Takip Et

SON DAKİKA

Uzman Klinik Psikolog Halil Utku ALTIN
[email protected]

DUYGUSAL AÇLIK

29 Aralık 2017, Cuma

     

Bireyler sadece aç oldukları zaman değil, mutsuz olduklarında, öfkelendiklerinde, ağladıklarında, başarısız oldukları zamanlarda da yemek yeme ihtiyacı hisseder. Kişi kendisini iyi hissedebilmek için yer, yemek yerken bir nebze mutlu hisseder ve yemeği yedikten sonra kendisini kötü hissetme hali tekrar ortaya çıkar. Hem mevcut mutsuzluk hali aynı yerindedir hemde bir anda bu kadar fazla yemek yediği için suçluluk duygusu ortaya çıkar. İşte bu gibi olumsuz duygusal durumlardan sonra ortaya çıkan yemek yeme ihtiyacı duygusal yeme olarak isimlendirilir. Duygusal yemek yeme, fiziksel açlıktan farklı olarak yaşamış olduğumuz olumsuzlukları ortadan kaldırmak için yeme dürtüsünün ortaya çıkmasıdır.

Olumsuz duygular yaşandıktan sonra zihnimiz bunu giderebilmek, bununla başa çıkabilmek adına hareket eder. Örneğin çok mutsuzsunuz ve mutfağa gidiyorsunuz, elinize geçen ilk yiyeceğe saldırıyorsunuz. Doymuyorsunuz bir başka yiyeceğe geçiyorsunuz ve resmen tıkanırcasına yemek yiyorsunuz. Burada amaç karın doyurmaktan ziyade farkında olmadan içimizde ki olumsuz duyguları ortadan kaldırmak. O kadar fazla yemek yeniyor ki, anlık mutsuzluk ortadan kalksa bile 10-15 dakika sonra o hissettiğimiz mutsuzluk aynı yerinde duruyor birde üstüne bir anda bu kadar fazla yemek yendiği için suçluluk duyguları da mevcut duruma eşlik etmeye başlıyor. Ortaya çıkan açlık hissi bir anda ortaya çıkıp, hemen hızlı bir şekilde giderilmesi gerekiyorsa yaşanılan bu açlık hissi duygusal açlık olabilir. Genellikle duygusal açlığın giderilmesinden sonra suçluluk, rahatsızlık ve pişmanlık hissederiz.

Duygusal açlık ortaya çıktığında kontrol kaybedilip, planlanandan daha fazla yemek yenebilir. Bu duygusal açlığın sürekli tekrar etmesi diyetlerin bozulmasına ve kilo alımına yol açabilir. Diyelim ki duygusal açlık haline girdiniz ve bir anda pasta, börek, çikolata, reçel vb. gıdaları tüketmek istiyorsunuz. İçinizden bir ses tekrar tekrar yemelisin demeye başladı. Bir anda ortaya çıkan bu açlık hissini yaşamaya başladığınızda kendinize ilk önce şunu sormalısınız. “Şuan da fiziksel bir açlık mı yaşıyorum yoksa duygusal açlık mı?” bu sorunun yanıtını düşünürken kendinize 10-15 dakika verin. 10-15 dakika mutfaktan çıkıp kendinize oyalanacak bir şeyler yaratmaya çalışın. Çünkü hızlı bir şekilde yemek yeme hissi aniden ortaya çıkar ve belli bir süre sonra kaybolur. 10-15 dakika beklediniz ve hala yemek yeme ihtiyacınız varsa gidip o abur cuburu yiyebilirsiniz ama güvenli bir alan yaratarak. Örneği yemeğe başlamadan önce su, süt gibi sıvıları içerek hızlı ve kontrolsüz yemenizi bir nebze olsun kontrol altına alabilirsiniz. Ancak duygusal açlık varsa buna gerek bile duyulmadan çoğu zaman 15 dakika sonunda bu his ortadan kalkmış oluyor.

Duygusal açlık hissettiğinizde yemek yeme ihtiyacı ile nasıl başa çıkabileceğinizi basitte olsa açıklamaya çalıştım ancak sorunun birde arka tarafı var. Bu duygusal açlığı ortaya çıkartan durum nedir? Sevgi eksikliği mi? Başarısızlık mı yaşadınız, çok mu stresli yaşamınız var? Ailevi problemler mi yaşıyorsunuz? Bunlar çoğu zaman duygusal açlığı ortaya çıkartır. Farkında olmadan sanki sorunları çözer gibi yemeğe saldırma eğiliminde olunuyor. Ancak o yenilen sadece pasta, hamur, şeker. Daha fazlası değil. Sorunu çözmeye yarayan maddeler bunlar olmamalı. Sorunu çözebilmek adına gerçek ve somut adımlar atmak gerekiyor. Yemek yemek, olumsuz duyguları gidermiyor. Sadece anlık, yapay ve sahte bir mutluluk hissi veriyor. Buda en fazla 5 dakika sürüyor. Sonrası ise yoğun bir pişmanlık hissi. Bunu yaşamamak adına arka plana atılmış olumsuz duygularınızı fark edip bunları çözmek adına adım atmanızı öneririm. Çünkü sorun daha derinlerde yer alıyor. Bu sorunları fark edip çözebilmek, aniden ortaya çıkan açlık hissinin de sönmesine yardımcı olacaktır. Sorunlarınızı kendiniz fark edemediğiniz noktalarda psikiyatristlerden, psikologlardan yardım almanızı öneririm.



Yazarın Tüm Yazıları

Çocuklarda Özgüven Oluşturma

16 Şubat 2018, Cuma

Hayır Diyememek

20 Ocak 2018, Cumartesi

Ertelemeler ile başa çıkma

13 Ocak 2018, Cumartesi

DUYGUSAL AÇLIK

29 Aralık 2017, Cuma

Mutlu Evlilikler

16 Aralık 2017, Cumartesi

Güçlü İnsan Olmak

1 Aralık 2017, Cuma

Duyguların İfade Edilmesi

17 Kasım 2017, Cuma

Özgüven Eksikliği

3 Kasım 2017, Cuma

Dikkat Dağınıklığı

27 Ekim 2017, Cuma

Sizlerden Gelen Sorular-5

13 Ekim 2017, Cuma

Hamilelik ve Ruh Sağlığı

6 Ekim 2017, Cuma

Sanat ve Ruh Sağlığı

22 Eylül 2017, Cuma

Tatil Sonrası Okula Dönüş

15 Eylül 2017, Cuma

Çocuğum okula başlıyor

8 Eylül 2017, Cuma

Sizlerden Gelen Sorular-4

26 Ağustos 2017, Cumartesi

Korkularla Başedebilmek

18 Ağustos 2017, Cuma

Güvenli Bağlanma Nasıl Gerçekleşir?

4 Ağustos 2017, Cuma

Çocuklarda güvenli bağlanma

28 Temmuz 2017, Cuma

Tercih Dönemi Kriterleri

23 Temmuz 2017, Pazar

Sizlerden Gelen Sorular-3

16 Temmuz 2017, Pazar

Yeni Bir Ben: Ergenlik

8 Temmuz 2017, Cumartesi

Çocuklarda kişisel alan

1 Temmuz 2017, Cumartesi

Çocuklarda mahremiyet ve beden sınırı

23 Haziran 2017, Cuma

Ceylin hep 10 yaşında

16 Haziran 2017, Cuma

Karneye yaklaşım

9 Haziran 2017, Cuma

Sınav Kaygısı

2 Haziran 2017, Cuma

Çocukluk dönemi korkuları

26 Mayıs 2017, Cuma

Sizlerden Gelen Sorular-2

19 Mayıs 2017, Cuma

Panik Atak

12 Mayıs 2017, Cuma

Sizlerden gelen sorular

5 Mayıs 2017, Cuma

Kardeş kıskançlığı

28 Nisan 2017, Cuma

Öfke Fırtınası

21 Nisan 2017, Cuma

Çocuğunuzdan boşanmayın

14 Nisan 2017, Cuma

Vajinismus Kader Değildir

7 Nisan 2017, Cuma

Unutulan çocuklara bugün sarılın

31 Mart 2017, Cuma

Sınırsız (!) Çocuklar

24 Mart 2017, Cuma

Erkeğin Kalbine Giden Yol

17 Mart 2017, Cuma

1 gün mü 365 gün mü?

10 Mart 2017, Cuma

Uçurumları sevenin kanatları olmalı

3 Mart 2017, Cuma