Zor süreç ve zor sorular…
11 Ekim 2017, ÇarşambaTweet |
Ülkemiz her anlamda zorlu bir sürece girdi. Her zaman ki gibi yine dar gelirli ve orta yaşam koşullarında yaşayanlar bundan sonra daha çok fedakârlık yapacaklar bu aslında dünya var olduğundan beri aynıdır diye düşünüyorum.
Bir dönem hepimiz hatırlarız devlet kademesinde yönetimin sol ağırlıklı olduğu dönemde bir ‘ Anadolu kalkınması’ adıyla onlarca şirket kurulmuştu. Özellikle Konya merkezli ve market zincirleri falan olan ‘İslami Sermaye’ adı altında kuruluşlar vardı ve halk tarafından çok destek görüyordu. Elbette Allah rızası için destek olan vardı ama 1 koyup 3 alacağız diye girenlerin olduğunu biliyoruz.
Yaşanan bu sürecin akabinde 15 Temmuzdan bugüne devletimizin mücadele ettiği Fetö Terör Örgütü bu Anadolu sermayesine sahiplendi ve her sektör ve iş kolunda varlığını sürdürmeye ve her geçem gün büyümeye gittiler ve elbette bu büyüme kendi başına olmadı. Devletimiz de süreç içinde dünya ile rekabet edebilmek için iyiniyetli gördüğü bu kesime destekledi. Zaten son dönemde açıkça ortaya çıktı ki devletimizin her birimine sızmış elamanlarıyla bir nevi devletimizin teşvik, yatırım ve destek hatta ihale vs tüm paranın döndüğü alanlarda etkili olmuşlardır. Küçük esnaf ve sanatkârın çöküşü bu süreçte tavan yapmış hala daha esnaf ve sanatkâra dönüşüm yapılabilecek bir formül bulunmuş değildir.
Şirketleri Kayyumlar Yönetebilir mi?
Geçtiğimiz hafta ulusalda da manşetlere çıkan çok üzüldüğüm bir haber vardı ‘ 48 şirkete kayyum atandı’ diye bu 48 şirket maalesef Aydın firmaları. Elbette bu firmaların hepsinin temeli ve kaynağı Fetö örgütüyle olmamıştır. Aileden ve geçmişten günümüze doğru ve akıllı yatırımlarla büyümüş şirketlerde vardır. Ama sahipleri bu örgütle içeri atılmış ise ve örgütle bağı kesin ise veya kesinleşmemiş olsa da bu şirketlerin batmasına, yok olmasına müsaade edilmemelidir.
Ülkemiz insanının emekleriyle bir yere gelmiş bu şirketler içinde dünyaca ünlü olanlarda var. Eğer biz bu şirketlerin batmasına neden olur isek en çok yabancı rakip şirketler sevinecektir.
En vahimi de şu bugüne kadar ’ islami sermaye’ akabinde ‘ cemaatçi sermaye’ diye diye insan emek ve kaynaklarının kullanıldığı bu vb şirketlerde canları yanarsa bundan sonra daha kimse şirketlere ortak olmaz sermaye yine yastık altına gider ki daha vahimi ‘ inançlı insanlarımızı’ sistem dışına çıkmak durumunda bırakır.
Devlet ve Halkımıza zor bir sınav bekliyor.
Ülkemizin tüm sınırları her an her şeyin olabileceği duruma doğru sürükleniyor. Batıda Yunanistan güneyde Irak ve Suriye sorunları ve arkasında ki başta İngiltere, ABD, İsrail, Almanya ve Ermenistan ve işbirlikçileri ülkemiz üzerinde derin oyunlar içindedir ve artık bu gizlenemiyor yada gizlemeye gerek duymuyorlar. Her dönem ülkemizin içinde değişik kesimlerle işbirliği yaptığını bildiğimiz bu kahpe ve kalleş devletlerin yarın ne yapacağı meçhuldür. Biz devlet ve millet olarak her olay ve meseleyi aklıselim değerlendirmeliyiz ve devlet ve millet yararı ve menfaati olan kararları alabilmeliyiz.
Önümüzdeki 2 yıl içinde ciddi bir sınavdan geçeceğimiz kesin. Biz millet olarak olaylara doğru bakar ve okur isek doğru kararlar verebiliriz. Devletimiz de meselelere aynı bakış açısıyla bakabilmeli dini ve milli değerlerimizin zarar görmesine asla müsaade etmemeliyiz.