Takip Et

SON DAKİKA

Cemre ŞAHİN KAZICI / Yüksek Mimar
[email protected]

KUTULARDA YAŞAMAK

30 Mayıs 2021, Pazar

     

İnsanoğlu el yapımı kutuların içinde yaşamak gibi devrimci bir karar aldığında binlerce yıl sonrasını nasıl hayal ediyordu acaba? Bugün bir insanın günlük yaşamının %90’ını kutular içinde geçirmesine neden olduklarını tahmin edebilirler miydi? Hepimiz yan yana, üst üste, dip dipe yerleştirilmiş delikli kutular içinde bir hayat sürdürmeye çalışıyoruz ve bunu da o kadar normalsedik ki sorgulamıyoruz bile. Çünkü hayatın akışı gereği, içine doğduğumuz şartları benimseyerek ve üzerine koyarak ilerliyoruz. O yüzden düşünmeden edemiyorum; yaklaşık 10.000 yıl önce yerleşik hayata geçen atalarımız ilk olarak kerpiç kadar statik ve inorganik bir malzeme yerine, esnek ve organik bir malzeme keşfi ile ilk ‘ev’leri üretmiş olsalardı bugün nasıl bir dünyada yaşıyor olurduk? Bu sorunun cevabını geniş ölçekli ütopya tartışmalarının masasına ve hayal güçlerinize bırakıp, kıyısından geçerek biraz daha özele ineceğim.

**

İçinde bulunduğumuz mekânların, sosyal gelişimimize ve ruhsal, zihinsel, fiziksel sağlığımıza büyük etkileri olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla şunu söyleyebilirim, ‘çok daha farklı barınma alışkanlıkları geliştirmiş olsaydık, çok daha farklı/az/çok sosyal sorunlar ve sağlık sorunları ile karşılaştığımız bir yüzyılı yaşıyor olacaktık.’ Örneğin ‘ev’ dendiğinde gözümüzün önüne gelen, koridor ve kapı-kapı birbirinden ayrılmış odalardan oluşan bir düzendir. Peki bu düzen gerçekten insan doğasına en uygun olan yaşam alanını mı sunuyor? Değişen mekânsal ihtiyaçlar doğrultusunda ‘daha küçük bir ev’e ihtiyaç duyulduğunda, oda eksiltmek dışında farklı bir yöntem akla gelmiyor. Bin yıllar öncesinin dünya görüşü, tekniği ve araçları ile oluşturulmuş bu model, değişime karşı şaşırtıcı biçimde direniyor. Peki bundan sonra barınma kültürü olumlu yönde dönüşebilir mi? Bu çerçevede mimarlık dünyasında parametrik tasarım ve biyometrik tasarım gibi içinde gerçek dönüşümler barındıran gelişmeler var. Bu gelişmelerin dünyanın yapılı çevresini tamamen dönüştürmesi, paralelinde sosyal, kültürel, toplumsal gelişmelere de bağlı olduğu için uzun zaman alacak pek tabi, o yüzden bugün yapabileceklerimize odaklanmak için bireysel dünyamıza inerek biraz daha özelleşeyim.

**

Zaten bu aralar sürekli evdeyiz, evinizi düşüne düşüne adımlayın ve kendinize sorun: “İçinde yaşadığım ev, ruhsal, zihinsel ve fiziksel anlamda beni destekliyor mu?” Bunu anlayabilmek için şu değerlendirme ile hareket edebilirsiniz; sizden başka birileri de o evde benzer konforda yaşayabilecekse, o ev size özel değildir dolayısıyla psikolojik, sosyolojik ve fizyolojik altyapınız için en ideal şartları sunmuyordur. Bireyin sosyolojik ve psikolojik yapısı özneldir ve bu yapısı için özelleştirilmiş bir eve ihtiyacı vardır. Bu konu mimarınız tarafından dikkatle ele alınması gereken çok faktörlü kompleks bir çalışmayı gerektirir, ancak bu köşede fizyolojik yapınız üzerinden birlikte gerçekleştirebileceğimiz küçük bir test yapalım:

 

Örneğin uzun saatler mutfakta çalışan birisi için tezgah yüksekliği son derece önemlidir. Yapılan araştırmalarda sağlıklı bir çalışma için yıkama aşamasında kullanılacak bir mutfak tezgahı yüksekliğinin; ‘kullanıcın boyu(cm)/2 + 5 cm’ olmasının ideal olduğu belirtilmektedir. Bu durumda 160 cm boyunda biri için 85 cm yüksekliğinde; 180 cm boyunda biri için 95 cm yüksekliğinde bir mutfak tezgahı tasarlanması gerekir. Aksi durumda ciddi bel ve sırt rahatsızlıkları, eklem ve kas ağrıları ortaya çıkabilir. Ancak ‘standart’ mutfak tezgahı yüksekliği bulacaksınız evinizde. Çünkü yapılarımız, maksimum maddi kazanç için çoklu üretimi mümkün kılabilmek üzere ‘standart bir insan’ kabulü ile tasarlatılır. İmar yönetmelikleri, yapı malzemeleri ve teknikleri dahi bu standartlar üzerinden geliştirilerek, dayatılır. İşin tuhafı bu ‘standart olan’ın tarifi bile araştırmadan araştırmaya farklılaşır.

**

Ve tam da sorguladığım ve sorgulamanızı istediğim de bu: standarlaştırılma. Bu standartlaşmanın dayatılması karşısındaki çaresizliğimiz. Dahası kendi evini yaptıran birinin bile bu standartlaşmayı kırmayı aklına getirmeyecek kadar körleştirilmiş olması. Tüm bunlara sebep olan, standartlaşmanın yüceltildiği endüstri ve tüketim dünyası. Bu dünya insan ile duygusal ve varlıksal ilişkisi yok sayılarak içinde barındırdığı özden tamamen kopartılmış ‘ev’i, alınıp-satılan ticari bir meta haline getirdi. Sonucunda en başta da söylediğim gibi, hayatımızın %90’ını bu standart kutular ve standart içindekiler ile birlikte geçirdiğimiz standart altı bir yaşam sürmeye zorlanıyoruz. (CEMRE ŞAHİN KAZICI)



Yazarın Tüm Yazıları

DEPREM ÖLDÜRMEZ POLİTİKA ÖLDÜRÜR

29 Mart 2024, Cuma

Seçimler Yaklaşırken... Kimi Seçeceğinizin Farkında Mısınız?

23 Şubat 2024, Cuma

UZAY SİYASETİ

21 Ocak 2024, Pazar

YASAL HAKKINIZ OLAN SIĞINAKLARINIZA NE OLDU?

5 Ocak 2024, Cuma

100. YIL #CUMHURİYET

29 Ekim 2023, Pazar

SAVAŞ DURUMUNDA YER ALTI HASTANELERİ

19 Ekim 2023, Perşembe

MİMARLIK DÜNYAYI KURTARABİLİR

2 Ekim 2023, Pazartesi

‘MİMARLIK BÖLÜMÜ’ TERCİH EDECEKLER İÇİN REHBER

3 Ağustos 2023, Perşembe

SANDIKTAN NE ÇIKTI?

17 Mayıs 2023, Çarşamba

TABUTUMUN KIRMIZI KURDELESİ

25 Şubat 2023, Cumartesi

CANSIZ BEDEN

10 Şubat 2023, Cuma

BİR İLÇENİN İL STATÜSÜ KAZANMASI

25 Ocak 2023, Çarşamba

BELEDİYE BAŞKANININ PARTİ DEĞİŞTİRMESİ

23 Aralık 2022, Cuma

BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ: SOSYAL KONUTTA KİRALAMA SİSTEMİ

22 Kasım 2022, Salı

'SOSYAL KONUT HAMLESİ' NE DEĞİLDİR?

7 Ekim 2022, Cuma

ADALET NÖBETİNDE 100. GÜN

3 Ağustos 2022, Çarşamba

3 YENİ PAKETLE YANDAŞ DESTEĞİ

11 Mayıs 2022, Çarşamba

DEMOKRASİYE MESAİ ŞOKU

31 Ocak 2022, Pazartesi

ENES KARA

12 Ocak 2022, Çarşamba

İTİBARDAN TASARRUF DEVRİ

23 Aralık 2021, Perşembe

YILLARDIR SÖNMEYEN ...

7 Ağustos 2021, Cumartesi

KUTULARDA YAŞAMAK

30 Mayıs 2021, Pazar

‘YENİ’ ÜZERİNE SAYIKLAMALAR

10 Mayıs 2021, Pazartesi

şu BÜYÜKler

24 Nisan 2021, Cumartesi

PENCEREMDEN BAKARKEN - 3

5 Nisan 2021, Pazartesi

PENCEREMDEN BAKARKEN - 2

4 Nisan 2021, Pazar

PENCEREMDEN BAKARKEN - 1

3 Nisan 2021, Cumartesi

OTOPARKLILAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ?

20 Mart 2021, Cumartesi

İLLA-HİYAT

6 Mart 2021, Cumartesi

AYDIN'IN TURUNCU BİTKİ ÖRTÜSÜ

20 Şubat 2021, Cumartesi

MİLLET KIRAATHANESİ & KİTAP KAFE

6 Şubat 2021, Cumartesi

YOLDA OLMAK

23 Ocak 2021, Cumartesi

ORTA'daki MAHALLE

9 Ocak 2021, Cumartesi

OTOMOBİL KRALİYETİ

26 Aralık 2020, Cumartesi

"TORPİLİN DİYORUM, KİM?"

12 Aralık 2020, Cumartesi

Hayalinizdeki Kent?

28 Kasım 2020, Cumartesi

CUMHURİYETİMİZ VE (ona yakışmayan) KENTLERİMİZ

14 Kasım 2020, Cumartesi

Cumhuriyetimiz ve Kentlerimiz / Deprem Kesintisi

31 Ekim 2020, Cumartesi

"DİKEY BAHÇESİZ YAŞAYAMAM"

17 Ekim 2020, Cumartesi

Bir Mimara Sarılın

3 Ekim 2020, Cumartesi

Taklitlerinden Sakının - 2

19 Eylül 2020, Cumartesi

Taklitlerinden Sakının - 1

5 Eylül 2020, Cumartesi

Depremde Romantik Yürüyüş

22 Ağustos 2020, Cumartesi

Ne Bu Sıcaklar?

8 Ağustos 2020, Cumartesi

Bir Ayasofya Hikayesi

25 Temmuz 2020, Cumartesi

Kamusal Geometri

18 Temmuz 2020, Cumartesi