Takip Et

Dr. Altuğ KARAKÖSE

MASAL BU YA, YA DA YİĞİDE NEYLER ZULÜM

9 Şubat 2019, Cumartesi

     

Masal bu ya; vakti zamanında Heredot'un "Gökyüzünün altında ki en güzel yeryüzü" diye tanımladığı kendisi aydınlık, maalesef bazı koltuk sahipleri karanlık bir şehir varmış. Bu şehrin 5 S ile meşhur bir de ilçesi varmış. (Rivayete göre bu beş S sıcak, sinek, su, sarhoş ve sert kelimelerinin baş harflerinden oluşurmuş).

Bu ilçede bir zamanlar bir simyacı yaşamış. Ve bu simyacının tansiyoncu bir oğlu varmış. Bu oğul hem bu şirin ilçeye hem de kendisi aydınlık ve maalesef bazı koltuk sahipleri karanlık il merkezine, adeta aşık bir adammış. Masal bu ya!

Günlerden bir gün bu bizim tansiyoncuyu, Bahtıkara şehrinde yaşayan akrabası Coşkun Lazım aramış. Ona "Türkiye'nin pek çok ilinde kanola yağı ihaleleri oluyor. Bu yağdan bizim memlekette bolca var, temin edebileceksen ihalelere gir, hem para kazan hem de şehrine hizmetin olur' demiş. Hayatı boyunca, doğru bulduğu her iş fikrine, gözü kapalı dalan bizim tansiyoncu, ilk uçakla Bahtıkara'ya gitmiş. Ve şirketini kamu ihale kurumuna akredite hale getirmiş. Sonra ver elini ilk ihale. Tespihleri ile ünlü ilimizde, ilk ihale pek de bizimkinin istediği gibi gitmemiş. Çünkü ihale zarflarından çıkan 'Yerli Malı' belgesi daha önce bilmediği bir şeymiş. Hemen Coşkun Lazım abisiyle temasa geçmiş. Belge ile ilgili bilgileri eşi ve sevdiği dostlarının yardımıyla öğrenmiş. Ve başlamış tanıdığı tüm kanola yağı üreticilerini aramaya.

Masal bu ya; tansiyoncu pek çok kanola yağı üreten dostunun bu belgeden haberdar olmadığını fark edince, onlara projesinden bahsetmiş. Kimileri baştan ilgilenmediklerini söylerken, kimileri de belgeyi alacaklarını söylemişler. Zaman daralıyormuş ve bu kez ihale Kebabistan kentindeymiş. Son gün aile dostu Regal bayisi ile de görüşmüş, çünkü en çok ondan ümitliymiş, bu belge için. Ancak Regal bayisi bizim tansiyoncuyu aramamış bile. Allah'tan Fiskobirlik eski başkanının demir gibi bir damadı varmış ve bu genç adam belgeyi hazırlatıp tansiyoncuya teslim etmiş. Ver elini Kebabistan. İhaleye katılan ve kanola ağacının yetişmediği vilayetlerden gelen tedarikçiler; ihale günü karşılarında bizim tansiyoncuyu görünce pek bozulmuşlar.

Masal bu ya; ihale zarfları birbir açılmaya başlamış, bir de ne görsün zavallı tansiyoncu, en güvendiği aile dostuna, yalvar yakar hazırlattığı 'Yerli Malı' belgesi rakiplerden Horozistanlı bir firmanın zarfından çıkmasın mı. Birden iki küreğinin arasında bir bıçak sızısı hissetmiş bizimki. Ama rahmetli babasından dinlediği bir söz varmış 'Öldürmeyen acı güçlendirir' diye. Bu işin aslını da merak etmiyor değilmiş hani. O akşam Horozistanlı firma yetkilisini Kebabistan'da yemeğe davet etmiş. Baş ağrısına iyi geldiği söylenen ve suyla karışınca beyazlayan şuruptan içmişler beraberce. Tansiyoncu 5 S şehrinden geldiği için şuruba karşı biraz daha şerbetliymiş veeeeee 3. bardakta Horozistanlı dökülmeye başlamış. 'Senin bu ihaleye katılmaman için herşeyi yaptık ama olmadı' demiş adam. Ve eklemiş; "Sizin şehrinizde meşhur Üsküplü ailesinden bir oda başkanı ve onun gizli ortağı arkadaşı kanola yağ üreticisi ile temasa geçip 'Yerli Malı' belgesinin sana verilmemesini bile sağladık."

Acı acı gülümsemiş zavallı Tansiyoncu. Öyle ya kendisinden önce bu deneyimi yaşayan büyüklerinden dinlediği hikaye burada da karşısına çıkmış işte. "Bu memlekette memleket yararına yeni bir şey yapmaya çalışanı önce en güvendiği dostları hançerlermiş" Kafasını kaldırmış ve garsona seslenmiş "Evlat; Serkan Kaya'nın son CD'si var mı sizde? Çal bakalım 2. parçayı."

Masal bu ya; o CD o restoranda varmış ve birazdan dönmeye başlamış.

"Ben bu düzeni bozarım,

Dünya kalmaz namerde,

Ben siler ben yazarım,

Yiğitlik var ya serde,

 

Döşte bıçak yarası,

Kalpte sevdanın hası,

Varsın kol gezsin ölüm,

Yiğide neyler zulüm."

Murat Sağır

Masal bu ya; oda seçimleri de yaklaşmaktaymış bir yandan işte,tansiyoncu Üsküplü'nün aday olacağından eminmiş. Kuvvetle muhtemel ki kanolacı arkadaşı da listeye alacaklarmış. Öyle ya; gelsin geziler, gitsin yemekler, ekmek elden su üyelerin aidatlarından, 10 numara 5 yıldız yaşam nasılsa. Çok düşünmüş Tansiyoncu, nasıl davranmalıyım diye. Sonunda yaşadığı o, gerçekten de 'Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü' diye bilinen şehri, daha yaşanılır bir yer olsun diye ve kutsal bildiği sivil toplum kuruluşlarının başına ehil insanlar gelsin diye, dürüst ve fedakarca çalışan diğer başkanlarla bu tiplerin arasındaki fark ortaya çıksın diye, almış eline kağıdı kalemi, her şeyi yazıya döküvermiş. O sırada fonda yine bir CD sesi varmış.

"Ben tövbemi geri aldım,

Tanrım sen bağışla beni,

Vefasız bir kuluna kandım,

Zehir etti gençliğimi,

Nasıl içmeyim, nasıl içmeyim"

Hakkı Bulut



Yazarın Tüm Yazıları

MASAL BU YA, YA DA YİĞİDE NEYLER ZULÜM

9 Şubat 2019, Cumartesi

Işığınız bol olmasa mı acaba?

2 Şubat 2019, Cumartesi

Çiğ insandan uzak, çiğ süte yakın yaşa!

19 Ekim 2018, Cuma

BEYNİNİZİ CANLI TUTUN

26 Mart 2018, Pazartesi

AKILLI DEMOKRASİ

16 Şubat 2018, Cuma

AKILLI ŞEHİR

31 Ocak 2018, Çarşamba

Aydınspor

9 Ocak 2018, Salı

Ensenizi karartmayın

4 Ocak 2018, Perşembe

ŞAHİN BAŞKAN !

24 Kasım 2016, Perşembe

Andorra Prensliği

21 Ekim 2016, Cuma

Sezonumuz başlıyor

7 Ekim 2016, Cuma

ŞEMSİ TEBRİZİ'NİN 40 KURALI!

30 Eylül 2016, Cuma

ALSANCAK GÜNLERİM!

18 Eylül 2016, Pazar

İNNOVASYON!

7 Eylül 2016, Çarşamba

HATIRŞİNAS !

30 Ağustos 2016, Salı

BAŞIMIZ SAĞOLSUN!

23 Ağustos 2016, Salı

IPARD – TKDK Hibeleri

1 Nisan 2016, Cuma

İnanç ve felsefe

28 Mart 2016, Pazartesi

Aforizmalar

22 Şubat 2016, Pazartesi

Margarin

30 Ocak 2016, Cumartesi

Karadutum çatalkaram

22 Ocak 2016, Cuma

ZE MAYS: Mısır'ın Tehdit Zinciri

16 Ocak 2016, Cumartesi

Sakın geç kalma erken gel

7 Ocak 2016, Perşembe

Eğitimde geleneksel efsane

25 Aralık 2015, Cuma

Tülü festivali

19 Aralık 2015, Cumartesi

Baba oğluna vermez

9 Aralık 2015, Çarşamba

Beyaz Kral!

7 Aralık 2015, Pazartesi

Sağlam kafa için sağlam vücut

29 Kasım 2015, Pazar

Geç kalmayın

24 Kasım 2015, Salı

Unut gitsin!

9 Kasım 2015, Pazartesi

Kaybetmek için kaybetmelisin

1 Kasım 2015, Pazar

Çocuktuk ve Ramazan'dı!

6 Temmuz 2015, Pazartesi

Sıkıntıyı yağla sav gitsin

13 Haziran 2015, Cumartesi

Çölde bir vaha

8 Haziran 2015, Pazartesi

Ser ver de sırrını verme sakın!

21 Mayıs 2015, Perşembe

Uyuyakalmayın

12 Mayıs 2015, Salı

Yanarken Dikkat

4 Mayıs 2015, Pazartesi

Hipertansiyon

30 Nisan 2015, Perşembe

İslam ve içki

24 Nisan 2015, Cuma

PULYA kuşları!

21 Nisan 2015, Salı

Cavur cuvarası

17 Nisan 2015, Cuma

Mor cepkenliler!

15 Nisan 2015, Çarşamba

Ağır ağır!

11 Nisan 2015, Cumartesi

Yerel Liderler!

7 Nisan 2015, Salı

AFS/Türk kültür vakfı

4 Nisan 2015, Cumartesi

Ambulans şoförlerinin mucizesi!

2 Nisan 2015, Perşembe

Aydın Futbolunun Mihenk Taşı!

1 Nisan 2015, Çarşamba

Xena-Zeyna-Savaşçı Prenses

27 Mart 2015, Cuma

Şeker mi ağu mu?

26 Mart 2015, Perşembe

Urgancılar ayırın tülüleri

24 Mart 2015, Salı

Çanakkale geçilmedi şehidim

21 Mart 2015, Cumartesi

Divinum est opus sedare dolarem*

17 Mart 2015, Salı

Uçan Payanda

13 Mart 2015, Cuma

Işık yok!

10 Mart 2015, Salı

Geçmiş zaman olur ki hayali cihana değer!

2 Mart 2015, Pazartesi

Siyasi Pazarlama ve Satış

27 Şubat 2015, Cuma

Kanser hücrelerinin katili bulundu

25 Şubat 2015, Çarşamba

BAL'lı olmak ayrıcalıktır

24 Şubat 2015, Salı

Emniyet sübabı

20 Şubat 2015, Cuma

Yorumsuz

19 Şubat 2015, Perşembe

Dakleşme benlen haşkeş gibiyem

18 Şubat 2015, Çarşamba

Tarım fuarları ve aile çiftçiliği

16 Şubat 2015, Pazartesi

Alışveriş Azizi

14 Şubat 2015, Cumartesi

Def-i hacet kapağı

12 Şubat 2015, Perşembe

Ölmez ağacı

10 Şubat 2015, Salı

Nadide Ladin

9 Şubat 2015, Pazartesi

Oturmayın

7 Şubat 2015, Cumartesi

Çineli olmak

6 Şubat 2015, Cuma

Alt Yapı

5 Şubat 2015, Perşembe

Merhaba

4 Şubat 2015, Çarşamba