Merhaba güzel gazetemin güzel okurları! Bize Dünya Barış Günü ile "Hoş geldin" diyen bir aya girdik. Bu sıcak karşılamaya kayıtsız kalamayacağım. Teşekkürler sevgili eylülcüğüm, hoş bulduk!

Ama bu sıcak karşılamaya pek de aldanmamak lazım. Bilirsiniz ki ayazlar bizi bekler. Sabaha karşı kendimizi pikelerle, battaniyelerle sarmaş dolaş göreceğimiz günler geldi aynı zamanda. Şu aralar, aşırı sıcakları atlatmış olmanın sevinciyle hoşumuza giden durumlar. "Tatlı tatlı üşümeyi özlemişim" dedirtiyor. Kışın hoyrat soğuğu yok, yazın kavurucu sıcağı yok. Ara yerde bir garip bahar başlangıcı. Gündüz yandığımız, akşam hafifçe üşüdüğümüz... Ne yaptığımızı şaşırmaya başladığımız...

Eylülün omuzlarında çok yük olduğu kanısındayım. Doğrudan ya da dolaylı olarak herkes bir şeyler bekliyor ondan. Mevsimler, aylar kendi aralarında sohbet edip görev paylaşımı yapsa bütün yük bu garibin omuzunda. Başlangıç ve bitiş noktası olmasıyla beraber bir diğer görevi de orta yolu bulmak. Tam bir terazi. Eyvah! İsyan da edemiyor; şartlar malum, el mahkum. Biraz da gazlıyorlar sanırım. Düşünsenize ağustosun "Dostum sen darbe falan gördün, yıkılmazsın ya ağlama bu kadar" dediğini. Oradan şubat atlıyor muhabbete, "Evet yahu, çok takma bence" diye. Eylülün cevabı net olur bence. "Sen sus lan, 28!"

Eylül listesi şöyle hazırlanmış olabilir mesela:

-Yaz kızım, bir tutam tatil bitişi, iki tutam okul başlangıcı ve birkaç çimdik sınav...

+Başka?

- E ayrılıklar, kavuşmalar falan da var işte. Yeter bence.

+Böyle çok resmi olmadı mı ya? Sulandırmak lazım sanki.

-Doğru, yağmur yaz bir de.

+Yağmur mu?

-Evet, içimden bir ses romantik olacağını söylüyor.

+E peki bakalım, denemiş oluruz en azından.

Bildiğiniz üzere bu sene Kurban Bayramını bu ayda karşılayacağız. Şahit olduğum her Kurban Bayramında yağmur yağmıştı diye hatırlıyorum. Mevsim şartları bunu gerektiriyor çünkü. Bu sene de yağarsa ortalık karışacak bence. Bir kısım bu durumu "Bak Allah'ın hikmetine, yağmur yağdı ortalık kandan arınıverdi hemen!" diye yorumlayacak. Bir diğer kısım da "Yaaa aşkıııımmm baksana yağmur yağıyoooo... Çok güzeeeel" olarak... Tabii sıradan bir hava olayı olarak görenlerimizin sayısı da az değildir. Mesela beni o listeye yazalım şimdiden.

***

Güzel şeyler de olmuyor değil! Kaç ayın adı bir insana verilmiş? Kaçının uğruna şarkı yazılmış? Kaçı filme, kitaba isim olmuş? Ortak paydada hep koca yürekli eylül var! Tam bir aslan parçası...

Cumartesi şarkımız İncesaz'ın 2002'de çıkarmış olduğu 'Eylül Şarkıları' adlı albümden geliyor mesela. Bu eylül şaşkınlığına tatlı bir "Eyvah!" diyelim istedim. O halde mikrofonu Melihat Gülses'e uzattım gitti:

"Eyvah! Okundu şiirler, geçildi o fasıllar

Unutuldu birer birer

Her soranla tekrar yaşandı ayrılıklar

Şimdi nerede, dediler...

...Söylenirdi şarkımız

Bir başkaydı her akşam

Öper gibi eylülü

Öperdim dudaklarından

Saklanırdı aşkımız

Geçerken son vapurlar

Öyle tenha gözlerin

Öyle tenhaydı sonbahar..."

Mutlu bir hafta sonu geçirmenizi dilerim sevgili okurlar. Hafta içi mutlu olmak için kendi başınızın çaresine bakınız lütfen. Her şeyi devletten beklemeyelim. Haftaya yine aynı sayfada buluşmak üzere, hoşçakalın!