Takip Et
  • 19 Mayıs 2022, Perşembe

İKİNCİ EL GİYİM KÜLTÜRÜ...

Güvenilir bir kaynaktan edindiğim bilgiye göre, dünya nüfusunun %70'i ikinci el kıyafet giyinmeyi tercih ediyor.

Dikkat edin ikinci el kıyafet giymek zorunda kalıyor demedim, tercih ediyor dedim.

Öte yandan, sakın söz konusu %70'lik kesimin çoğunun geri kalmış ya da fakir ülke vatandaşlarından meydana geldiğini düşünmeyin. Tam aksine, Dünyadaki gelişmiş ülke vatandaşlarının önemli bir bölümü, ikinci el kıyafet giymeyi tercih etmekte. Tıpkı bir Finlandiyalı'nın aşağıda anlattığı gibi:

"Finlandiya’da yaşıyorum ve burada insanların yaşam standartları genel olarak oldukça iyi. Yoksul bir insana rastlamak hemen hemen mümkün değil.

...

Buna rağmen, ne gıda ne de eşyalar mümkün olduğunca israf edilmez. Çok gerekli olmadıkça bir şey satın alınmaz. Bir şeye ihtiyaç kalmamışsa ya ihtiyaç duyabilecek birine verilir, ya da ikinci el mağazalarında veya internette satılır.

Ne kadar varlıklı olsalar da, aileler çocukları için ikinci elden kıyafet satın alırlar. Bir yıl sonra küçülenleri satar ve yeniden ikinci el kıyafet alırlar.

Finlandiyalılar hiç bir şey almayacak olsalar bile bit pazarında dolaşmaktan hoşlanırlar. Onlar için bitpazarından giyinmek hiç de gocunulacak bir şey değildir. Aksine, sınırsızca tüketim çılgınlığından imtina etmeniz sizin entellektüel seviyede olduğunuzu ve alçakgönüllülüğünüzü ortaya koyar.

Burada gösterişli arabalar ve gösteriş düşkünlüğü yadırganır.

...

Bir kişi artık terliklerini kullanmak istemiyorsa çöpe atmaz, onları 1 euroya satabilir. Bu davranış onun 1 euroya ihtiyacı olduğundan değil, terliğin ona ihtiyacı olan birini bulması içindir. Eğer bu terlik kullanılamayacak (ve dolayısıyla satılamayacak) kadar eskimişse, geri dönüşüme atılır ki, hem doğa kirletilmez, hem de terliğin yeni bir ürüne dönüşümü sağlanır..."

Henüz ülkemizde yeni yeni yerleşmeye başlamış olsa da, tıpkı Finlandiya'da olduğu gibi, ikinci el kıyafet alışverişi Amerika ve Avrupa'da uzun yıllardan beri tercih edilen bir alışveriş şeklidir.

Peki, gayrimüslimler diye beğenmediğimiz gelişmiş ülkelerde durum böyleyken, "Sakın israf etmeyin, gösteriş yapmayın, lükse kaçmayın" diyen bir dinin mensupları olarak bizde durum nedir?

Ülkemizdeki pek çok kişiye göre, başkasının giydiği kıyafeti giymek ayıp sayılır. Hatta bu durum fakirlik ya da pintilik göstergesidir. Bu nedenle, dar gelirliler bile başkasının kullandığı kıyafet ya da eşyaları kullanmaktan imtina ederler.

Öte yandan, başkalarının giydiği kıyafetlerin kirli olacağı önyargısı veya elbiseyi daha önce giyenletin enerjilerinin kıyafete sinmiş olabileceği inancı da, ikinci el kıyafet giymenin önüne geçen sebeplerdendir.

Oysa ki, hiç giyilmediklerini sandığımız yeni giysilerin mağazalardaki deneme kabinlerinde başkaları tarafından defalarca denenmiş olabileceği gerçeğini göz ardı ediyoruz. Yeni olmak, temiz olmanının garantisi değildir. Kaldı ki, ikinci el mağazalarda satılan kıyafetler yıkanıp iyice temizlenmekte ve defalarca kontrolden geçtikten sonra satışa sunulmaktadır.

Öte yandan, ikinci el kıyafet giymek ne fakirlik ne de pintilik göstergesidir. Bilinmelidir ki, günümüzde maddi durumu iyi olan pek çok insan, markalı veya markasız kıyafetlerden satın almak için ikinci el kıyafet satan mağazaların müdavimleri haline gelmiş durumdalar.

Yine, ikinci el giysilerde "eski sahibinin enerjisinin, giysiye sineceği" inancı da saçmadır.

Üretim aşamasında çalışan kişilerin, ya da bu yeni elbiseleri siz satınalmadan önce kabinlerde defalarca deneyenlerin enerjileri yeni elbiselere geçmiyor da, sadece ikinci elden satın aldığınız elbisenin önceki kullanıcılarının enerjisi mi size geçiyor?

Demek ki enerji transferi açısından eski ile yeni arasında fark yok...

İkinci el kıyafet satın alıp giyme hususunda vurgulamak istediğim bir başka husus, bir elbiseyi vitrindeki fiyatının onda biri fiyatına almak mümkünken, bunun için neredeyse servet ödemenin pek de akıl karı bir iş olmadığıdır. Kaldı ki her ikinci el kıyafet illa da başkası tarafından giyilmiş bir elbise olmayabilir. Size hediye gelip bedeni uymayan, yeni aldığınız halde aniden soğuduğunuz veya bir başka sebeplerle hiç giymediğiniz elbiseler de başkaları için ikinci el kıyafet olabilir. Bu türden elbiselerin mağazalardan satın alınan sıfır kıyafetlerden hiçbir farkları olmadığı gibi, fiyatları da hatırı sayılır derecede ucuzdur.

Yazımı sonlandırmadan önce, kafanıza takılmış olabileceğini düşündüğüm bir hususa açıklık kazandırmak istiyorum.

Kullanmadığımız kıyafetleri ihtiyaç sahiplerine bedava vermek varken, neden ikinci el mağazalarında ücret karşılığında satalım?

Aslında bu sorunun cevabını yazımın başındaki Finlandiyalı vermişti.

Kıyafetleri ikinci elde satmak, satan kişinin o paraya ihtiyacı olduğundan değil, satılan ürünün gerçek ihtiyaç sahipleri ile buluşmasını sağlamak içindir. Oysa ki bedava verilen elbiselerden sadece birkaçı kullanılır, uymayanlar ya da beğenilmeyenler çöpe atılır. Bu da israftan başka birşey değildir...

Son söz;

Hem doğaya karşı daha duyarlı bir insan olabilmek, hem de paradan tasarruf etmek için ikinci el kıyafet ya da eşya kullanmaktan çekinmeyin.

Ne kadar az satın alıyorsak o kadar olgunuz...

Ne kadar az çöp atıyorsak o kadar olgunuz...

Emek verilerek üretilmiş her şey değerlidir...

Kimin ne diyeceğine takılmayıp, üzerinde yaşadığımız gezegene saygı duyarak yaşayalım...

Esen Kalın... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.