‘Polis’i de attık ‘memur’u da
23 Nisan 2016, CumartesiTweet |
Merhabalar efenim! Yine bir cumartesi ve yine beraberiz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Memurlar adına üzüldüğümü belirtmeden geçemeyeceğim. Cumartesi zaten tatildi keşke cumaya denk gelseydi de üç gün bir yerlere kaçsaydınız di mi memurlar? O şapşirik çocuk ruhlarınızı şımartmak en tabii hakkınızdı oysa. Kıyamam size! Üzülmeyin ya, pazartesiye rapor ayarlarsınız ne de olsa. Sizi hiçbir zaman içtenlikle sevemeyeceğim süt oğlanlar! Yoo kıskandığımı nereden çıkardınız? Hiç de bile.
Şaka bir yana, ben sizin yerinizde olsam hayat bana güzel olurdu. Yanlış anlaşılmasın, yıllardır KPSS illetiyle uğraşıp atama bekleyen ama bir türlü atanamayan talihsiz gençlerden değilim. Olabilirdim ama hiç o pasa girmek istemedim. Ama babam çok istedi mesela. İlk önce kendisi gibi polis memuru olmamı istedi. Baktı bende o göz yok, "Tamam polisi atalım, memur ol" dedi. Ben yine istemedim. Ama o yine çok istedi. "Senin hatırın için gireyim ama..." dedim. Tabii göstermelik sınava girmem de farz oldu bu durumda. Elbette 70 aldım! Sevindim tabii. 70 ile kim atanmış allasen de sıra bana gelecek? Bendeki sevinç diz boyu ama çaktırmıyorum! Aradım babamı ve "Baba sonuçlar açıklanmış, 70 aldım" dedim. Babam da "Demek ki adını doğru kodlamışsın, aferin kızım" dedi. Telefonu kapatınca ciddi ses tonumu uzaklara fırlatıp gülmeye devam ettim tabii. Laf aramızda güzel laf sokar. Tanıdığım tüm babalar çocuklarını memur olarak görmek istiyor. Aynı işi özel sektörde de yapabilmemize rağmen ille de memur sıfatında olman lazım onların gözünde. Onca sene yaşadıkları bir hayat var ki bu da koskocaman bir tecrübe demek. Ona güvenerek sunuyorlar bu ve benzeri önerileri. Biliyoruz, farkındayız ama... Siz yine de çok zorlamayın babalar!
HAYAT DAHA GÜZEL OLURDU
Aydın'da özel sektör çalışanıysanız ücretsiz veya cüzi ücretli hiçbir kurstan yararlanamıyorsunuz. Çünkü Aydın ilindeki hiçbir kurs buna olanak sağlamıyor! Büyükşehir Belediyesi'nin, Efeler Belediyesi'nin ve Halk Eğitim Merkezi'nin çok güzel kursları var ama özel sektör çalışanları sadece uzaktan bakmakla yetinebiliyor. Çok güzel bir uygulama aslında. Size gün içinde üç farklı saat aralığı da sunuyor. Sabah ve öğleden sonraki seansları zaten kafadan elemek zorundasın. Çünkü zaman dilimi olarak öğrencilere ve ev hanımlarına yönelik daha çok. E ne güzel akşama da seans koymuşlar da neden 17.00-17.30 gibi başlıyor? Anlatsalar ya biraz. Ben plates, latin dansları ve İngilizce kursları için araştırma yapmıştım. İş çıkışı apar topar koştura koştura gitsen bile yetişemezsin. Çünkü ortalama 1 saat falan sürüyor. Yetişirsin, yetişirsin de "Bugünkü dersimiz burada son buluyor, haftaya görüşürüz arkadaşlar" cümlesine sadece. Ben bu konudan çok muzdaribim ve aynı fikirde olduğum birçok insan olduğunu tahmin ediyorum. Yukarıda bu yüzden dedim, "Ben sizin yerinizde olsam hayat bana güzel olurdu" diye. En azından dersin sadece ilk on beş dakikasını kaçırırsınız. Sevgi Yolu'nda eylem mi yapalım illa anlamadım ki? Sesimizi duyan birilerinin olmasını umuyorum şimdilik. Acaba babam sosyal aktivite eksikliği çekmeyeyim diye mi memur olmamı istemişti? Ben bu konuyu bir açayım kendisine. Eminim çok yaratıcı bir cevabı vardır. Ya da hazır ümidi kesmişken kaşınmaya gerek yok sanırım!
GÜNEŞTE BİR YER VAR
Gelelim cumartesi şarkısına! 'A Place In The Sun' en sevdiğim şarkılardan biri olma özelliğine sahip olur. Ben, Engelbert Humperdinck'ten dinlemeyi tercih ediyorum. Onun yorumu kulağıma çok daha hoş geliyor ama siz isterseniz tercihinizi Stevie Wonder'dan yana da kullanabilirsiniz elbette. Ha bu arada şarkının sözleri de çok güzel. Türkçe'ye çevirmek isterseniz çekinmeyin bence! "...Güneşte bir yer var, herkes için umudun olduğu bir yer..." Hoşçakalın sevgili okurlar!