Nikah Masası
3 Aralık 2016, CumartesiTweet |
Her gün kulağımızı kanatan birçok şarkıya maruz kalıyoruz. Bu gittiğin bir mekanda açık olan müzik kanalından da kaynaklanabilir, minibüsteki amcanın dinlediği radyo istasyonundan da... Yani elimizde olmayan sebeplerden ötürü dinlediğimiz yetmiyormuş gibi ezberleme gafletine de düşüyoruz.
Mesela anlam veremediğim, "Ne diyor bu ya?" diye sorguladığım birkaç şarkı sözü örneği vereyim. "Boş bardak bir gün taşar" isimli şarkı benim için bu konuda her zaman zirveyi temsil eder. Sevgili Fettah Can burada yorumlara kapalı olduğunun altını da bir güzel çiziyor. Diyor ki "Sen ne söylersen söyle..." Yani "Ben bildiğimi okurum hacı abi" demenin bir başka yolu bu. "Sen ne söylersen söyle" kısmından sonra fondaki enstrüman sesleri bir anda sıfıra yaklaşıyor. Sanıyorsun ki efsanevi bir cümle gelecek. Ama o boş bardağın bir gün taşacağından bahsediyor. Felsefi bir şey mi acaba? O yüzden mi anlayamadım? Gerçi sanmıyorum ya...
"Doktorlar dizisinin yakışıklı oyuncusu" diye anılan Dr. Levent'i bildiniz mi? Evet evet Kutsi'den bahsediyorum. Yalnız güzel diziydi ya. Yazları günümün birkaç saati Show TV başında o diziyi izlemekle geçiyordu. Benim favori çiftim Zenan ile Suat'tı. Ama biz Kutsi'ye dönelim de konu dağılmasın. Ben diziyi anmak adına kendisinden bahsederken "Dr. Levent" diyeceğim. Dr. Levent de bir şarkısında diyor ki "Telefonun durup durup çalmıyorsa bil ki seni aramayan o kişi benim." Biri bana bunu açıklasın lütfen, çok rica ediyorum. Telefonunun çalmaması (tamam sen dahil, orada hemfikiriz) onu hiç kimsenin aramadığını gösterir. Sen niye kendine özel pay çıkartıyorsun doktorum ya? Garibimin, gece nöbetinden sonra yorgun argın beş dakikada söz yazması gerekmiş herhalde diye iyimser düşünmek isterdim ama oluru yok yani.
GİDERKEN HABERİM OLSUN
Devlerin aşkı kadar büyük bir popçuda sıra. Büyük dediysem ebat olarak yani. Bir dönem dansları da çok meşhurdu. Güzel olduğundan değil de garip olduğundan. Soner Sarıkabadayı... "Bana bir daha 'bitanem' deme bitanem" diyerek beynimizi yakıyor, adeta kulaklarımızı kanatıyor. Onun sana "bitanem" deme hakkı bittiyse senin deme hakkın nasıl devam ediyor ey uzun adam?
Ümit Besen'in en meşhur şarkısıdır 'Nikah Masası.' Ümit abi o şarkısında "At artık imzanı, git bir an önce" diyor. Abi, sevdiğin başkasıyla evleniyor, üzgünsün anlıyorum ama senin gitmen gerekmez mi? Sonuçta gelinin düğünü yani.
Serdar Ortaç'tan nasıl bahsetmeyiz bu yazımızda? Elbette sıra ona geldi. Albümler dolusu absürt sözleri var aslında ama bir tanesinden örnek vereceğim. "Hadi çal giderken kapımı..." Kapı gelirken çalınmaz mı yaz sinyali bey? Neden onun giderken çalmasını istiyorsun? "Giderken haberim olsun, kaçmasın, Allah'ın emriyle gitsin" demeye getiriyor herhalde. İlginç.
Gülşen, "Al Tanrım aklımı ki zaten bende değil" diye ağlıyor. Kızım aklın sende değilse nasıl alsın? Hem sende değilse sorun yok zaten, aklın alınmış demek ki.
Karizmaların karizması, genç kızların sevgilisi... Serseri tavırlarıyla gönüllerde taht kuran, cool mu cool... Çok övdüm, keseyim artık. Tabii ki Teoman'dan bahsediyorum. Daha Teoman'ı sevmeyen bir kadına rastlamadım. Herkes yanılıyor olamaz. 'Rapsodi İstanbul' isimli şarkısında, "Bitene kadar bitmez hayat, bitti mi de biter ama" diyor. Demek ki böyle karmaşık cümlelerle tavlıyor bütün kızları. Yorum sizin...
Ve işte BONUS sevgili okurlarım! Hakkı Bulut!
Siz "Seven insan kıskanır" dersiniz ama kim daha kıskanç tartışmayalım isterseniz. Biliyorsunuz ki Hakkı Bulut'un henüz üç yaşında bir kardeşi var. (Cedric gibi hiç yaş almıyor o da anacım.) Hakkı Bulut o kadar kıskanç ki henüz üç yaşında olan bu kardeşi bile onun için risk faktörü. Sevgilisini ondan bile kıskanıyor! Kıskanıyor! Ve tekrar kıskanıyor! Allah yardımcısı olsun ne diyelim. Tabii ki kadın için dua ettim.
***
Haftanın şarkısı Orhan Gencebay'dan geliyor sevgili okurlarım. Konsepte uygun olması açısından "SEVEREK AYRILALIM" şarkısını seçtim.
"Severek ayrılalım,
Aşka hasret kalalım.
Eğer mutlu olursak
Yeniden barışalım"
Sevgili Orhan Baba, seviyorsanız niye ayrılıyorsunuz? Hadi ayrıldınız, niye mutlusunuz? Şayet ayrılık mutluluk veriyorsa niye yeniden barışıyorsunuz? "Vardır herhalde bir bildiğin" diyor, konuyu kapatıyorum. Haftaya görüşmek üzere hoşçakalın sevgili okurlarım!