Takip Et

SON DAKİKA

Prof. Dr. Nefati KIYLIOĞLU

Status Epileptikus (Nöbet fırtınası)

30 Kasım 2013, Cumartesi

     

-Sürekli nöbet geçiriyor. Evden ambulansla acil servise gelinceye kadar da nöbet geçirmeye devam etti. Neredeyse bir saat oldu! Kendinde değil ve sürekli kollarında - bacaklarında kasılmaları oluyor. Son zamanlarda ilaçlarını almadığını fark edip, uyarmıştım ama görüyorum ki beni dinlememiş!

Nöbet geçirme nedir? Nasıl ve niye olur? Neden nöbetleri durdurmak isteriz? Utanılacak bir durum mudur?

Nöbet geçirmek beynin dengesinin bozulması, sürekli aktivite göstermesi durumudur. Beyin isteğimiz dışında, kontrolsüz olarak çalışır. Normal bir beyni bir bıçak ile ikiye bölsek ve enine kesitine baksak dışta ince gri renkli bir tabaka ile altında sarı - beyaz renkli bir tabaka görürüz. Üstteki gri renkli ince tabaka milyarlarca beyin hücresi barındırırken, sarı beyaz tabaka da trilyonlara bulaşan bağlantı yollarını oluşturur. Gelin beynin bu gri renkli tabakasını bir şehrin merkezine benzetelim. Bu şehirdeki bir sokağı hayal edelim. Sokakta hep 6 katlı apartmanlar bulunuyor ve her apartmanda da birbiri ile iyi anlaşan 20 tane genç delikanlı oturuyor. Bu delikanlılardan bazısı sakin, bazısı hırçın ama hep birlikte iken sakinler hırçınları dizginliyor ve ortaya bir sorun çıkmıyor. Etrafta bu çocukları kışkırtacak bir durum da olmaz ise sokak ve çocuklar ne kendilerine ne de etrafa bir zarar vermiyor ve sokaktaki hayatın iyi bir şekilde sürmesi için canla - başla çalışıyorlar. Yani bir huzur ve denge hali hüküm sürüyor. Huzuru bozan olaylar olursa - bu hırçın çocukların hırçınlıkların artması, sakin çocukların diğerlerini idare edememesi, sakin çocukların da hırçın çocuk haline gelmesi ya da ortamda hepsini kızdıracak olumsuz değişmelerin olması gibi durumlarda - bir kavga ortamı başlayıp, camın çerçevenin inmesine yol açabiliyor. Hatta olaylar sadece bu sokakta kalmayıp - mahallenin tamamına ya da şehrin tamamına yayılabiliyor. Beyinde de bu şehrin sokağındaki gibi huzur ve dengeyi bozan bir durum olursa o sokakta ya da mahallede ya da tüm şehirde işleyiş bozulur ve anarşi ortamı doğar. İstenilen şeyler yapılamaz, istenmeyen ve durdurulamayan davranışlar olur. Bu davranışlar yüz - kol ve bacakta kasılma ve atma şeklinde sıçramalar olabileceği gibi, dudak yalama, çiğneme hareketi yapma, kılık kıyafeti çekiştirme ve yanıt vermeme şeklinde de olabilir. Beynin hangi sokağı anarşik bir hale gelirse o sokağın işleyişi anormal olur.

Şehirdeki karışıklık ne kadar uzun sürerse vereceği hasar o kadar fazla olacaktır. Yine bu hırçın çocuklar bu işi ne kadar uzun süreli ve sık yaparlar ise bu onlar için normal bir davranış halini alacak, alışkanlık şekline dönecektir. Bu yüzden her nöbet kısa sürede önlenmeli ve hatta engellenmelidir.

Nöbet olması beyin hücrelerindeki dengenin bozulmasıdır demiştik. Yani bu bir hastalıktır. Hastalık kişinin kendi tercihi olmadığı için de utanması gereken bir durum olamaz. Kimseden saklanılması gereken bir durum da değildir.

Status epileptikus nedir? Kimlerde ortaya çıkar? Neden önemlidir? Nasıl ve nerede tedavi edilmelidir?

Beş dakikanın üzerinde süren nöbetler ya da kendine gelmeden sürekli nöbet geçirme durumu status epileptikus adı ile bilinir. Nöbet fırtınası da denebilir. Beyin bu sırada bir bütün olarak işini yapamaz. Yani şehrin tamamı anarşi ve kaos içindedir.

Sıklıkla ilaç kullanan hastaların ilacını bırakması ya da unutması sonrasında ortaya çıkar. Ancak beynin iltihaplanması, beyin tümörü varlığı, damar tıkanması - kanaması ya da iltihaplanması, gıda veya ilaç zehirlenmesi, kaza sonrasında beynin zedelenmesi gibi durumlarda ortaya çıkabilir.

Acil durumdur ve durdurulması gerekir. Durdurulmaz ise bir dizi başka sorun ortaya çıkar. Uzayan nöbet ile beyin hücreleri zarar görürü, beyin şişer, fıtıklaşma olur. Süren kasılmalar ile ateş yükselir, kaslardan yıkılan parçalar süzgeç görevi gören böbrekleri tıkar, böbrek yetmezliği olur. Kişinin enerji ihtiyacı - sıvı dengesi, oksijen dengesi bozulur. Anormal kasılma sırasında kişi düzgün soluk alıp veremez ve ayrıca kusmuğun ciğerlere kaçma olasılığı artar. Görüldüğü gibi yaşama ait süreçlerde ciddi sıkıntılar oluşur. Bu şekildeki bir hastanın ölme olasılığı yüksektir. Kaba bir ifade ile 3 kişiden ya da 5 kişiden biri kaybedilir.

Tedavi mutlaka hastanede olmalıdır. Vakit kaybedilmeden altta yatan bir neden var mı diye bakılırken, tedavi de başlanır ve nöbet durdurulmaya çalışılır. Ağızdan tedaviler işe yaramaz. Damar yolu kullanılır. Hiç bir ilaç ile düzelmiyor ise de hasta ameliyata alınıyormuş gibi uyutulur. Ancak bu durumda soluk alıp verme de gideceği için solunum makinesine bağlanır. Sıkı takip, yakın ilgi gerekir.



Yazarın Tüm Yazıları

Yaşlılık ve sağlıklı yaşam

22 Mart 2014, Cumartesi

Serebellar hemoraji - Beyincik kanaması

15 Mart 2014, Cumartesi

Damar iltihaplanması - Vaskülit

8 Mart 2014, Cumartesi

Behçet Hastalığı

1 Mart 2014, Cumartesi

Beyin ölümü

22 Şubat 2014, Cumartesi

İnsan sağlığı ve bilgi üretimi

15 Şubat 2014, Cumartesi

Apraksi - Hareketin yapılamaması

8 Şubat 2014, Cumartesi

Spinoserebellar ataksi

25 Ocak 2014, Cumartesi

Epilepsi ve cerrahisi

18 Ocak 2014, Cumartesi

Servikal spondilotik myelopati

11 Ocak 2014, Cumartesi

Temporal arteritis

5 Ocak 2014, Pazar

Kapı - Duvar

28 Aralık 2013, Cumartesi

Göz felci (Gözde hareket kaybı)

21 Aralık 2013, Cumartesi

Paraneoplastik sendrom

14 Aralık 2013, Cumartesi

Düşük el (Radiyal sinir felci)

7 Aralık 2013, Cumartesi

Status Epileptikus (Nöbet fırtınası)

30 Kasım 2013, Cumartesi

Beynin sağ ve sol yarısı

23 Kasım 2013, Cumartesi

Beyin tümörü ve nöbet geçirme

16 Kasım 2013, Cumartesi

Progressif Supranükleer paralizi (PSP)

9 Kasım 2013, Cumartesi

Hekimlikte hastalığı tanıma ve zaman

2 Kasım 2013, Cumartesi

Normal basınçlı hidrosefali (Beynin su toplaması)

26 Ekim 2013, Cumartesi

Brakial pleksus yapısı ve etkilenmesi

19 Ekim 2013, Cumartesi

Ben Multipl Skleroz (MS) hastası mıyım?

12 Ekim 2013, Cumartesi

İlaçlar ve vücudumuz

5 Ekim 2013, Cumartesi

Arteriovenözmalformasyon (Damar yumağı)

28 Eylül 2013, Cumartesi

Beyin ve beyin zarlarının iltihaplanması

18 Eylül 2013, Çarşamba

Davranışlar ve sağlığımız

14 Eylül 2013, Cumartesi

Göz hareketleri ve bozuklukları

7 Eylül 2013, Cumartesi

Yürümede bozulma

31 Ağustos 2013, Cumartesi

Dirsekte sinir sıkışması - Kubital Tünel Sendromu

24 Ağustos 2013, Cumartesi

Göz kapağı düşmesi - Blefaroptozis

17 Ağustos 2013, Cumartesi

Siyatik sinir etkilenmesi

3 Ağustos 2013, Cumartesi

Pozisyon değişmesi ile ortaya çıkan baş dönmesi - BPPV

23 Temmuz 2013, Salı

Sıcaklık, ısı ve bedenimiz

20 Temmuz 2013, Cumartesi

Damar sertliği - Ateroskleroz

13 Temmuz 2013, Cumartesi

Uyku ve baş ağrısı

6 Temmuz 2013, Cumartesi

Sinir çalışma bozukluğu - Periferik Nöropati

29 Haziran 2013, Cumartesi

Beyin çalışmasının yetmezliği - Deliryum

22 Haziran 2013, Cumartesi

Yutma bozukluğu - Disfaji

15 Haziran 2013, Cumartesi

Hipokalsemi - Kalsiyum düşüklüğü

7 Haziran 2013, Cuma

Geçici Bellek Kaybı

31 Mayıs 2013, Cuma

Ortostatik hipotansiyon

24 Mayıs 2013, Cuma

Kulak çınlaması - Tinnitus

17 Mayıs 2013, Cuma

Kore - Sydenham koresi

11 Mayıs 2013, Cumartesi

Vitamin B12 ve sinir sistemi

3 Mayıs 2013, Cuma

Doğa, vücudumuz ve enerji dönüşümleri

27 Nisan 2013, Cumartesi

Uykudaki davranış bozuklukları - Parasomniler

20 Nisan 2013, Cumartesi

Amyotrofik Lateral Skleroz - ALS

13 Nisan 2013, Cumartesi

Beynimiz ve yaşlanma

6 Nisan 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi 2

30 Mart 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi - 1

23 Mart 2013, Cumartesi

Akut distoni - İlaç ile ortaya çıkan kasılma durumu

16 Mart 2013, Cumartesi

Hemifasiyal spazm

9 Mart 2013, Cumartesi

Nefati Kıylıoğlu

2 Mart 2013, Cumartesi

Ağrı - Beş duyunun cezalandırıcısı

23 Şubat 2013, Cumartesi

Demans - Bunama hastalığı

9 Şubat 2013, Cumartesi

Yalancı tümör sendromu (Pseudotumor cerebri)

2 Şubat 2013, Cumartesi

Karotis damarı daralması - Şah damarı darlığı

26 Ocak 2013, Cumartesi

Uykusuzluk - İnsomni

19 Ocak 2013, Cumartesi

Parkinson hastalığı ve cerrahi tedavisi

12 Ocak 2013, Cumartesi

Bel ağrısı

5 Ocak 2013, Cumartesi

Uykuda nefes durması - Horlama (Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu)

28 Aralık 2012, Cuma