oldu. Sayın ÇERÇİOĞLU için bir yazıda bahsettiğim " Ankara'da Tayyip ERDOĞAN, Aydın'da Özlem ÇERÇİOĞLU" bunlar istemedikçe kimse bunları gönderemez demiştim. Nitekim bu konuda CHP oyları da Aydın’da artmıştır. Ancak geldiğimiz nokta sanki yine bizi "tarih tekerrürden ibarettir" noktasına götürüyor.
Aydın Valisi ve AK Partili siyasetçilerimizin Aydın Büyükşehir Belediyesi ile kavgalı olmasından kim ne kazanır? Kim ne kaybeder?
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve muhalefet partilerimizin kavgası kime ne kazandırır, kim ne kaybeder?
Halk gözünde "Devlet malı olan Cumhurbaşkanlığı sarayı, Ankara'da Atatürk Orman Çiftliği içindeki yolun kapatılması ve Aydın Atatürk Meydanı’ndaki kavgalar kime ne kazandırır, kim kaybeder?
Aydın Büyükşehir Belediyesi ile 17 ilçe belediyemiz kavga etse hatta aynı partiden seçilmiş başkanlarımız kavga etse kim ne kazanır, kim kaybeder?
Merhum Valimiz Recep YAZICIOĞLU'NUN hayali ve projesi olan jeotermal enerjiyle Aydın’ın 6 ay ısıtılıp, 6 ay soğutulmasını neden gerçekleştiremedik?
Yine Merhum Valimiz döneminden beri bir türlü Aydın havaalanını neden açamadık?
Çevre yolu neden açılamadı? Niye hala sürüncemede?
Sorular çok ancak yaşadığımız gün kavga günü değildir. Herkes kılavuzunu, danışmanını iyi seçecek ve geçmişten ders alıp yarınlarda ülkemiz ve şehrimizin menfaatine neler uygun ise herkes bu noktada haz almasa bile bir ve beraber olacak. Ülkemizin ve şehrimizin sorunları çoktur. Bize önderlik eden agabeyler, ablalar bizlere iyi örnek olacaklar ki yarınlarda biz de geriden gelen gençlerimize yeni ufuklar açabilelim. Kavgalardan galip çıkmak ülkemiz ve şehrin aleyhine olacak ise bu demektir ki yarınlarda hep birlikte kaybedeceğiz. Gelin el ele verelim, kırgınlıkları, küskünlükleri ve egolarımızı aşıp birbirimize ağabeyim, ablam, kardeşim diye sarılabilelim buna gerçekten ihtiyacımız var.