Takip Et

Hatice ALGÜN
[email protected]

Kara gün

19 Mart 2016, Cumartesi

     

13 Mart 2016... Kara gün... Sabah, Karaman'da 45 erkek çocuğa tecavüz edildiği haberi, akşam da Ankara'daki o berbat patlama.

Sahi neydi ki suçları? Bu sefer ne halt etmişlerdi (!) yani? Hatırlatayım, tabii unutabiliyorsanız...

Yaşları 9-10 civarında olan bu 45 kardeşimiz, muhtemelen aileleri tarafından dini bilgileri artsın diye tarikat evlerine gönderiliyor. "Dini bütün insanlar ya! Çocuğuma zararı olmaz, yararı olur" diye düşünülmüş belli ki. Ama pis ve kötü ruhun dinle de mezheple de alakası yok arkadaşım. Bunu bir türlü anlamak istemeyenlere sözüm. Yüzyıllardır at gözlüğünü çıkarıp atamayan gruba ait olanlar, insanlığıyla değil de Müslümanlığıyla övünenler, kendisinden olmadığı için başkasına üzülemeyenler; bu iğrenç tokat da sizi kendinize getirmezse daha da iflah olmazsınız zaten.

SUÇLANACAK HALLERİ DE YOKTU

O çocuklar eminim ki mini etek giymediler, bira içmiş de değillerdi. Gece gece sokakta da gezmiyorlardı. Biliyorsunuz, bunlardan herhangi birini yapmış olsalardı, kafadan suçlu olurlardı zaten. Çünkü hırsızı suçlamayı hiç sevmeyiz toplum olarak. "Önlemini alsaymış" deriz. "Orada ne işi varmış" deriz. "Giymeseymiş" deriz. "İçmeseymiş" deriz. O da yetmez “Sevmeseymiş” deriz. Mağdurluk sınırlarına girdiysen yandın yani bu ülkede! Bir tekme de toplumdan yersin! Hiç kimse de “Ben kim oluyorum da ahkam kesebiliyorum” diye sorgulamaz kendini. Varsa yoksa bit yeniği ararlar, suçluyu haklı çıkarırlar. En garipsediğim de budur ya, neden yani? Bence kendilerini suçlu yerinde hayal ediyorlar da o yüzden. Aklıma hiçbir şekilde aksi gelmiyor, gelemiyor. Aynı suçu işleme potansiyelli insanlar ancak bu kadar sığ düşünebilir çünkü. “Şimdi savunayım, ilerde bana da destek lazım olur” kafası tamamen. Mağdurun yanında olup tepkimizi ona göre göstermeliyiz ki korksunlar. Tecavüzden bahsediyoruz yahu! İyi halden, minimum cezayla yırtabileceklerini düşünmemeleri lazım. “İyi hal” de nasıl oluyor ona da ayrı kafa yormak lazım. Mahkemeye vahşetten çıkan insanda iyi hal ne gezer? Saçma sapan bahaneler sunarak cezadan sıyrılmamaları lazım. Arkalarında onları destekleyen birilerinin olmaması lazım. Ülkemizde “tek yürek, tek bilek” diye bir kavram olduğu söylenir ama kesinlikle öyle bir şey olmadığını da içten içe biliriz. Ağızdan çıkan güzel cümlelere, sosyal mesajlara hep hak veririz, doğrularız ama hep buharlaşır, uçar. Uçmasın! İnsanlık çağrısı yapıyorum, lütfen gelin!

ENDİŞELENECEK BİR ŞEY YOKMUŞ

Ankara’daki patlamanın ve diğer tüm patlamaların ilk önlemlerini ezbere biliyoruz artık. İnternet yavaşlatılır, twitter'a erişim yasaklanır, yayın yasağı olmazsa olmazımızdır zaten. Ülkenin göbeğindeki olayla ilgili, güzel ülkemin televizyonlarından haber alamazsın; işin Ruslara, Fransızlara kalır. Bir şeyler öğrenseler de dillerini bilen biri bize çevirsin diye oturur beklersin. Millet galeyana gelmesin diye ölü sayıları söyleyebilecekleri en az sayılardır. Sonra bir devlet büyüğü çıkar ve der ki “Endişelenecek bir şey yok.” Siz de “Peki o zaman siz öyle diyorsanız doğrudur” diyerek kendinizi rahatlatamazsınız. Birbirimizi kandırmayalım hiç. Her fırsatta alınan güvenlik önlemleriyle övünürler ama ben güvenliğe benzer bir şey göremiyorum. Ha bu arada kör olduğumu da düşünmüyorum.

Evden gezmeye, işine gücüne-bakmaya, biraz nefes almaya çıkıyorsun. Bir daha dönemiyorsun. Hele bir de YGS’den çıkan genç arkadaşlarımız var. Sınav maratonunun had safhada olduğu bir hayat zaten. Sınav bitecekti, üniversiteye başlayacaklardı. “O zaman rahatlarım” diye geçirmişlerdir içinden. Ama rahatlamalarına zamanları kalmadı. Sınavdan aldıkları puan da artık hiçbir işlerine yaramayacak. Yaşayamadıklarıyla kalacaklar. Bitti yani her şey. Ne için ölüyoruz biz ya? Bugün neden tesadüf eseri yaşıyoruz? "Bugün de kim vurduya gitmedim çok şükür" diye mutlu mu olunur? Kabul etmiyorum bunu. Etmemeliyiz! Kalabalıklar arasına girdiğimizde “Acaba burada ölür müyüm?” diye düşünmememiz gerekir. Biliyorsunuz ki tenhadan gitseniz de tecavüz riski var. E ne yapacağız madem? Nerede güvenlik? Siz görebiliyor musunuz?

Türkiye’de yaşadığımız için şükredecek günlerimiz yakındır umarım. Söylerken çok inanmasam da bu tecavüzlerin, ölümlerin sonudur inşallah. Gerçek bir insan olduğumuzun bilincinde yaşayacağımız günler görmek istiyorum. Bu hepimizin hakkı.

Daha dün 18 Mart Zaferi'ni kutlayıp, bu ülke için ölen şehitlerimizi rahmetle andık. Sözde kalmasın. Vefamızı, atalarımızın kemiklerini sızlatarak gösteremeyiz. Mümkünse hoşçakalın sevgili okurlar. 



Yazarın Tüm Yazıları

Teşekkür & Davet

13 Mayıs 2017, Cumartesi

Teknoloji ve Jetgiller

29 Nisan 2017, Cumartesi

"Bir vahşet daha"

22 Nisan 2017, Cumartesi

Oy ver!

15 Nisan 2017, Cumartesi

Bu da böyle bir anımdır

8 Nisan 2017, Cumartesi

Hola Español!

1 Nisan 2017, Cumartesi

Günaydın bahar

25 Mart 2017, Cumartesi

Yalan Dünya

18 Mart 2017, Cumartesi

Bukalemun

11 Mart 2017, Cumartesi

Uluslarası İşletme

25 Şubat 2017, Cumartesi

Bana adını söyle...

18 Şubat 2017, Cumartesi

İçimdeki fırtına

11 Şubat 2017, Cumartesi

İş mi, aşk mı?

4 Şubat 2017, Cumartesi

Utanan maymun emojisi

28 Ocak 2017, Cumartesi

TV Sektörü

21 Ocak 2017, Cumartesi

Kampanyalar şelale

14 Ocak 2017, Cumartesi

Hala iyiler, kötülerden daha kalabalık!

7 Ocak 2017, Cumartesi

Elveda 2016

31 Aralık 2016, Cumartesi

Güzel Şeyler

17 Aralık 2016, Cumartesi

Hadi o zaman!

10 Aralık 2016, Cumartesi

Nikah Masası

3 Aralık 2016, Cumartesi

Üşüyorsun, kansız sanıyorlar

26 Kasım 2016, Cumartesi

Arkandayız x Karşındayız

19 Kasım 2016, Cumartesi

Hedef 2026

12 Kasım 2016, Cumartesi

36'lık film dönemi

5 Kasım 2016, Cumartesi

Game Over

22 Ekim 2016, Cumartesi

Bir hayalin peşinde

15 Ekim 2016, Cumartesi

Kahvaltı aşkına!

8 Ekim 2016, Cumartesi

Sus, dinle, anlat

1 Ekim 2016, Cumartesi

dijital detoks

24 Eylül 2016, Cumartesi

Bir yeni bildirim!

17 Eylül 2016, Cumartesi

Bindik bi alamete...

10 Eylül 2016, Cumartesi

Eyvah!

3 Eylül 2016, Cumartesi

Kavak yelleri

13 Ağustos 2016, Cumartesi

Masallar masallar...

6 Ağustos 2016, Cumartesi

Çocukları pistten alalım!

30 Temmuz 2016, Cumartesi

Herkese benden çay!

23 Temmuz 2016, Cumartesi

Kafamda deli sorular...

16 Temmuz 2016, Cumartesi

Çilekli şeker tadında...

9 Temmuz 2016, Cumartesi

Kuru lanet

2 Temmuz 2016, Cumartesi

Anne, babamla nasıl tanıştınız?

25 Haziran 2016, Cumartesi

Uyandır kalbini!

18 Haziran 2016, Cumartesi

İki elin sesi var!

11 Haziran 2016, Cumartesi

Had Bildirme Kurumu açılsın

4 Haziran 2016, Cumartesi

Sakin ol şampiyon!

21 Mayıs 2016, Cumartesi

Yabadabadu!

14 Mayıs 2016, Cumartesi

Önüne bak!

7 Mayıs 2016, Cumartesi

‘Polis’i de attık ‘memur’u da

23 Nisan 2016, Cumartesi

"Çok istersek geler bence!"

16 Nisan 2016, Cumartesi

Pardon, dört yapraklı yoncalar ne taraftaydı acaba?

9 Nisan 2016, Cumartesi

ha-ha-ha çok komik

2 Nisan 2016, Cumartesi

Kara gün

19 Mart 2016, Cumartesi

Bu kaçıncı pazartesi?

12 Mart 2016, Cumartesi

Tasarruflu çalma listesi

5 Mart 2016, Cumartesi

"Çok güzel kararlar aldım, muhtemelen uygulamam"

27 Şubat 2016, Cumartesi

Yaşamak

20 Şubat 2016, Cumartesi