Takip Et

Hatice ALGÜN
[email protected]

İş mi, aşk mı?

4 Şubat 2017, Cumartesi

     

Bu zamana kadar yüzlerce hatta binlerce insanla tanışmış olabilirsiniz. Her biriyle en az bir çay içmeye yetecek kadar vakit geçirmişliğiniz vardır. Bu akan zamanda kendinizle ilgili en çok ne anlatabiliyorsunuz? İş mi, aşk mı? Çünkü yaşam döngümüzde sıkça bu ikisine rastlarız ve böyle bir durumda en az birinden bahsederiz.

Hayatımızın odak noktasında çoğunlukla işimiz ve aşkımız vardır. Aşk, gerçekleştirirken sevgi duyduğumuz, mutlu olduğumuz eylemleri de kapsayan genel bir tanım burada.

İşimizin ne olduğundan çok, işimizden ne kadar keyif alabildiğimiz önem taşıyor. Elbette her günümüz şeker tadında geçmez. Çünkü çalıştığınız yer, aylar öncesinden rezervasyon yaptırdığınız bir tatil köyü değil ve kimse size "çok eğleneceğinizin" garantisini vermedi. İlla bir gün kuru yemiş tabağındaki acı kabak çekirdeğine de denk geleceğiz. Ama bu aynı tabaktaki diğer lezzetlerden mahrum kalmayı göze alacağımız boyutta bir engel değil. Eğer ki kendimizi mesleğimizle özdeşleştirebiliyorsak en önemlisi budur ve doğru yerdeyiz demektir.

Çalışmak, insanın kendi yaşamına güç veren bir meşgaledir. "Ürettiğim bir şeyler var" diyebilmenin gururudur. Kimi zaman, "En azından bir işe yarıyorum" avuntusudur.

Gitgide daha iyi yaptığın, emek verdiğin bir işin varsa şüphesiz ki gücün de vardır. Ekonomik güven boyutunu zaten inkar eden yok.

Genel tanımımız "Aşk" da kendimizi ne kadar tanıdığımızla doğru orantılıdır. Yüzeysel olarak birçok şeyden keyif alıyor gibi gözüksek de "En sevdiğim..." diyebildiklerimiz hep daha sınırlıdır. Mesela basketbol oynamak çocukluğunuzdan beri sizin hayatınızın vazgeçilmez etkinliği olabilir. Geçmişte bir arkadaşınızdan etkilenerek merak salmış da olabilirsiniz, aileniz tarafından bu spor dalına yönlendirilmiş de... Sokak kenarındaki basketbol sahasının önünden geçerken maç yapan çocukları gördüğünüzde iç sesiniz, "Bir atış yapayım mı diye sorsam ne derler acaba?" diye soruyorsa aşkın bir kırıntısını bulmuş sayılırsınız. Yıllar geçtikçe, bir hevesle başladığımız hobilerimiz değişebilir, onlardan artık hiç hoşlanılmayabilir. Yeni başka şeylere adım atılabilir. İşin heves boyutunu aştığımızda hala cebimizde kalanlar tam olarak bizim parçalarımız oluyor işte.

Bu parçaları birleştirip kendimizi ne kadar tanıdığımızın testini de yapabilmemiz gerekiyor. İnsan değiştikten çok sonra da fark edebiliyor kendindeki değişimi. O zaman yüzleşmek zor olabiliyor. Çünkü çevremizi keşfetmeye çalışmaktan, kendimizi keşfedemediğimiz zamanlar oluyor. Bir şekilde kaçırıyoruz. Oysa kendimizi ihmal etme lüksümüz yok, olmamalı!

Nil Karaibrahimgil'in okurlarıyla paylaştığı önerisini size aktarmak isterim:

"Zamanını nasıl kullanıyorsun? Bir gün, size de elinizden kaçıveren bir uçan balon gibi gelmiyor mu? O rengarenk şey, gökyüzünde kaybolup gidiyor. Akşam oluyor hemen. Onu evcilleştirmek gerek... Zamanını nasıl kullandığın, oluyor sana ömrünü nasıl geçirdiğin.

Hepimizi bu dört soruyla baş başa bırakıyorum. Bugün ara ara kendinize sorun.

Neyle meşgulüm? Kimi seviyorum? Neyi seviyorum? Zamanımı nasıl geçiriyorum?

Hatta sadece bugün değil, her gün sorun. Cevaplar güzelleşir."

İçinizdeki aşkı keşfedeceğiniz bir hafta diliyorum sevgili okurlarım, hoşça kalın! 



Yazarın Tüm Yazıları

Teşekkür & Davet

13 Mayıs 2017, Cumartesi

Teknoloji ve Jetgiller

29 Nisan 2017, Cumartesi

"Bir vahşet daha"

22 Nisan 2017, Cumartesi

Oy ver!

15 Nisan 2017, Cumartesi

Bu da böyle bir anımdır

8 Nisan 2017, Cumartesi

Hola Español!

1 Nisan 2017, Cumartesi

Günaydın bahar

25 Mart 2017, Cumartesi

Yalan Dünya

18 Mart 2017, Cumartesi

Bukalemun

11 Mart 2017, Cumartesi

Uluslarası İşletme

25 Şubat 2017, Cumartesi

Bana adını söyle...

18 Şubat 2017, Cumartesi

İçimdeki fırtına

11 Şubat 2017, Cumartesi

İş mi, aşk mı?

4 Şubat 2017, Cumartesi

Utanan maymun emojisi

28 Ocak 2017, Cumartesi

TV Sektörü

21 Ocak 2017, Cumartesi

Kampanyalar şelale

14 Ocak 2017, Cumartesi

Hala iyiler, kötülerden daha kalabalık!

7 Ocak 2017, Cumartesi

Elveda 2016

31 Aralık 2016, Cumartesi

Güzel Şeyler

17 Aralık 2016, Cumartesi

Hadi o zaman!

10 Aralık 2016, Cumartesi

Nikah Masası

3 Aralık 2016, Cumartesi

Üşüyorsun, kansız sanıyorlar

26 Kasım 2016, Cumartesi

Arkandayız x Karşındayız

19 Kasım 2016, Cumartesi

Hedef 2026

12 Kasım 2016, Cumartesi

36'lık film dönemi

5 Kasım 2016, Cumartesi

Game Over

22 Ekim 2016, Cumartesi

Bir hayalin peşinde

15 Ekim 2016, Cumartesi

Kahvaltı aşkına!

8 Ekim 2016, Cumartesi

Sus, dinle, anlat

1 Ekim 2016, Cumartesi

dijital detoks

24 Eylül 2016, Cumartesi

Bir yeni bildirim!

17 Eylül 2016, Cumartesi

Bindik bi alamete...

10 Eylül 2016, Cumartesi

Eyvah!

3 Eylül 2016, Cumartesi

Kavak yelleri

13 Ağustos 2016, Cumartesi

Masallar masallar...

6 Ağustos 2016, Cumartesi

Çocukları pistten alalım!

30 Temmuz 2016, Cumartesi

Herkese benden çay!

23 Temmuz 2016, Cumartesi

Kafamda deli sorular...

16 Temmuz 2016, Cumartesi

Çilekli şeker tadında...

9 Temmuz 2016, Cumartesi

Kuru lanet

2 Temmuz 2016, Cumartesi

Anne, babamla nasıl tanıştınız?

25 Haziran 2016, Cumartesi

Uyandır kalbini!

18 Haziran 2016, Cumartesi

İki elin sesi var!

11 Haziran 2016, Cumartesi

Had Bildirme Kurumu açılsın

4 Haziran 2016, Cumartesi

Sakin ol şampiyon!

21 Mayıs 2016, Cumartesi

Yabadabadu!

14 Mayıs 2016, Cumartesi

Önüne bak!

7 Mayıs 2016, Cumartesi

‘Polis’i de attık ‘memur’u da

23 Nisan 2016, Cumartesi

"Çok istersek geler bence!"

16 Nisan 2016, Cumartesi

Pardon, dört yapraklı yoncalar ne taraftaydı acaba?

9 Nisan 2016, Cumartesi

ha-ha-ha çok komik

2 Nisan 2016, Cumartesi

Kara gün

19 Mart 2016, Cumartesi

Bu kaçıncı pazartesi?

12 Mart 2016, Cumartesi

Tasarruflu çalma listesi

5 Mart 2016, Cumartesi

"Çok güzel kararlar aldım, muhtemelen uygulamam"

27 Şubat 2016, Cumartesi

Yaşamak

20 Şubat 2016, Cumartesi