Yabadabadu!
14 Mayıs 2016, CumartesiTweet |
Aranızda çok mantıklı ya da çok güzel rüyalar gören varsa şunu söylemeliyim ki size gerçekten imreniyorum. Her babayiğidin harcı olmasa gerek. Siz nasıl beceriyorsunuz? Ben beceremiyorum mesela. Ha bak on numara uyurum! Üzerime tanımam! Ama nedense aynı başarıyı rüya görme konusunda elde edemiyorum.
Sıkça gördüğüm iki anlamsız rüyamı paylaşayım sizinle. Hava çok güzel, bir yerlere gitmek için hazırlanıyorum. Arabam kapıda. Yürüyorum arabama doğru. Varıyorum hedefime. Elimdeki çantayı, ıvır zıvırları falan bir güzel yerleştiriyorum bagaja. Sırada ne var? Tabii ki şoför koltuğuna oturup harekete geçmek. Açıyorum kapımı, anahtarı çevirip çalıştırıyorum arabamı. Buraya kadar her şey normal gidiyor gibi gözükse de asıl olay burada başlıyor. Arabayı çalıştırdıktan sonra kapıyı kapatıyorum ve direksiyona arabanın dışından müdahale ediyorum. Yani "yürüyerek araba sürmek" diye bir deyim var benim hayatımda. Bu deyime uygun araç kullanan bir kişiyi tanıyorum, o da Fred Çakmaktaş. Ama adam Taş Devri'ne ait. Onun zamanında ileri bir teknoloji bu durum. Hatta onun yaşantısında "oturarak koşmak" diye bir şey de var yani. Yıl olmuş 2016 ve Mars'a yolculuk rüyaları göreceğim yerde uğraştığım şeylere bak. Uyanınca çok komik oluyor. "Yabadabadu" diye bağırasım geliyor. Bu nedir Allah aşkına?
ARABA KULLANMAK ÖZGÜRLÜKTÜR
Rüya tabirine bakmak aklıma geldi elbette ama Google Amca ile pek anlaşamadık bu konuda. Israrla önüme "rüyada araba sürmek" konulu linkleri sundu. Bulabildiği en yakın konu linki "rüyada uzaktan kumandalı araba görmek" ama ben yakından kumanda ettiğim için bu da işime yaramıyor. Bir de "rüyada araba kullanmanın psikolojik yorumu" başlığı dikkatimi çekti. O da şöyle diyor: "Rüyada araba kullanan kişi genellikle özgürlüğüne düşkün ve daima rahat yaşamayı isteyen bir kimsedir. Bu rüya bilinçaltınızdaki özgür ruhu, gerçeklerden ve tüm sıkıntılardan kurtulma isteğinizi su yüzüne çıkarır. Böyle bir rüya gören kimse eğer üzüntü içindeyse veya başında herhangi bir sıkıntı varsa tüm bunlardan kurtulmak ve uzaklaşmak için farklı yerlere gitmek ve mekan değişikliği yapmak ister." Benim yorumum ise: "Hmm demek özgür ruh! Peki madem." Tabii hemen dilimde Baba Zula'nın "Dört duvar arası kapanmaz ki sendeki özgür ruh. Ölünce parçalanmaz ki bendeki özgür ruh. Kopyalayarak çoğalmaz ki gendeki özgür ruh" sözlerini barındıran şarkısı da hayat buluyor. Zaten bana bir ya da birkaç kelime verin, size şarkısını söyleyeyim. O durumdayım yani.
HAYALİ RÜYADA YAŞAMAK
Bir de sürekli halde minibüsten otobüse, otobüsten trene, trenden de feribota geçtiğim ama nereye gittiğimin hiç belli olmadığı bir rüyam var. Feribottan indirdikleri yer denizin ortasında bir beton yığını ve karayla hiçbir bağlantısı yok. Mavi son resmen. İnsanın elinden bağdaş kurup "Neden yahu!?" diye düşünmekten başka bir şey gelmiyor. Gerçi artık o kadar alıştım ki "Amaaan... Rüyadasın şu an ne de olsa. Boşver Hatice, birkaç dakikaya uyanırsın zaten" diyorum.
Velhasıl kelam gevrek gevrek gülerek güzel bir hayalinizden söz ederken karşı tarafın sizi "Hı hı anca rüyanda görürsün" cümlesiyle tokatlayarak gerçek hayata döndürmesi vardır ya hani? Cümlenin etkisi ilk etapta içinizde koca bir kaya ağırlığı hissettirse de rüyanızda hayalinizi güzel güzel yaşayabiliyorsanız yine de mutlu olmak için bir sebebiniz var demektir sevgili okurlar! Kıymetini bilin bence!
Cumartesi şarkısı, "Benim güzel hatalarım var" diyebilenler için geliyor! Athena - Ben Böyleyim. Nakaratını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyduğum bir şarkı. Buyrunuz efendim:
"Hayat benim
Her anımı yaşadıkça sevesim var
Aldırmam hiç yağmurlara
Benim güzel hatalarım var
Bir an bile vazgeçmedim
Kendi yolumdan..."
Haftaya tekrar buluşmak üzere hoşçakalın sevgili okurlar!