Esnafın umutlarını söndürmeyin...
25 Kasım 2015, ÇarşambaTweet |
12 yaşında hayata (çalışmaya) başlayan özellikle sanatkarlarımız, son 10 yılda rekabette, üretimdeki yeniliklere ulaşmakta, çırak, kalfa ve usta bulmakta zorlanıyor.
Şartlar o kadar değişti ki neredeyse kayıt dışı ve kaçak çalışanlar gelip dükkanlarımıza elimizden alacak? Artık hiçbir usta sanayide usta ve kalfa olarak çalışmak istemiyor. Çünkü hepsi montajcılık adı altında kayıt dışı çalışmakta ve kendi namı hesabına iş alarak dükkanlara rakip olmuşlardır.
Kesim atölyeleri kontrolden çıkmış ve müteahhit, kaçak çalışanlar ve evine iş yaptıracakların ilk tercihi bu başka dükkanlarda çalışıp mesai dışı çalışanlar ve kendi namına kayıtsız çalışanlar olmaya başlamıştır.
Yapılması gerekenlere gelince; öncelikle kesim atölyeleri sıkı denetim altına alınmalıdır. Toptan malzeme satanlardan Faturaları kesildiği kişiler ve vergi kaydı olmayanların bu emtiayı nerede ve nasıl işlettiği hesabı sorulmalıdır. Montaj yapılan yeni ve tadilat gören binalara yeni bir denetim ve belediyeden tadilat ruhsatı ve ustalık belgesi şartı getirilmelidir. Maliye ve Sosyal Güvenlik Kurumumuz öncelikle kayıt altındakilere bir kenara bırakıp, kayıt dışında kalanlarla mücadeleyi öncelikli görev kabul etmelidir. SGK ve BAĞ-KUR pirimi sanatla geçimini sağlayan 1-3 işçi çalıştıran işyerlerinden yüzde 50 indirim uygulamalıdır. Yeni elaman kazandırmak için Aydın, Söke ve Nazilli ilçelerimize acilen Mesleki Eğitim Ahi Yurtları açılmalıdır. İşyerlerinde çırak yetiştiren sanatkarlar çalıştırdığı çırak sayısına göre desteklenmelidir. İşyerlerine günün şartlarına uygun teknolojilerin kullanılabilmesi sağlanmalıdır. Bu konuda bizim Aydın Marangozlar Odası olarak 2002 yılında ortaya koyduğumuz 'Ortak kullanım atölyesi ve ortak satış mağazası' hayata geçirilmelidir. TOKİ ve diğer destek kurumları işbirliğiyle bunları sağlamak çok kolaydır.
Kayıtlı sanatkarlarımızın neredeyse tamamı işinden nefret eder hale gelmiş ve 'acaba bırakıp gitsem mi' fikrine kapılmışlardır. Sanayide bir atölyede bir ustadan beklenen o kadar çok şey var ki? Her şeyi tek başına çözmekle baş başa kalan sanatkarlarımız artık 'bıçak kemiğe dayandı' demektedirler.
Holding gibi görünen bu işçi ustaların durumuna yeni hükümetimiz 'Acil Eylem Planıyla' müdahale etmelidir. Bizi verilecek 'faizsiz krediler' kurtarmaz. Bizi kurtaracak önce kırılan onurumuz ve yok olmakla baş başa kalan itibarımız iade edilmelidir.
Eğer şu deniliyorsa; ‘’Efendim artık teknik ve teknoloji gelişti’’, ‘’Ustaya ihtiyaç yok' ise o zaman bizlere boşuna üzmeyin deyin ki ‘’Biz şu şu meslek dallarında küçük atölye istemiyoruz' bak buna da eyvallah ama ne olur olumlu veya olumsuz bizimle ilgili net bir tavır ortaya koyun.
Yeni hükümette Aydınlı bir bakan olmasını çok arzu ediyorum. İnşallah bir bakanımız olur, istek ve taleplerimize daha iyi anlatabilir, uygulatabiliriz.
Yeni hükümetimiz memleketimize ve şehrimize hayırlı olsun.
Öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.