Mihrimah ismini çok severim . Manası, tınısı bir de büyük usta Mimar Sinan'dan mütevellit. Bu sebeple “Lirik Tılsım” kitabımın kahramanının adı da Mihrimah olmuştur. Farsça kökenli bu ismin Türkçe anlamı “Güneş ve Ay” dır. Dengeyi, eril ve dişil enerjiyi, bütünü temsil eden, manası son derece derin olan bir isimdir Mihrimah.

Ayrıca; Mimar Sinan’ın, Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan'a aşkıyla yaptığı Edirnekapı ve Üsküdar'daki camilerin güneşi ve ayı karşılıklı selamlaması ile aşka dair insanın tutkusuna en özel örnektir bu isim.

Mevlana Celaleddin Rumi ‘nin Tebrizli Şems için yazdığı şu dizelere ne demeli;

“Ayla güneşim geldi, bak göz ışığım geldi

İnci kaynağım geldi altın pınarım geldi.”

Güneş ve ayın biz Dünyalılar için kutsiyeti malumunuz. Dünyanın döngüsünde, bu cennet doğanın devamında, tanrısal inanışta, insanın ruhi durumunda, doğum anında astrolojik harita yorumunda, kişilik özelliğinde ay ile güneş etkili.

Özellikle Ay’ın insan hayatında daha fazla anlamı olduğunu, Ay’ın gizemli yüzünün her insan için bambaşka duyguları uyandırdığını düşünüyorum. Dişil enerjinin temsili olduğu için Ay duygulara, bilinçaltına hitap ediyor. Met-cezire sebep olması, insan vücudunun da yüzde yetmişinin şu olmasından dolayı, Ay’in her evresinde bambaşka duygusal, ruhsal aynı zamanda fiziksel etkilere maruz kalındığını biliyoruz.

İnsan vücudu birbirine değmeyen, bir arada bulunan enerji üreten milyonlarca atom ve molekülden oluşuyor. Hiç durmadan titreşen, hareket eden bu mini minnacık yapılar sayesinde enerjiden oluşan canlı bir vücuda sahibiz. Bu sayede de belli bir frekansta titreşip duruyoruz. Düşüncelerimiz, duygularımız da belli bir elektromanyetik alan oluşturuyor ve elektrik yükü üretiyor. Hatta EEG yani elektroansefalografi ile bu elektriksel akım ölçülebiliyor. Astrofizik ya da nörobilim alanında bilgi sahibi olmak bu bilimsel öğretilerde ehil olmak diğer hiçbir alanla kıyaslanamaz derecede kıymetli benim için. Bilinmezin gizeminin çözülmesi, Ay’ın çekim gücünün açıklanması bu bilimler sayesinde olacak sanırım.

Ay bir sevgili gibi gökte salınarak kah bizi kendine çekip gecemizi hülyalarla süslüyor kah bizi savurup kimyamızı bozuyor. Bazen kurt adam oluyoruz bazen de Ay Tanrıçası Selene.

Demem o ki; kötülükle beslenen negatif enerjilerin girdabındaki şu güzelim dünyada, enerji bedenlerimizi pozitif etkilerle donatıp, Ay gibi ışıltımızı, sevgimizi, iyiliklerimizi birbirimize yansıtalım.

"Ay’ı hedefleyin ıska geçseniz bile en azından yıldızlara ulaşırsınız.” Çin atasözü.