Uluslarası İşletme
25 Şubat 2017, CumartesiTweet |
Telefon dolandırıcıları kulağımıza yabancı gelmiyor artık. Çevremizde ya dolandırılan ya da dolandırılmaya çalışan birileri muhakkak vardır. "Kimlik bilgileriniz PKK tarafından kopyalanmış, sizi kurtarmamız için 30 bin lirayı şu hesaba yatırmanız gerekiyor" diyen bir polis hayal edebiliyor musunuz? Yapmayın, etmeyin.
Geçenlerde evde bir ses duydum, sabahın beşiydi. Kapı zorlama sesi gibi... Korkudan neye uğradığımı şaşırdım. Aradım hemen polisi. Bir yandan kapıyı tutuyorum, bir yandan cama koşup polis gelmiş mi diye bakıyorum, oradan yine kapıyı tutmaya gidiyorum. "Acaba hırsızın bıçağı falan var mıdır?" diye düşünüp kendimi hepten strese sokuyorum. Ses çıkarmalı mıyım, sessiz mi durmalıyım ikileminin beterliğini yaşıyorum. Çıldırmaya yakın bir hal. Okuduğum duanın haddi hesabı yok. Kalbim fırlayacaktı yerinden... Polis apartmanın önüne geldi, kapıya koştum. Koridora vardığımda tanımadığım sarı bir kediyle göz göze geldim. Yol tarifi soracak gibi bakıyordu gözüme, canına yandığım. "Sen nereden girdin ya" dedim, "Miyav" dedi. O an yüreğime su serpildi. Kapıyı beraber açtık polise. Dedim ki "Sizi yordum ama kedi girmiş eve meğer." Polislerden biri de "Aman tek kedi olsun hanımefendi" dedi, iyi sabahlar diledik birbirimize ve gittiler. Adamları boş yere kapıya çağırmışım, beş kuruş istemediler! İnanabiliyor musunuz? Buna inanırsınız tabii. "Neden istesinler ki?" di mi? "Çünkü onların görevi tehlikede olan insanları korumak" di mi? İşte tam da bu yüzden anlayamıyorum bu polis tarafından arandığını sanıp da milyarlarını çöp edenleri... Aynı şey yahu! Hemen şu satırlara yazıyorum kamu spotunu... "Telefonda kendisini polis, savcı, asker olarak tanıtıp 'Adınız veya banka hesabınız PKK, FETÖ/PDY terör örgütüne karıştı' diyerek para veya altın isteyenlere inanmayın!"
***
Birkaç gün önce de spam kutuma bir mail düştü. İngilizce yazılmış kısa bir metin. 2013'te Makro Algün isminde bir adam Afrika'da ailesiyle beraber bir kazada ölmüş. Baya da zenginmiş! Bu adamın ardında kimse kalmadığı için bir araştırma yapmışlar ve mirası olan 12.5 milyon doları bana vermeye karar vermişler. Eğer istersem de tüm evrakları kanıt niteliğinde göstereceklerini yazmışlar mailde. Bana mail atan adam, 'Makro Algün benim müşterimdi' diyor. Cevap verirsem mutlu olurmuş falan filan... İyi de dostum bende o şans yok ki. O şans olmadığı gibi atlayacak göz de yok. Resmen dolandırıcılığın bir level üstü bu da. Onların hesaplarına göre 50 trilyonu duyunca atlayacağız, sonra 100 bin dosya masrafı ıvır zıvır çıkaracaklar. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez deyip para arayıp, bulup buluşturup ellerine sayacağız. Onlar parayı aldı mı da vın turizm! Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor... Alın size uluslararası işletme! Böyle bir şeyle karşılaşırsanız aklınızda bulunsun, kanmayın!
Kamu spotu temalı köşe yazımı okuduğunuz için teşekkür eder, uyanık bir hafta sonu geçirmenizi dilerim! Hoşça kalın sevgili okurlarım!