Ya durdurun, ya da öldürün!
2 Ekim 2013, ÇarşambaTweet |
Söylemekten dilimde tüy bitti, yazmaktan klavyem sıkıldı, ama nedense bu sorunu duyması gerekenler ya duymuyor ya da anlama özürlü ki, mesele halen ortada ve her geçen gün can yakmaya, dürüst, vatansever insanları küstürmeye devam ediyor.
Kimden mi bahsediyorum? 12 yaşından beri toplum ve devlet tarafından eşek gibi kullanılan vatan ve millet sevdalısı sanatkârlardan bahsediyorum. Evet, biz eşek gibi çalışırız, ama eşek değiliz.
Sesimiz çıkmıyor diye hükümet duyarsız, kanun ve üsluplu yaşadığımız için yerel siyasetçiler onlara hakaret eden, küfredenlerin ve menfaatçilerin işleriyle meşguller ki, biz ne dersek diyelim, kimse ne duyuyor ne de çözüm üretiyor. Hangi siyasetçiler mi bunlar? Meselenin içinde aktif olarak 22 yıldır mekân çalıştırıyorum, 22 yıldır aktif siyasette olan herkesi biz bu sorunu anlatıyoruz, ama kimse dinlemiyor veya dinleyip gereğini yapmıyor.
Bizim yetiştirdiğimiz elamanları elimizden alıp veya elimizden gitmesi için bizim güçsüz kalmamızı sağlayanların iki elimizin yakalarında olduğunu bilmelerini isterim. Kimse sanatkârlara sisteme uymadı demesin çünkü sistem dediğiniz şey de adalet yok Allah korkusu yok dolayısıyla bu insanlar yalan dolan ve ağam paşam işleriyle uğraşacağına yok olmayı tercih edecektir.
Biz özellikle kapitalist ve para para diye yanıp tutuşanlara diyoruz ki; eğer bir ülkede sanatkârlar yok oluyorsa o ülkenin üretimi yok oluyor demektir. Ha siz belki paralarını alır başka ülkelere gidersiniz ama biz yine buradayız. Biz bu ülkenin sevdalılarıyız. Biz tarihte olduğu gibi dönem dönem yok sayılsak da bu ülkenin üretiminde temel taş olduğumuz herkesçe bilinmketedir.
Sanayide zora düşen sanatkarların onurunu ve gururunu kıran bu düzen artık düzelmelidir. Eğer mesele kendi haline bırakılacak ve ölen ölsün kalan sağlar bize yeter deniliyor ise o zaman bunun hesabı sorulur.
Biz kendi içimizde kendi meselelerimizi çözemez duruma gelişimizin temel nedenleri iş yokluğundan değil kazanç düşüklüğündendir. Mesele doğru şekilde masaya yatırılmalı ve herkese üzerine düşeni yapmalıdır yoksa bu süreç sadece geleceğe değil menfaatine ve paraya düşkünlere yarayacaktır. Onlar da bu ülkenin derdine derman olmayacaktır. Ne zaman bir zorluk görseler hemen kaçıp gidecektir.
Sözde gelişen (Yok Etme) ekonomik anlayışı artık küçükleri bitirmiş durumdadır. Aslında biz bitmeyiz çünkü bizim sermayemizi yani kabiliyet ve becerimizi veren Allah’tır. biz her zaman en güçlüden daha güçlüyüz. Çünkü kazancımız emeğimizledir.
Emeğimizi ve ekmeğimizi oynayanlarla mücadelemizi yine kanun , kural ve milli değerlerimize saygı çerçevesinde sürdüreceğiz. Ama şu bilinmelidir ki bizleri yok sayanlar hep yok olup gitmişlerdir.
Sanatkarların yaşadığı sorunların çözümü için bir şeyler yapmanın zamanı geçti geçiyor. Eğer bizler sokağa çıkar isek bizim eylemler geziye meziye benzemez biz üretenleriz. Üretim durunca hayat durur. Biz nerede miyiz? Esnaf ve sanatkar odalarına bağlı üyeleriz. Yani aklınıza gelen her iş kolundayız. Düşünsenize bir gün araçlar duruyor? Ekmek çıkmıyor? Kasap manav kapalı? İşte meselen gidişi bu noktaya doğru gitmektedir. Duymayanlar duysun anlamayanlar anlasın artık. Ha sizin amacınız bizi öldürmek, yok etmekse; bizi yok etmek isteyenler yok olup gittiler, bilesiniz...