Yeni Hükümet, yeni Başbakan, yeni Cumhurbaşkanı
10 Eylül 2014, ÇarşambaTweet |
Ülkemizde sessiz sedasız devrim niteliğinde süreçler yaşanıyor. Elbette bu süreçte olumlu ve olumsuz sonuçları da var ama bilinen bir şey var ki AK Parti şu ana kadar ciddi bir proje ile iktidarını daima güçlü tutmayı başardı. Bu konuda takdiri hak ediyorlar.
Sevelim sevmeyelim ortada bir gerçek var. Halk, o parti ve programına destek vermiştir. Efendim şundandır bundandır bu tartışılabilir ama asla sonuç değişmez. Bu Aydın'da da böyledir. Halkın desteğini almış ve seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanımız ve diğer başkanlar bir daha ki seçime kadar bizim başkanımızdır. Efendim çalışıyorlardı, çalışmıyorlardı aslında şu şöyleydi böyleydi her ne dersek, diyelim sonuç değişmez. Eğer bir başarı veya başarısızlık var ise, bu vebal ve sorumluluk oy veren ve alandadır.
Şimdi yeni hükümet ve Cumhurbaşkanımızın ilk icraatlarına bakalım. “Torba yasa” için meclis olağanüstü toplandı. Yeni Hükümet ve Cumhurbaşkanımızın ilk icraatı olacak ve milyonlarca insan sevinecek? Peki, bu insanlar bu duruma gelirken neden tedbir alınmadı? Neden bu kadar sorunun içine çekildi bu insanlar dediğimizde, “Şimdi orasını kurcalama” dediğinizi duyar gibiyim. Neden mi? Ya Hükümet, ben bu Torba yasayı çıkarmıyorum derse? Endişe ve korkusu hemen hemen herkeste var da ondan. Buna benzer örnekler, Aydın içinde geçerlidir. Ama bunlar hiçbir zaman sonucu değiştirmiyor. Taki halkımızın çoğunluğu anlayana kadar sürer gider bu süreç. Efendim Aydın kaybediyor? Umurumda değil. Efendim Türkiye kaybediyor? Umurumda değil, algısı aslında en büyük tehlikelerden biridir.
Ülkemizde seçimle yönetilen her yer ve birimde sorunlar aynıdır. Muharrem İnce gibi ortaya alternatif olabilecek olanları bile İnce ince çürütür bu sistem. Çalışmayana 'Neden çalışmadın' demez ama çalışana yaptıklarından dolayı hesap sorar. Halkımızın günlük yaşamında ki ihtiyacı olana ulaştığı sürece kimse mevcut duruma karşı çıkmaz yani bu sorun aslında sağ, sol ileri geri sorunu değil Dünya'da uygulanan ekonomik düzenin doğurduğu olağan bir durumdur.
Geçenlerde ABD'de yapılan bir anket sonucuna göre halkın yüzde 70'i demiş ki, “Eğer bizim yaşamımız daha iyi olacak ise ABD'nin başka ülkeleri daha fazla sömürmesinde bir sakınca yok” sonucu aslında meseleyi özetliyor. Eğer ekonomide ve yerel yönetimlerde bazı temel değişiklikler ve zihniyet değişikliği olmaz ise Yeni Hükümet ve Cumhurbaşkanımızın ve yereldeki Başkanlarımızın yapabileceği çokta bir şey yok. Yani tarih tekerrürden ibaret olacak.
2001 yılında Merhum Yazıcıoğlu’na, “Başbakan ol da bizi kurtar” diyen üyemize verdiği cevapla sözümü bitireyim. “Sen değişmedikten sonra, siz değişmedikten sonra, sistem değişmedikten sonra (Erdoğan yasaklı o tarihte) Tayyip Erdoğan'ı Başbakan yapsan ne çıkar? Recep Yazıcıoğlu’nu Başbakan yapsan ne çıkar be kardeşim. Bu sistem onu da beni de senide öğütür. Nasıl sistemi değiştirmek için gelen Ecevit, Başbuğ Ecevit oldu?” diye sormuştu. Geçtiğimiz yıl ölümünün yıldönümü etkinliği düzenlediğimiz merhum Valimiz Recep Yazıcıoğlu'nu rahmet ve minnetle anıyoruz.