Pardon, dört yapraklı yoncalar ne taraftaydı acaba?
9 Nisan 2016, CumartesiTweet |
Ooo merhabalar! "Zaten bende şans olsaydı..." diyenleri görüyorum aramızda. Hoş geldiniz efenim. Size de bir sandalye çekelim de şöyle karşılıklı kör talih yarıştıralım. Nasıl gidiyor bakalım şans oyunu denemeleri? Amorti bile çıkmamış, öyle duydum. Üzülmeyin, haftaya bir daha oynarsınız. Evet, bir gün size çıkacak ne de olsa. Peki ya mont giydiğinde 45 derece havayla karşılaşıp, üstüne ince bir şey aldığında soğuk rüzgarlara tutulanlar burada mı? Bir de bot giydiğinde hava güzel olur, ertesi gün de "Spor ayakkabı giyeyim" dersin, giyersin ve o yağmurun nereden geldiği hiç belli olmaz. Bunlar hep birbirinin amca oğlu oluyor. Akrabalar yani.
Durakta dakikalarca otobüs-minibüs beklemekten ağaç olduğunuzda paketinizden bir sigara çıkarır yakarsınız ve ne olur? Ta ta ta tam! Beklediğiniz araç gelir! Bitirmeden söndürüp araca binme zamanı! "Hep böyle oluyor" deyip sızlanmanızın faydası yok. Çünkü bu hep böyle olmaya devam edecek, alışın. Bugünden yarına ertelediğiniz cam silme işini gerçekleştirme zamanı gelmiştir. Camları pırıl pırıl yaptığınızın hemen ertesi günü yağmur yağar. Bu size kaderinizin "İşin mi var? Bir daha sil" deme şeklidir. Bu örnekler uzatılabilir elbette. Ama işin uzatma kısmını size bırakacağım ve sizi Murphy kanunlarıyla tanıştıracağım.
Murphy Kanunları Amerikalı Mühendis Edward A. Murphy tarafından başarısızlıklar ve hata kaynaklarının karmaşık sistemde incelenmesi üzerine ortaya konan özdeyişlerden oluşuyor. Murphy Kanunlarının temeli "Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa; kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir" cümlesine dayanıyor. Yani bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, kesinlikle ters gidecektir. Bunun sizinle bir alakası yok, gördüğünüz gibi kanunlar böyle.
ŞANSIMI ARIYORUM
Nedense bu Murphy kanunlarında yer alan maddeleri genelde tüm insanlar yaşar. "Aaa bende de oluyor öyle" deme olasılığınız çok yüksek. Biriyle kaynaşmak için bu maddeleri lehimize çevirebiliriz. Bu güzelliği de yok değil. Ne kadar çok ortak özelliğiniz olduğunu gördükçe daha çok seversiniz birbirinizi. Kaynaşırsınız.
Normalde şanslı bir insan olmama rağmen şu aralar şanssızlığım üstümde ve şansımı arıyorum. Her an yoldan birini çevirip "Pardon, dört yapraklı yoncalar ne taraftaydı acaba?" diye sorabilirim. O kadar şanstan falan bahsettikten sonra size Daft Punk'ın Get Lucky şarkısını armağan ediyorum. Yukarıda size bırakıyorum dediğim uzatılabilir örnekleri mailimde görmek isterim. Başınıza gelen küçük şanssızlıkları okuyup, "Tıpkı ben" demek istiyorum sevgili okurlar. Böylelikle kendi kendime konuşmadığımın farkına varıyorum, güzel oluyor. Hoşçakalın!