Takip Et

SON DAKİKA

Cemre ŞAHİN KAZICI / Yüksek Mimar
[email protected]

MİMARLIK DÜNYAYI KURTARABİLİR

2 Ekim 2023, Pazartesi

     

Bugün büyük konuşalım. Bugün ekim ayının ilk pazartesi günü; Dünya Mimarlık Günü. Biz mimarlar bugün ve ‘mimarlık haftası’ olarak kutladığımız bu hafta, her zamankinden daha fazla bir araya gelir ve dünyayı kurtarma adımları atarız. Aramızdan bazılarımız da çıkar der ki “mimarlığı çok tanrısallaştırıyoruz asıl sorunumuz bu”. Ne yaparsınız, bizim de tatlı sert atışmalarımız bunlardır. Oysa herkes kendi mesleğini dünyayı kurtarmanın bir aracı olarak görebilse, bu yüceltmenin sağlayacağı sorumluluk, özen ve özveriyle dünyayı daha yaşanabilir bir yer kılacağımıza şüphe yok.

*

Ancak içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar, insanı mesleğini -dünyayı kurtarmanın bir aracı- olarak değil de -hayatta kalabilmenin bir aracı- olarak görmeye zorlayınca diplomalarla birlikte ruhları da sattırabiliyor maalesef. Bu noktada merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “…enflasyon sadece pahalılık olayı değildir ahlakı bozar.” Tespitini altın yıldızlarla eklemek istiyorum.

*

O zaman önce ekonomik problemleri çözmek gerektiğini söyleyebiliriz. Peki mimarlık buna nasıl katkı sunabilir? Elbette tüm parametreler masaya yatırılmalı ancak ekonomik refah seviyesine ulaşmış ülkelere baktığımızda hepsinin ortak noktasında ne görürüz? Dengeli kentleşme ve yerleşme. Bu ülkelerde, hiçbir kentin tek başına tüm ülkenin ekonomik kalkınmasında %50 üzerinde pay sahibi olduğunu, bağıl olarak ülke nüfusunun %20’sinin sadece bir kentte yaşadığını göremezsiniz. Üretim ve tüketim mekanlarının dengeli dağılımı ile, nüfusun ve istihdamın sağlıklı yayılımını sağlamak bir ülkenin kalkınmasındaki en önemli girdilerdendir.

*

Buradan şuna geçeceğim; beklenen büyük İstanbul depremi. Bu ekonomik tabloda İstanbul yıkılırsa ne olur? Sadece ticari değil sosyal ve kültürel üretim mekanlarının ve üretim gücünün kaybını konuştuğumuzda, İstanbul’un değil tüm ülkenin yıkımını barındıran büyük bir kıyamet senaryosunu konuşuyor oluruz. Yaşadığımız acı deneyimlerden sonra deprem ve mimarlık ilişkisini anlatmama gerek yok zannediyorum. Sağlıklı ve dayanıklı yapı yapma bilgisinden yani mimarlıktan yeteri kadar faydalanabilseydik binlerce dünya kurtulmuş olmayacak mıydı?

*

Belki de en çok kaygılanmamız gereken dünya sorunu, gittikçe şiddetlenen iklim krizi. Bilimsel çalışmalar, nihai enerji tüketimleri incelendiğinde küresel ısınmayı etkileyen tüm sera gazı salınımının %35’inin yapı sektöründen kaynaklandığını ortaya koyuyor. Bu boyutuyla mimarlık camiası, sürdürülebilir yapı malzemeleri ve yapım tekniklerinin geliştirilmesinde öncü bir pozisyon üstleniyor. Basit ve pasif bir örnek; bugün evlerinizdeki pencerelerin boyutları ve konumları doğal havalandırmada ve aydınlatmada son derece önemli. Yani bir diğer deyişle ısıtma/soğutma/aydınlatma/havalandırma amacıyla kullandığınız tüm elektriğin miktarı mimarın kalemine bağlı.

*

Hareketliliğin muazzam derecede arttığı küresel çağda toplumları en çok etkileyen konulardan biri de şüphesiz ki -göç-. Benim de üzerine doktora tezi yazmakta olduğum göç olgusu, sandığınızdan daha fazla mimarlıkla ilişkileniyor. Nitekim biliyorsunuz, günümüz siyasetinin odağında olan ve ona yön veren bu göç sorununu yıllarca tartışan siyasilerin sundukları çözüm de; Suriye’nin sınırında 300 bine yakın kalıcı konut oldu. Öte yandan göç ile ilgili gettolaşma, sosyal sorunlar, ahlaki çöküntü ve güvenlik zafiyeti gibi temel sorunların da, göç edenlerin belirli yerleşim alanlarında yoğunlaşmaları olduğunu söylemek zor değil. Zaten göç olgusunu ‘sorun’ olmaktan çıkarabilmiş ülkelerin göç politikalarını incelediğimizde de göç edenlerin yerleştirilmesi ile ilgili iskan kararlarına büyük önem verildiğini görüyoruz. Bu kararlar, mimar danışmanlığında alınan kararlar.

*

Hemen ilk bakışta akla gelen dünya problemlerinin çözümünde mimarlığın nasıl rol oynayabileceğini böyle -sıralayıvermek-le olmuyor elbette, ne münasebet, her başlık için külliyata varan mimarlık literatürü var ancak halk gözünde bir ışık yakmayı sağlayacağına inandığım örnekler vermeye çalıştım.

*

O halde bu örnekler üzerinden şunu da söylemek lazım; mimarlık dünyayı kurtarabileceği gibi büyük yıkıma da sebep olabilir. Zaten tam da bu nedenle mimarlığa gereken önem verilmeli. Bu önem, her büyük deprem felaketinden sonra mevzuat düzenlemekle sınırlı kalmamalı. Daha ilkokul sıralarından başlayacak yapılı çevre bilinci ardından nitelikli mimarlık eğitimlerine ve mezuniyet sonrası mesleki gelişim programlarına ve denetimlerine kadar kapsamlı bir düzenlemeden söz ediyorum. Belki de yeni anayasanın konuşulduğu bugünlerde bu konuyu gündemde tutmak öncelikli sorumluluğumuz olmalı.

*

Ayrıca her meslekte olduğu gibi, elbette mimarlık alanında üretilen teknik bilgiler de diğer meslek alanlarından faydalanılarak interdisipliner ortamlarda üretiliyor. Ancak önemli olan, bu bilginin üretimi kadar, hayata geçmesi. Hiç şüphesiz hayata geçirilmesi için karar verici mekanizmaları uyandırmak gerekiyor. O zaman yerel seçimlerin yaklaştığı bu dönemde adaylara da bir öneri; meclislerinizde, getireceği oy potansiyeli yüksek, -lütfen tabirimi maruz görün- emme basma tulumba görevi görecek, eğitimsiz ve bireysel faydacı kimseler yerine; dünyayı kurtarma potansiyeline/inancına sahip, iyi eğitimli, bilgili ve sorumluluk bilinci yüksek çalışkan kimseleri bulundurunuz.



Yazarın Tüm Yazıları

DEPREM ÖLDÜRMEZ POLİTİKA ÖLDÜRÜR

29 Mart 2024, Cuma

Seçimler Yaklaşırken... Kimi Seçeceğinizin Farkında Mısınız?

23 Şubat 2024, Cuma

UZAY SİYASETİ

21 Ocak 2024, Pazar

YASAL HAKKINIZ OLAN SIĞINAKLARINIZA NE OLDU?

5 Ocak 2024, Cuma

100. YIL #CUMHURİYET

29 Ekim 2023, Pazar

SAVAŞ DURUMUNDA YER ALTI HASTANELERİ

19 Ekim 2023, Perşembe

MİMARLIK DÜNYAYI KURTARABİLİR

2 Ekim 2023, Pazartesi

‘MİMARLIK BÖLÜMÜ’ TERCİH EDECEKLER İÇİN REHBER

3 Ağustos 2023, Perşembe

SANDIKTAN NE ÇIKTI?

17 Mayıs 2023, Çarşamba

TABUTUMUN KIRMIZI KURDELESİ

25 Şubat 2023, Cumartesi

CANSIZ BEDEN

10 Şubat 2023, Cuma

BİR İLÇENİN İL STATÜSÜ KAZANMASI

25 Ocak 2023, Çarşamba

BELEDİYE BAŞKANININ PARTİ DEĞİŞTİRMESİ

23 Aralık 2022, Cuma

BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ: SOSYAL KONUTTA KİRALAMA SİSTEMİ

22 Kasım 2022, Salı

'SOSYAL KONUT HAMLESİ' NE DEĞİLDİR?

7 Ekim 2022, Cuma

ADALET NÖBETİNDE 100. GÜN

3 Ağustos 2022, Çarşamba

3 YENİ PAKETLE YANDAŞ DESTEĞİ

11 Mayıs 2022, Çarşamba

DEMOKRASİYE MESAİ ŞOKU

31 Ocak 2022, Pazartesi

ENES KARA

12 Ocak 2022, Çarşamba

İTİBARDAN TASARRUF DEVRİ

23 Aralık 2021, Perşembe

YILLARDIR SÖNMEYEN ...

7 Ağustos 2021, Cumartesi

KUTULARDA YAŞAMAK

30 Mayıs 2021, Pazar

‘YENİ’ ÜZERİNE SAYIKLAMALAR

10 Mayıs 2021, Pazartesi

şu BÜYÜKler

24 Nisan 2021, Cumartesi

PENCEREMDEN BAKARKEN - 3

5 Nisan 2021, Pazartesi

PENCEREMDEN BAKARKEN - 2

4 Nisan 2021, Pazar

PENCEREMDEN BAKARKEN - 1

3 Nisan 2021, Cumartesi

OTOPARKLILAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ?

20 Mart 2021, Cumartesi

İLLA-HİYAT

6 Mart 2021, Cumartesi

AYDIN'IN TURUNCU BİTKİ ÖRTÜSÜ

20 Şubat 2021, Cumartesi

MİLLET KIRAATHANESİ & KİTAP KAFE

6 Şubat 2021, Cumartesi

YOLDA OLMAK

23 Ocak 2021, Cumartesi

ORTA'daki MAHALLE

9 Ocak 2021, Cumartesi

OTOMOBİL KRALİYETİ

26 Aralık 2020, Cumartesi

"TORPİLİN DİYORUM, KİM?"

12 Aralık 2020, Cumartesi

Hayalinizdeki Kent?

28 Kasım 2020, Cumartesi

CUMHURİYETİMİZ VE (ona yakışmayan) KENTLERİMİZ

14 Kasım 2020, Cumartesi

Cumhuriyetimiz ve Kentlerimiz / Deprem Kesintisi

31 Ekim 2020, Cumartesi

"DİKEY BAHÇESİZ YAŞAYAMAM"

17 Ekim 2020, Cumartesi

Bir Mimara Sarılın

3 Ekim 2020, Cumartesi

Taklitlerinden Sakının - 2

19 Eylül 2020, Cumartesi

Taklitlerinden Sakının - 1

5 Eylül 2020, Cumartesi

Depremde Romantik Yürüyüş

22 Ağustos 2020, Cumartesi

Ne Bu Sıcaklar?

8 Ağustos 2020, Cumartesi

Bir Ayasofya Hikayesi

25 Temmuz 2020, Cumartesi

Kamusal Geometri

18 Temmuz 2020, Cumartesi