Takip Et

SON DAKİKA

Hatice ALGÜN
[email protected]

Çilekli şeker tadında...

9 Temmuz 2016, Cumartesi

     

Merhaba güzel gazetemin güzel okurları! Aranızda biri var ki şuraya, "Keşke şöyle olsa" falan yazdığımda benim için özellikle dua ediyor sanırsam. En azından "Allah gönlüne göre versin" cümlesini öyle içten söylüyor ki çat diye istediğimi yaşıyorum. Küçük çaplı, olumlu keşkelerim o kadar tatlı ki demek... Aaah ahh teşekkürler!

Tam olarak şöyle demiştim, "Uyandır kalbini" başlıklı bundan üç önceki yazımda:

"...Cırcır böceklerinin sesiyle uyanmak; gözümü ilk açtığımda, odama pencereden teşrif eden güneşin ayağıma yansıdığını görmek istiyorum. Pencereye doğru yöneldiğimdeyse uzun uzadıya bir deniz manzarasıyla karşılaşmak istiyorum. Kendime gelmek için yaptığım kahveyi balkonumdaki sallanan koltukta içmek, hoş sohbetli arkadaşlarımla çok uzun süren bir kahvaltı ve beraberinde bol kahkaha istiyorum. Saatlerce, yorulana kadar gezip tozduktan sonra, iki ağaç arasına kurulmuş bir hamakta efil efil esen rüzgarla serinlemek, usul usul sallanarak uyuyakalmak istiyorum. Telaşsız bir huzur istiyorum. Sanırım buna tatil deniyor. Ama dümdüz tatil deseydim herkesin aklına başka bir şey gelirdi..."

Yaşadığım tek eksik hamak ve sallanan koltuktu. Onun dışında, tüm paragrafı harfiyen deneyimlediğim için gerçekten çok huzurluyum. Tamam, belki de her gün itinayla 8'de kalkmak isteyen, ismini vermek istemediğim Nur arkadaşımı biraz yordum, o 8'i her seferinde 10.30 - 11'lere çektim ama o kadar olur bence. Doğa meselesi biraz. Hem 8 nedir ayol?

Şu meşhuuuuur "Şeker tadında bayram"ınızdaki şeker neliydi mesela? Güzel miydi? Eksik dilek kötü bir şey. Aslında demeliyiz ki "Çilekli şeker tadında bayramlar" ya da "Çifte kavrulmuş lokum tadında bayramlar" falan. Çünkü bu dilek ve temennilerimizi net aktarmamıza olanak sağlar. Mesajı alan abi ya da ablanın dilinde çilekli şeker tadı belirecek, "Hmm... İyi temenniymiş" diyecek. Ekşi şekere denk gelmemek adına küçük bir önlem aslında. Bu devirde işini garantiye alacaksın bence. Şahsen limonlu şeker tadında bir bayram tarzım değil. Kimseye de böyle bir dilekte bulunmam. Seviyor olabilirsiniz belki ama kendime sunulmasını istemediğim tadı, bir başkasına sunmama hastalığım var. Bence geçmiş olmasın.

Sosyal medyada rastladım. Kapıya gelen çocuklara toz şeker uzatıp bir de o çocukların şaşkın bakışlarını fotoğraflayan arkadaşın mizah anlayışına... Yahu yıl olmuş 2016 ve ne güzel ki bayramda kapını çalan çocuklar kalmış. Sosyal medyada beğeni kasmak için değer mi o harekete bilemedim doğrusu. Seneye birkaçı daha dökülecek belki de bu yüzden. Kendi çocukluğumdaki bayram şekeri toplama maceralarımız geldi aklıma. Oturur sayardık hepberaber. Sonra da şekeri çok olanı birinci seçerdik. Ne kadar da havalı gelirdi o şeker sayısı çok olan arkadaş. Bir sonraki bayramda tek rakip!

Çok şekerli bir yazı oldu, baymayalım! Şu aralar içimde bir yerlerde ısrarla ''Sezen Aksu - Kalbim Ege'de Kaldı'' çalıyor. Biraz da hoparlörden duymak fena olmaz bence. Ne kadar kalabalıkla söylersen o kadar güzelleşen bir şarkı bence kendisi. Keyifli dinlemeler ve bir o kadar keyifli söylemeler dilerim sevgili okurlar! Hoşçakalın!



Yazarın Tüm Yazıları

Teşekkür & Davet

13 Mayıs 2017, Cumartesi

Teknoloji ve Jetgiller

29 Nisan 2017, Cumartesi

"Bir vahşet daha"

22 Nisan 2017, Cumartesi

Oy ver!

15 Nisan 2017, Cumartesi

Bu da böyle bir anımdır

8 Nisan 2017, Cumartesi

Hola Español!

1 Nisan 2017, Cumartesi

Günaydın bahar

25 Mart 2017, Cumartesi

Yalan Dünya

18 Mart 2017, Cumartesi

Bukalemun

11 Mart 2017, Cumartesi

Uluslarası İşletme

25 Şubat 2017, Cumartesi

Bana adını söyle...

18 Şubat 2017, Cumartesi

İçimdeki fırtına

11 Şubat 2017, Cumartesi

İş mi, aşk mı?

4 Şubat 2017, Cumartesi

Utanan maymun emojisi

28 Ocak 2017, Cumartesi

TV Sektörü

21 Ocak 2017, Cumartesi

Kampanyalar şelale

14 Ocak 2017, Cumartesi

Hala iyiler, kötülerden daha kalabalık!

7 Ocak 2017, Cumartesi

Elveda 2016

31 Aralık 2016, Cumartesi

Güzel Şeyler

17 Aralık 2016, Cumartesi

Hadi o zaman!

10 Aralık 2016, Cumartesi

Nikah Masası

3 Aralık 2016, Cumartesi

Üşüyorsun, kansız sanıyorlar

26 Kasım 2016, Cumartesi

Arkandayız x Karşındayız

19 Kasım 2016, Cumartesi

Hedef 2026

12 Kasım 2016, Cumartesi

36'lık film dönemi

5 Kasım 2016, Cumartesi

Game Over

22 Ekim 2016, Cumartesi

Bir hayalin peşinde

15 Ekim 2016, Cumartesi

Kahvaltı aşkına!

8 Ekim 2016, Cumartesi

Sus, dinle, anlat

1 Ekim 2016, Cumartesi

dijital detoks

24 Eylül 2016, Cumartesi

Bir yeni bildirim!

17 Eylül 2016, Cumartesi

Bindik bi alamete...

10 Eylül 2016, Cumartesi

Eyvah!

3 Eylül 2016, Cumartesi

Kavak yelleri

13 Ağustos 2016, Cumartesi

Masallar masallar...

6 Ağustos 2016, Cumartesi

Çocukları pistten alalım!

30 Temmuz 2016, Cumartesi

Herkese benden çay!

23 Temmuz 2016, Cumartesi

Kafamda deli sorular...

16 Temmuz 2016, Cumartesi

Çilekli şeker tadında...

9 Temmuz 2016, Cumartesi

Kuru lanet

2 Temmuz 2016, Cumartesi

Anne, babamla nasıl tanıştınız?

25 Haziran 2016, Cumartesi

Uyandır kalbini!

18 Haziran 2016, Cumartesi

İki elin sesi var!

11 Haziran 2016, Cumartesi

Had Bildirme Kurumu açılsın

4 Haziran 2016, Cumartesi

Sakin ol şampiyon!

21 Mayıs 2016, Cumartesi

Yabadabadu!

14 Mayıs 2016, Cumartesi

Önüne bak!

7 Mayıs 2016, Cumartesi

‘Polis’i de attık ‘memur’u da

23 Nisan 2016, Cumartesi

"Çok istersek geler bence!"

16 Nisan 2016, Cumartesi

Pardon, dört yapraklı yoncalar ne taraftaydı acaba?

9 Nisan 2016, Cumartesi

ha-ha-ha çok komik

2 Nisan 2016, Cumartesi

Kara gün

19 Mart 2016, Cumartesi

Bu kaçıncı pazartesi?

12 Mart 2016, Cumartesi

Tasarruflu çalma listesi

5 Mart 2016, Cumartesi

"Çok güzel kararlar aldım, muhtemelen uygulamam"

27 Şubat 2016, Cumartesi

Yaşamak

20 Şubat 2016, Cumartesi