BİMER ve ADÜ’ye dost eleştirisi
8 Mayıs 2013, ÇarşambaTweet |
BİMER'in (Başbakanlık İletişim Merkezi) gerçekten kuruluş amacı ve gayesi çok güzel ve çözümsüz kalan sorunların çözülmesi için yeni bir birim ve destekledik ancak; gelin görün ki, hemen kendimize benzettik bile?
Neden mi? Bu kuruluş, aksayan kamu kurum hizmetleri, çözülemeyen sorunların çözülmesi için kurulmuş birim ancak yaptığım 2 kurum ile ilgili müracaatlarda gördük ki sistemin sorumluları hemen ilgili bakanlığa onlar bir alt birimine valilik derken en son sorun yaşayıp ta normal prosedüre göre çözüm üretemeyen yerel çalışanlara kalıyor.
Oysa ben Maliye ve SGK kurumlarında sorunuma çözemediğim için müracaat ettim yani “ bu sorun yerelde çözülmüyor lütfen siz çözün” demek için yazıyorum ancak sonuca geldiğimizde yaşadığım ve çözümsüz kalan prosedür yazılı cevap olarak geliyor.
Burada Aydın Vergi Dairesi çalışanlarına teşekkür ederim. 2 müracaatımı hem e- pota yoluyla hem de sabahında yazılı olarak ulaştırdılar. Ancak; SGK kurumumuz verdiğim dilekçe ve BİMER 1'inci müracaatıma cevap vermedi, tekrar yazdığımda “tarafıma yazılı olarak cevap verildiği” söylendi, ancak halen daha gelmedi o cevap. Uzaya mı gönderdiler, yoksa Aydın'daki postacı mı yolu şaşırdı bilmiyorum. Sonra 3'üncü kez BİMER'e yazdıktan sonra detaylı bir cevap alabildim, ancak e-posta kanalıyla halen daha yazılı cevaplar yok. İşin en ilginç yanı SGK kurumunda ilgili bayan şef memurun “Söyleyin Süleyman Algün’e, kendine yazışacak birilerini bulsun” şeklindeki tepkisiydi. Oysa benim amacım hakkımı aramak, sorunumu çözmekti!
BİMER aldığı dosyaları hemen ilgili kurumun alt birimini değil de, çözüm mercilerine ulaştırmalı. Yoksa buradaki memurları boşuna çalıştırmanın ve hak arayan bizlere “Biz ona daha neler yapacağız” dedirtmenin, cephe aldırmanın ötesinde bir işe yaramıyor. Hatta hak ararken biraz daha ekstra dayak yiyoruz. Benimle ilgili işlemlerde bundan sonra ek özel aleyhime ilgilinin olacağı kaçınılmaz. Yani özetle BİMER amacından sapmaya başlamıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımıza da 2 müracaatım oldu. Biri 1 haftada, diğeri 2'inci günde cevaplandı. Ama nedense aydın SGK’nın gönderdiğini beyan ettiği cevaplar, 2 aydır gelmedi. İlginç değil mi?
Adnan Menderes Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu'nu aradım. Pardon, Sayın Rektörümü arasam, yazmak durumunda kalmazdım! Rektörüm gece bile olsa cevaplardı. Odamızın Sekreteri, Prof.Dr. Cavit Bircan beyin özel kalemini aramış ve demiş ki, “efendim oda başkanımız önemli, acil ve özel bir konuda Rektör Yardımcımız ile görüşmek ister" Aradan 2 gün geçer dönüş olmaz. Bu arada şehrimizin Akil insanlarından bazılarına “Cavit beyi aradım, onunla görüşeceğim” dediğimde aldığım cevap ilginçti, “Başkanım dönüş olmaz. O asillerden çok vekillerle meşgul olur” bu cevaptan sonra sekreter arkadaşa, “ Bugün veya yarın görüşme olmayacak ise randevu talebimizi geri çekiyoruz” demesini söyledim. Hala dönüş olmadı.
Cavit Hocam, ben bir kamu kurumu niteliğinde sivil toplum örgütünün seçilmiş başkanıyım. Bugüne kadar kimseye tayin, terfi, torpil ve Özel menfaatler için gitmedim. Sizi tanımıyorum, belki çok iyi bir insansınızdır bunu bilemem, ama benim sizi ziyaret etme amacım kamu yararına ve temsil ettiğin kurumla ilgiliydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2 günde verdiği cevabın akabinde böyle bir olay yaşayınca hatırlatmak istedim ki, ben 34 yıldır sanayideyim ve 15 yıldır Oda yöneticisiyim. Biz çok seçilmiş, vekil ve kurum müdürleriyle çalıştık. Makamlar geçicidir. Allah’a hesap vereceğiz. Lütfen iş yoğunluğun varsa eleman takviyesi yap. Memlekette işsiz çok. Ama arandığınızda lütfen dönüş yapın. Bizim vekillerimizde de bu hastalık vardır. Sizin Aydınımızın en önemli maddi manevi gücü olan kurumda 'bilim adamı' sıfatınız var. Siz bari bizlere örnek olun.