Takip Et

SON DAKİKA

Prof. Dr. Nefati KIYLIOĞLU

Beyin ölümü

22 Şubat 2014, Cumartesi

     

-O kadar şiddetli bir beyin kanaması olmuş ve beyni o kadar çok şişmiş ki komaya girmiş. Beyin sapı fonksiyonları da kaybolmuş. Kendi kendine nefes almadığı için solunum cihazı ile solutuluyor. Kalbi kendi kendine hala atıyor ama bu durum çok uzun sürmez. Beyin artık geri dönülmez şekilde hasar görmüş. Bu duruma biz beyin ölümü diyoruz. Beyin ölümü insanın ölmesi

Canlı olmak ne demektir? İnsandaki canlılık nasıl olur? Beyin ile nasıl bir ilişkisi vardır?

Yaşayan yapılara canlı denir. Canlının en temel özelliği içinde bulunduğu çevreye uyum göstermesidir. Aksi halde var olamaz. Mikroplarda olduğu gibi tek bir hücreden başlayan canlılık, hücrelerin binlercesinin bir araya geldiği hayvanlar alemindeki canlılara kadar gelişerek geniş bir çeşitliliğe sahip olmuştur. Canlı olan insan da nefes alma, beslenme, sindirme, boşaltma, üreme, dış ortamdan gelen uyarıları anlama ve onlara yanıt verme, hareket etme, metabolizmasını sürdürme ve iç dengesini koruma gibi yetenekler bulunur. Bu yetenekler bir zincirdeki halkalar gibidir ve her bir halka çok önem taşır. Kopan halkalar canlılığı etkileyebilir. Ancak iki parça vardır ki bunların yokluğunda canlılık kavramı biter. Bunlar beynin direk olarak içine etki ettiği nefes alma ve dış ortamdan gelen uyarılara yanıt verme durumudur. Gerçi tüm halkalar için beyin ve bağlantılarının bir katkısı ve önemli görevi vardır ama nefes olmaz ise ve de uyanıklık olmaz ise canlılık mümkün olmaz.

Beyin sapı nerededir? Neden önemlidir? Beyin nasıl uyanık hale geçer? Koma nedir?

Beyin esas olarak dış ortamdan gelen uyarıları almak, bunları değerlendirmek ve bir yanıt üretmek üzerine kurulu bir yapıdır. Bunları isteyerek yani bir düşünce ürünü olarak yaptığı gibi, istemeden refleks olarak da yapabilir. Beyin kabuğu bu yanıtları üreten yerdir ama, öncelikle uyandırılması - aktive edilmesi gerekir. Uyandıran - aktive eden yapı yani "iç motor" beyin sapı denilen bölgede bulunur. İç motorun tek bir parçası yoktur, dağınık düzende beyin sapına yerleşmiştir. Bu bölgeden tüm beyne yayılan uzantıları ile beyin kabuğunu uyanık hale geçirir. Beyin sapı denilen yer de beyin ile omurilik arasında bulunur. Beyin kabuğu ve beyin sapı basitçe kocaman bir çiçek buketine benzetilebilir. Çiçeklerin yüzeyi yukarıda çok güzel ve geniş bir görünüm oluştururken, (burası kabuk bölümüdür) çiçeğin bağlanan sap bölgesi de beyin sapına benzer. Beyinden, beyincik ya da omurilik bölgesine giden sinir uzantıları bu saptan geçer. Çok önemli bir geçiş bölgedir. Ayrıca vücuttan beyne çıkan yollar da buradan geçer. Göz kasları, yüz kasları, dil ve yutak kasları ile ilişkili sinirler, denge ve işitme ile ilişkili sinirler de yine bu sap bölgesinde yerleşmiştir. Beyin sapı bölgesinde kendi kendine çalışan nefes alma sistemi, kalp ritmi, barsak hareketi gibi işlerin de merkezi bulunur. Uyandıran - aktive eden yapı iç motor yapısı dağınık halde işte bu kalabalık ve kavşak görevi gören beyin sapın bölgesinde bulunur.

Koma durumu beynin uyanmaması durumudur. Ya uyandıran yapı ya da uyanacak yapının bozulması ile ortaya çıkar. Uyanan yapıda yani beyin kabuğunda çok sayıda sinir hücresi bulunur. Bu hücrelerin düzgün çalışmasını bozan besin eksikliği (şeker hastalarındaki kan şekeri düşmesi), uyuşturucu madde - alkol gibi işleyişi bozan maddelerin kullanılması, ilaçlar ile zehirlenme oluşması gibi durumlarda, yapısal bir yıkım yok ve sadece işleyişi bozan sebeplerin varlığı ile koma oluşabilir. Ya da damar tıkanması - kanama sonrasında beynin şişerek normal beyin yapısının bozulması gibi durumlarda koma oluşabilir. Uyandıran yapının - beyin sapı bölgesinde zarar görmesi de diğer bir sebeptir. Kaza ve yaralanmalar nedeniyle olabileceği gibi, yine yer kaplayan kitleler (kanserler), damar tıkanmaları, beyincik kanamaları nedeniyle de oluşabilir.

Koma ile beyin ölümü arasında nasıl bir fark vardır? Nasıl tanınır?

Koma durumu gelip geçici olabilir yani hasta ilk başta uyandırılmaz ama zaman içinde uyanıp hayatına geri dönebilme şansı taşırken, beyin ölümündeki koma da artık geri dönüş olmaz. Hiç bir şekilde uyanmaz. Ayrıca kendi başlarına nefes de alamazlar. Ancak makineye bağlı soluk alıp verirken, kalpleri atar, barsakları çalışır, kol ve bacaklarında atmalar, oynamalar gözlenebilir. Bütün bunlara rağmen beyin sapı bölgesinin refleks hareketleri gözlenemez.

Beyi ölümü ilgili uzmanların iki ayrı zamanda muayene edip, düzelmeyeceğine ait bulguları saptamaları ile tanınır.



Yazarın Tüm Yazıları

Yaşlılık ve sağlıklı yaşam

22 Mart 2014, Cumartesi

Serebellar hemoraji - Beyincik kanaması

15 Mart 2014, Cumartesi

Damar iltihaplanması - Vaskülit

8 Mart 2014, Cumartesi

Behçet Hastalığı

1 Mart 2014, Cumartesi

Beyin ölümü

22 Şubat 2014, Cumartesi

İnsan sağlığı ve bilgi üretimi

15 Şubat 2014, Cumartesi

Apraksi - Hareketin yapılamaması

8 Şubat 2014, Cumartesi

Spinoserebellar ataksi

25 Ocak 2014, Cumartesi

Epilepsi ve cerrahisi

18 Ocak 2014, Cumartesi

Servikal spondilotik myelopati

11 Ocak 2014, Cumartesi

Temporal arteritis

5 Ocak 2014, Pazar

Kapı - Duvar

28 Aralık 2013, Cumartesi

Göz felci (Gözde hareket kaybı)

21 Aralık 2013, Cumartesi

Paraneoplastik sendrom

14 Aralık 2013, Cumartesi

Düşük el (Radiyal sinir felci)

7 Aralık 2013, Cumartesi

Status Epileptikus (Nöbet fırtınası)

30 Kasım 2013, Cumartesi

Beynin sağ ve sol yarısı

23 Kasım 2013, Cumartesi

Beyin tümörü ve nöbet geçirme

16 Kasım 2013, Cumartesi

Progressif Supranükleer paralizi (PSP)

9 Kasım 2013, Cumartesi

Hekimlikte hastalığı tanıma ve zaman

2 Kasım 2013, Cumartesi

Normal basınçlı hidrosefali (Beynin su toplaması)

26 Ekim 2013, Cumartesi

Brakial pleksus yapısı ve etkilenmesi

19 Ekim 2013, Cumartesi

Ben Multipl Skleroz (MS) hastası mıyım?

12 Ekim 2013, Cumartesi

İlaçlar ve vücudumuz

5 Ekim 2013, Cumartesi

Arteriovenözmalformasyon (Damar yumağı)

28 Eylül 2013, Cumartesi

Beyin ve beyin zarlarının iltihaplanması

18 Eylül 2013, Çarşamba

Davranışlar ve sağlığımız

14 Eylül 2013, Cumartesi

Göz hareketleri ve bozuklukları

7 Eylül 2013, Cumartesi

Yürümede bozulma

31 Ağustos 2013, Cumartesi

Dirsekte sinir sıkışması - Kubital Tünel Sendromu

24 Ağustos 2013, Cumartesi

Göz kapağı düşmesi - Blefaroptozis

17 Ağustos 2013, Cumartesi

Siyatik sinir etkilenmesi

3 Ağustos 2013, Cumartesi

Pozisyon değişmesi ile ortaya çıkan baş dönmesi - BPPV

23 Temmuz 2013, Salı

Sıcaklık, ısı ve bedenimiz

20 Temmuz 2013, Cumartesi

Damar sertliği - Ateroskleroz

13 Temmuz 2013, Cumartesi

Uyku ve baş ağrısı

6 Temmuz 2013, Cumartesi

Sinir çalışma bozukluğu - Periferik Nöropati

29 Haziran 2013, Cumartesi

Beyin çalışmasının yetmezliği - Deliryum

22 Haziran 2013, Cumartesi

Yutma bozukluğu - Disfaji

15 Haziran 2013, Cumartesi

Hipokalsemi - Kalsiyum düşüklüğü

7 Haziran 2013, Cuma

Geçici Bellek Kaybı

31 Mayıs 2013, Cuma

Ortostatik hipotansiyon

24 Mayıs 2013, Cuma

Kulak çınlaması - Tinnitus

17 Mayıs 2013, Cuma

Kore - Sydenham koresi

11 Mayıs 2013, Cumartesi

Vitamin B12 ve sinir sistemi

3 Mayıs 2013, Cuma

Doğa, vücudumuz ve enerji dönüşümleri

27 Nisan 2013, Cumartesi

Uykudaki davranış bozuklukları - Parasomniler

20 Nisan 2013, Cumartesi

Amyotrofik Lateral Skleroz - ALS

13 Nisan 2013, Cumartesi

Beynimiz ve yaşlanma

6 Nisan 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi 2

30 Mart 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi - 1

23 Mart 2013, Cumartesi

Akut distoni - İlaç ile ortaya çıkan kasılma durumu

16 Mart 2013, Cumartesi

Hemifasiyal spazm

9 Mart 2013, Cumartesi

Nefati Kıylıoğlu

2 Mart 2013, Cumartesi

Ağrı - Beş duyunun cezalandırıcısı

23 Şubat 2013, Cumartesi

Demans - Bunama hastalığı

9 Şubat 2013, Cumartesi

Yalancı tümör sendromu (Pseudotumor cerebri)

2 Şubat 2013, Cumartesi

Karotis damarı daralması - Şah damarı darlığı

26 Ocak 2013, Cumartesi

Uykusuzluk - İnsomni

19 Ocak 2013, Cumartesi

Parkinson hastalığı ve cerrahi tedavisi

12 Ocak 2013, Cumartesi

Bel ağrısı

5 Ocak 2013, Cumartesi

Uykuda nefes durması - Horlama (Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu)

28 Aralık 2012, Cuma