
İLK GÖREV YERLERİ AYDIN OLAN İKİ VALİ…
12 Şubat 2021, CumaTweet |
Devletin valisi denilince akla gelen ilk isim olan kişi 2 Haziran 1948’de Trabzon’un Köprübaşı İlçesi’nde doğdu. Babası müftüydü. Beş kardeşlerdi. Ankara Siyasal’ı 1968’de bitirip, Aydın’a maiyet memuru oldu. Rize Kalkandere’den başlayıp, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Alaca, Kırıkhan ve Akçakoca’da kaymakamlık yaptı.
Türkiye’nin en genç valisi oldu, henüz 36 yaşındaydı. İlk görevi Tokat’tı. "Karnımdan değil, yürekten konuşuyorum. Biz hizmet makamıyız, naz makamı mı?" diyordu. Meyhanelerde vatandaşa iki dubleden başka içki verilmeyecek deyince adı Dördüncü Murat'a çıktı Recep Yazıcıoğlu'nun. Anadolu insanı gördüğü yerde, "Devlet Baba..." diye koşar sarılırdı. Her ilçede halkın sevgisini kazanıyor, makam odasının kapısını hiç kapatmıyor, üzerine de "kapıyı vurmadan içeri girin" diye yazdırıyordu. Çizmesini giyip köyleri dolaşıyor, dert dinliyor, çözüm üretiyordu. Takım elbise, kravat, makam arabası, koruma polisleri ona göre değildi. Bahçe'de kaymakam iken Ceyhan kıyısındaki arazilere toprak ağalarının el koyduğunu ve köylülerin hayvanlarıyla nehre inmelerine izin vermediklerini gördü. Ağaları uyardı, değişen bir şey olmayınca bir traktörün direksiyonuna geçip pamuk tarlalarını dümdüz etti.
Kapalı alanlarda sigara içilmesini yasakladı. Kahvehanelere kitaplık yaptırdı. Başına kasket takıp hastanede vatandaşların çektiği çileyi gördü ve başhekimi görevden aldı. Tayin, terfi, torpil isteklerini reddetti. Erzincan'da sel sularına kapılıp yıkılan ve 30 yıldır yenisi yapılmayan köprü için bürokrasiyi aştı. Yeni köprü ile 23 köyün şehirle olan bağlantısını sağladı. Her zaman "Biz halkın hizmetkarıyız, afra tafra yapamayız" diyordu.
Yaptıkları tanınmış yazar Ayşe Kulin tarafından Köprü adlı romana konu oldu. Aynı zamanda filmi de çekildi.
"Bakanlar en çok karşılama, ağırlama, uğurlamadan hoşlanır. 500 kişilik yemek organize edip faturayı özel idareye yıkar. Benim gibi şantiye valiliği yaparsan gidersin. İş yaparsan, virgülün hesabını sorarlar. Victor Hugo: İki büklüm yürüyen, dik gidenlerden fazla yol alır, demiş. Bizim ülkede Hugo ekolü var" diyordu.
Erzincan depreminde evi yıkılan muhtar, valiliğe elinde evraklarla gider. Öğle tatilinde kot pantolonlu biri gelir ve "Hayrola amca" der. Muhtar derdini anlatır. Adam evrakları alır, deftere kaydedip vali odasına girer. Evrakları mühürler ve muhtara verir. Muhtar: "Sağ olun ama Vali Bey kızmasın" der. "Sen üzülme amca Vali Bey bana kızmaz" diye muhtarı uğurlar. O kişi Recep Yazıcıoğlu'dur. 18 yıl önce bir trafik kazasında kaybettiğimiz Recep Yazıcıoğlu; Tokat, Erzincan, Aydın ve Denizli halkında hoş bir seda bıraktı.
IV. Murat, Doğrucu Davut, Zıpkın Vali gibi sıfatlarla anıldı. Erzincan valiliği sırasında doğa sporlarıyla uğraşmış, dağa tırmanmış ve yöre sporlarının turizme açılmasına katkı sağlamıştır. Rafting'le ilgisi Denizli'de devam etmiştir.
Yamaç paraşütü gibi adrenalini yüksek sporları da yapan Merhum Yazıcıoğlu vatandaşlara da ilham kaynağı oldu.
Çevreci kimliğiyle de her zaman ön plana çıkan, 'Süper Vali' deniz, göl ve nehirlerin temizlenmesini yakından takip eder ve köylüleri sık sık uyarırdı.
53 yıl önce ilk görev yeri Aydın'a atandığında daha doğmamış bir çocuk için bile rol model olacağını bilemezdi.
1970'de Adana'da Tuncay Sonel adı verilen bir çocuk doğdu. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kapısından girdiğinde 18 yaşındaydı. Vali Yazıcıoğlu gibi bir devlet adamı olmak istiyordu. İlginçtir, Yazıcıoğlu'ndan 26 yıl sonra o da ilk görev yeri olarak Aydın'a atandı. Doğudan- Batıya birçok yerde kaymakamlık yaptı. Şanlıurfa'ya bağlı Birecik'te bir proje geliştirdi. Yetim ve öksüz 656 çocuğa mektup yazıp "Annen veya baban hayatta olsaydı, senin için ne yapmasını isterdin? Bana yazarsan çok sevinirim" diye sordu.
Neşet Ertaş'ın "Gönül Dağı" türküsündeki, 'kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez" dediği yolu buldu. Atandığı her yere bu soruyla gitti. Of'ta 212, Seydişehir'de 283, Bandırma'da 486, Kadıköy'de 912, Tunceli'de 279 ve Ordu'da 2 bin 112 derken, yıllar onu 4 bin 938 yetim ve öksüz çocuğun Vali Baba'sı yaptı. "Devlet var, yalnız değilsiniz" duygusunu hisseden çocuklar, okudu. Doktor, mühendis, öğretmen hatta mülkiyeli oldu.
Ordu Valisi Sonel, ilindeki 2 bin 112 yetim- öksüzü karne gününde de unutmadı. Çocuklar isteklerini "bilgisayar, bisiklet, bebek, araba, köpek, kendine ait bir oda..." diye sıraladı. 10 yaşındaki Zafer Ceyhan'ın isteğinin ise maddi karşılığı bu dünyada yoktu.
"Sevgili Vali Amca, beni düşündünüz. Çok sevindim, duygulandım, değerli hissettim. Annem, babam, dayım, abim aynı araçta kaza geçirmiş. Annem bana hamileymiş. Ben babamı annemin anlattıklarından tanıyorum, hiç görmedim. Baba şefkati gösterip, isteğimi sordunuz. Ben babamın okuluma gelip, arkadaşlarımın içinde bana 'Aslan oğlum' diye sımsıkı sarılıp, sıvazlayıp, benimle gurur duymasını çok isterdim" diyordu.
Okullar kapalı olsa da Vali Sonel bir bisiklet alıp evine gitti. Zafer'e "Aslan Oğlum..." diye defalarca sarıldı.
Babasını 9 yaşında kanserden kaybeden Çisem Gül Baydemir beyaz terrier köpeği " 2 kişilik evimize üçüncü bir canlı girsin" diyerek istedi.
O küçücük parmaklarıyla yazdığı mektubu okuyunca ...Tıkandım, dilim kurudu. Nasıl da güzel anlatmış isteğini...
Bir babaya olan özlemi bu derece kalpten anlatman, ailene bir üçüncü canlı istemen, ömrün gönlünce olsun...
Vali Amcası kucağında köpekle Çisem'in kapısını çaldı. Mutluluktan ağlayan Çisem köpeğine 'Şahane' adını verdi. Şahane işlere imza atan Vali Tuncay Sonel "yol yaparız, bina da. Uzak mahalledeki yetim ve öksüzleri eğer unutur, sahip çıkmazsak, yaptığınız diğer işlerin hiçbir önemi yok" diyor. Türkiye'deki 23 milyon çocuktan 269 bini yetim, 82 bini öksüz. Salgın, sayılarını hızla artırıyor. Nazım'ın dediği gibi cebimizde yoksa, hiç olmazsa yüreğimizden verelim...
Hepinize iyi hafta sonları değerli Denge okurları.
• BİR SOĞUK YEL ESER ÜŞÜR ÖLÜM, ÖLÜM BİLE…
• ANNEM
• İLK GÖREV YERLERİ AYDIN OLAN İKİ VALİ…
• RENGARENK BİR FUTBOLCU…
• DİJİTAL DİKTATÖRLÜĞE DOĞRU MU?
• QUO VADİS AMERİKA?
• BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE…
• GELEN GİDENİ ARATIR MI ?
• YENİ YIL, YENİ UMUTLAR...
• “ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK”
• "YA EŞİN, YA İŞİN ?"
• KİRLİ DİL VE KELİMELER
• KARANLIĞIN AYAK SESLERİ…
• “ADALET YERİNİ BULSUN İSTERSE KIYAMET KOPSUN”
• AYDA BEBEK
• BİR İSTANBULLU'NUN GÖZÜNDEN İZMİR…
• AŞIRI VERGİ, VERGİYİ ÖLDÜRÜR!
• BABAN GİDERSE…
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ…3
• TÜM OKULLAR AÇILMALI
• GIDA HIRSIZLARI!
• İSYANLA GELDİ, ÖYLE DE GİTTİ!
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ… 2
• KIVILCIM ANI…
• BELEDİYE SAĞLIK HİZMETLERİ
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...
• HİJYEN MASKE MESAFE YOKSA HEPSİ HİKÂYE Mİ?
• ZEHİR KOKTEYLİ
• YANAN SADECE ORMANLARIMIZ DEĞİL Kİ!
• LOZAN ve AYASOFYA
• PANDEMİ EKONOMİSİ
• DİSLİKE
• YENİ NORMAL
• BIRAKMAM SENİ…
• MERVE NİÇİN AĞLADI?
• HANGİ BİRÜSÜ?
• 65+
• HÜZÜNLÜ BİR BAYRAM SONRASI
• NE ÇOK ACI VAR BE!...
• I Know What it is to be young
• ÇOCUKLARIN AHI TUTTU!
• HAYAT ARTIK EVE SIĞMIYOR!
• ONBİR AYIN SULTANI
• ÇOCUK GÖZLERİMLE GÖRDÜM…
• KARTALLAR VE TAVUKLAR
• KORONA GÜNLERİ
• BİRLİK BERABERLİK ZAMANI
• BU DA GEÇER YA HU!
• KAÇ ÇOCUK KAÇ!
• AĞZI OLAN KONUŞUYOR!
• MAHUR BESTE
• VEKÂLET SAVAŞLARI
• BİR ANNE ÖYKÜSÜ…
• SÖKE ÜVEY EVLAT MI?
• ZELZELE!
• GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ…
• DEVRİM Mİ?
• 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ! MÜ?
• 2020
• CİNAYETİ GÖRDÜM!
• ANNABEL LEE
• PSİKOPAT CANİ!
• GAZETECİLİĞE DAİR KAFAMDA DELİ SORULAR
• KADINLARIMIZ
• İSMET HANIM
• YAŞAMA SEVİNCİNİ KAYBETMEK
• O AKŞAM
• HAYDARPAŞA VE SİRKECİ GARLARI
• CUMHURİYET BAYRAMI
• ÇOCUKLAR GÜLÜYORSA GÜZELDİR HAYAT!
• BOŞVER BE YAŞI BAŞI…
• TERCİH MOTİVASYONLARI
• ONLAR AYA, BİZ YAYA!
• EYLÜL
• BİR GENÇ’İN İLETİSİ!
• DİYANET Mİ, HİYANET Mİ?
• SUÇ PATLAMASI!
• YANIYORSUN TÜRKİYE’M!
• ALNI AÇIK YAŞLANMAKTIR BAYRAM!
• Pazardaki deli
• Üniversite tercihi kariyer seçimidir
• Kadın
• VAKTİ KERAHATTİR…
• İÇKİNİ AL DA GEL!
• DÜŞÜNÜNCE…
• AŞK OLSUN SANA ÇOCUK, AŞK OLSUN…
• HERKES KENDİ ÖYKÜSÜNÜN KAHRAMANI!
• Mendil satan çocuğun burnunu koluyla silmesi kadar acımasız bu hayat…
• BAYRAMIN ARDINDAN
• İSLAMI HALKA NİYE ANLATAMIYORUZ?
• Aslında futbol sadece futbol değildir
• KIYI BELEDİYELERİ VE SÖYLEMLERİ
• 11 AYIN SULTANI
• İSSİZLİK ve GÖÇ SORUNU
• NİSAN
• NOTRE DAME’NIN KAMBURU
• BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİ!
• YORULDUK!
• PARİS’TE BİR AYDINLI…
• BEŞİKTAŞLILARIN GECESİ
• MOBİL HUZUR EVLERİ!
• KADININ ADI YOK!
• BİREY OLAMAYANLAR!
• YAŞADIKÇA ÖĞRENİYOR, ÖĞRENDİKÇE ANLIYORUZ
• ÖZLEDİM, TENİNİN KOKUSUNU ÖZLEDİM…
• QUO VADİS CHP?
• KÖPEKLER NİYE İNSANLARDAN ÖNCE ÖLÜYOR?
• Balık tutmanın faydaları ve bir anı
• Seçim havası
• “BİN YIL SÜRECEK” DEMİŞLERDİ
• YENİ YIL, YENİ BAŞLANGIÇ…
• OKU ALİ OKU
• GAZETE, DERGİ, KİTAPLAR VE BİZ
• NE ARA BU KADAR ZALİMLEŞTİK!
• TÜRK FUTBOLUNUN ÇÖKÜŞÜ...
• ÇÜRÜMÜŞLÜK!
• Ya, kelebek Dünya’yı görünce intihar ettiyse?!
• DİB BAŞKANI ALİ ERBAŞ AKLIMIZLA ALAY ETMEYİN!
• YALANLA ÖZDEŞLEŞEN TOPLUM!
• BASIN KAN KAYBEDİYOR MU?
• ARAP VE PARA
• FENOMEN Mİ, MENEMEN Mİ?
• SARI YAZ (Eylül’de gel)
• ÇÖKMESİN OMUZLAR, ÇIKMASIN KAMBUR…
• ŞEYH BEDRETTİN ve RUHİ SU
• SOSYAL MEDYA DERKEN…
• “BİZİM ÇOCUKLAR BAŞARDI”
• DARALIYORUM…
• YAZILI BASININ SONU GELİYOR MU?
• YAZIN YAŞANIR, KIŞIN TADINA VARILIR
• GAZİ BEĞENİR MİYDİ?
• Doktor mu, Hekim mi?
• Kazanınca Alman, Kaybedince göçmen!
• İRİ, DİRİ VE BİR OLMAK...
• KEDİLER VE BİZ…
• DENİZ GÖZLÜ LEYLA!
• ANAHTAR PASPASIN ALTINDA DE!.. BIRAK GİT!..
• BİZİM KÖYLERİMİZ
• BAŞARI İÇİN
• SEÇİMLER, YA SONRASI?
• BEN, BEN, BEN…
• DEİZM’E DAİR!
• GAZETECİ OLAYLARI YOK SAYAMAZ!
• MİLLİ DUYGUMUZ: LİNÇ
• ALTININ GRAMI GENÇLERİN DRAMI
• ASLINDA SEÇİM GÖSTERE GÖSTERE GELDİ!
• ÇAYI İNCE BELLİ BARDAKLARDAN İÇMEK
• KİMSELER GÖRMEDİ ÖPÜŞTÜĞÜMÜZÜ, YAĞMURDAN BAŞKA…
• GENÇLİĞİN ACI GERÇEĞİ
• BİZ NATO’YA HAYIR DERKEN…
• ÇILDIRMAK DA ÇARE OLMADI
• GRAND TÜRK…
• SURİYE’DE KİMİNLE SAVAŞIYORUZ?
• ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER!
• İNCİRLER OLANA KADAR KALSAYDIN BARİİİ!
• KARİZMALAR ÇİZİLİRKEN!
• HAY, DİLİNİ...
• GAZETECİLİK VE TETİKÇİLİK!
• “BEN KİMİM?” SORUSU
• İNSAN HAYAL ETTİKÇE YAŞAR…
• Zaman akıp giderken…
• TÜRKLERİN ÇAM BAYRAMI
• Davutlar’da bir gün…
• Cinnet hali
• Eğitim buysa çocuklar ne yapsın?
• Bazen çıldırmak da yetmiyor!
• Öğretmenler Günü
• Lütfen, aklımızla alay etmeyin!
• Agora Meyhanesi
• Sayanora
• Acaba “İYİ” mi gelecek?
• Biz bu günleri, o günden görmüştük…
• GÖĞSÜMÜZ KABARDI, GÖZLERİMİZ YAŞARDI…
• Cahilliğe prim vermek…
• SALLANMAK ÜZERİNE…
• Mezarlık Magandaları!
• AYTO’da güneş yeniden doğacak
• On günlük tatilin ardından…
• Anlatım gücü ve gazeteciliğe dair
• ÖSYM
• Kuşadası’nda güzel bir gece
• İkileme ve aynen…
• Basın Bayramı
• İbrahim Pehlivan ile bir gece
• Denge’nin tvDEN’i
• Bir ceylan uyanır Afrika'da
• Gençler! Haydi festivale
• İnsanlığımızı ne bozar?
• Al yazmalı güzel kız…
• Yazım yanlışları
• Yalçın Ata
• Türlü, çeşitli gazetecilik!
• 19 Mayıs
• BUGÜN CANIM YAZI YAZMAK İSTEMİYOR
• Müjgan’la ben ağlaşırız…
• Neşe dolamıyor insan...
• Sizce kim kazandı şimdi?
• Bir çöküşün öyküsü…
• Zincirin halkaları bir kez koparsa…
• Ege, göçmen mezarlığına dönerken…
• Quo Wadis…
• Qou Wadis (Nereye)?
• Gitmek mi zor kalmak mı zor?
• Aptal kutuları ve sosyal medya
• Yarılan ekmeğin buğusuyduk!
• Anne özlemi
• Rezillik diz boyu…
• Karpuz gibi…
• Rengarenk Zehirler!...
• Bir millet intihar ediyor!...
• Binmişiz bir alamete…
• Türkiye üzerinde oynanan oyunlar!
• Yarın yılbaşı…
• FETÖ...
• Korkma!
• Akıl Kilitlenirse…
• Okumuyoruz!...
• İLKLERİN TAKIMI BEŞİKT'AŞK
• İyilik askıda
• Yeterlilik şart…
• Kıskanırım seni ben
• Aslında 'aşk'ta yok!..
• Utanıyor musunuz?
• Tayfun Tufan Zelzele olayı!..
• Milli başarı nasıl gelir?
• Buralara olanlar olmuş!..
• Biraz Sevinç, Biraz Hüzün = Eylül
• İslam ve Kurban
• Fonda Aydın Zeybeği...
• Korkak Kahraman!
• ÇOCUKLARA KIYMAYIN EFENDİLER!
• LİNÇ KÜLTÜRÜ VE EMPATİ
• DENİZ ve BİZ...
• GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ ÇOCUKLAR....
• AGC ÖDÜL TÖRENİ...
• O GECE ... = CİNNET HALİ
• Çocukları küçük kurşunla mı öldürürler anne?
• Emekli Olmak
• BAYRAM
• Şovmenler sahnede ...
• Çıldırdık mı?..
• Hakan Ülken’ler çoğalmalı…
• Markalaşma, tanınırlık, pazarlama
• Dün geceyle tam üç ay bir gün…
• Rüya, Feda, Vefa, Sefa=BEŞİKTAŞK…
• Analar ve oğulları…
• Tuncer Altıntaş Köşe
• Bir ileri, iki geri...
• Fırtınalar koparken gönlümde…
• Uyulmayan kurallar ülkesi…
• Bir ilkbahar sabahı...
• Bu gün Nisan bir…
• Turizmde kırmızı alarm!..
• Okumak üzerine...
• Muhalafetsiz muhalefet!..
• Evleri camdan olanlar başkalarına taş atmamalı…
• Aysun Kayacı acaba haklı mıydı?
• Özledim, teninin kokusunu özledim…
• AGC
• Aydın’daki aile hekimlerinin yeni başkanı: Dr. Taner Balbay
• Yüzbaşı Kaya Aldoğan’ın öyküsü…
• Masum değiliz, hiçbirimiz...
• Diyanet mi hıyanet mi?...
• Mutsuzluk virüsü bulaştı hepimize...
• Gazetecilik bu değil beyler
• Türküler türküler...
• ALİYYÜLÂLÂ ASLAN SÜTÜNE DAİR
• Aynalar, aynalar...
• Çocuklukları çalınan çocuklar
• Öğretmenim ben
• Mavilim Mavişelim
• Yeni sistem gazetecilik
• Yağmur çiselerken...
• Mankurtlaşmak
• Alkışlar Hakan Ülken'e
• Kanlı meydan
• Eylül (Tuncer Altıntaş Köşe Yazısı)
• Mutluluk var mı?
• Belinaytur ve Midilli
• Kıyıya vuran o çocuk değil, bizim dibe vuran insanlığımızdı…!
• Gökyüzünün altındaki şahane yeryüzü yalnız ve güzel ülkem, Türkiyem…!
• Yarbay'ın isyanı
• Kan, Kan, Kan...
• ADÜ Konuk Evi
• Yontulmadık!
• Hoşgörü
• Kendilerine temizler...!
• Yüzde kaçımızın ne olduğunu tespit eden adam: Aziz Nesin
• Rezil lige devam
• O anı hiç unutamıyorum
• Sözcükler, sözcükler
• Yaşam hakkı
• Rezil lig bitti
• Bir edebiyat dehası, şairlerin hası...
• Karadut
• Yemeğin tadı mı? Edebiyatı mı?
• Bir romanın roman gibi öyküsü…
• Dünyayı yönlendirenler...
• Bir valinin düşündürdükleri…
• Gazetelerin sonu geliyor mu?
• Başarı dileklerim M.Sadık Atay’a…
• İşten atılan ve atanamayan öğretmenler...
• Alkışlar İbrahim Pehlivan'a
• Dilimin ucunda kelimeler...
• Cildinizi koruyun
• Gazetecilik temas ve mesafe mesleğidir
• Neler oluyor bize?
• Ya o gelmeseydi?
• Şaşkın Muhalefet....
• Şaşıran Türkiye!
• Yeni CHP… Şaka gibi...!
• Kış ortasında yazı özlemek...
• İnsan hayal ettikçe yaşar...
• Hayallerinizden asla vazgeçmeyin…
• Nostaljik bir yılbaşı öyküsü
• Kelimeler... Kelimeler...
• Diren Çarşı...
• Tren istasyonları, gar restoranları...
• Rakı güzellemesi 2
• Otel odaları
• Öğretmenim ben...
• Tebrikler Hakan...
• Eylül'de kaldım...
• Cumhuriyet
• Rakı güzellemesi...
• BEP nedir biliyor musunuz?
• Bayramın ardından
• Her ömrün bir eylülü vardır…
• Kent Konseyi
• Büyük fakat çileli bir ozan
• Rodos'dayken...
• GEZİ’yi anlayamamak...
• Dayanılmaz...
• Boş Defterler
• Mısır’dan Abim Gelmiş Türküsü tutmadı!
• Mahallenin Gonşana'ları
• Sıla hasreti
• Hayat Bayram olsa...
• Geçmişe özlem...
• Cumhurbaşkanı Seçimleri
• O ruh bir kez kaybolursa...
• Zincirin halkaları kopmuşsa...
• Bir baba giderse...
• Biz iki nesil arasında kalanlar...
• İş makineleri, beton kamyonları..!
• Dağlarına bahar gelmiş memleketimin
• Sözün bittiği an: Çizmelerimi çıkarayım mı?
• Bir “TELEVOLE” Masalı
• Onlar bir avuçtular, koskoca Deniz oldular
• Gökhan gitsin, 'Töre' kalsın
• O delikanlı bendim...
• BEŞİKTAŞK...
• Ben artık oynamıyorum..!
• Seçimin analizi
• Otobanda gişelerden önce son çıkış!
• Gök ekini biçer gibi...
• Aynalar Yolunu Kesti...
• Bebek’teki bebekli kız!..
• Şimdi ben “yumurta” deyip geçemem ki!..
• Aydın ve İzmir’de ne olacak?
• Kendi ayağına sıkmak…
• Aynalı Kemer
• Bir başkan aranıyor
• Devlete düşman lazım!
• Annem
• Battı! Çıkamadı…
• Sadrazam hamamda…
• Bir yılbaşı nostaljisi
• Sen haklıydın iki gözüm
• Yolun sonu görünüyor!..
• Top yuvarlaktır ama...
• Yeni Denge’nin düşündürdükleri
• Patagonya Cumhuriyeti
• Uyan, uyannn!
• Her 10 Kasım’da 9’a 5 geçe...
• O’nu özlemle anıyorum…
• Şirin, güzel, şanssız bir kent: Aydın
• Yaşamak bayramdır...
• Uzun yıllar ötesinden...