Takip Et
  • 25 Kasım 2019, Pazartesi

Yeme Bozuklukları

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doktor Banu Öztürk Ceyhan muayenesinin beslenme uzmanı İsmail Coşkun yeme bozukluklarına dair bilgiler veriyor.

Normal ve sağlıklı beslenmek, yalnızca bireyin ne yediği değil, aynı zamanda nasıl, neden yediği ve yiyecek, beslenme ile ilgili tutum ve davranışlarıyla da ilgili bir olgudur. Yemek ve yeme her birey için farklı anlam taşırken bireyin fiziksel durumu kültür birikimi, yaşam tarzı ve duygusal gereksinimlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Yeme bozukluğundan kastedilen ise, bireyin mental durumundan kaynaklanan bir bozukluk nedeniyle yetersiz veya aşırı besin tüketimine yol açan olgular bütünüdür.

Yeme bozuklukları, yalnızca genç ve orta yaşlı kadınları değil genç ve orta yaşlı erkekleri, hatta çocukları da etkileyen ve sanıldığından daha sık karşılaşılan bir durumdur. Günümüzde her iki cinsde görülmekle birlikte, özellikle kadınların yeme davranışı ve vücutlarıyla ilgili algıları karmaşık özellikler göstermektedir. Pek çok genç kadın; sosyal baskı ve medyanın etkisiyle, bir değer ölçüsü haline gelmiş olan ‘ince’ bir vücuda sahip olmak için, bir hayli emek harcar. Gazete, dergi ve televizyon programlarında sıklıkla diyet önerilerine yer verilmesi, piyasaya sürülen ağırlık kontrolüne yönelik ilaç çeşitlerinin artışını izleyerek vücut imgesi algısı ve yeme davranışı arasında kurulan ilişki ile vücut ağırlığı kaybına yönelik yoğun uğraşı rahatlıkla görülebilir.

Gelişmiş ülkeler ve Batı kültürünün etkisindeki toplumlarda, vücut ölçüsü, vücut ağırlığı ve görsel imgeyle çok fazla uğraşı dikkati çekmektedir. Bu uğraşı genellikle, yeme davranışının olumsuz yönde değişmesine neden olmaktadır. Vücut ağırlığı ve yiyeceklerle ilişkili olarak bozularak değişen yeme davranışı, yeme bozukluklarının gelişimine neden olmaktadır.

Yeme bozuklukları, orta ve yüksek öğrenim ile iş yaşamının başlangıç yıllarında nispeten daha yaygın görülmesi nedeniyle verimlilik kaybına da neden olmaktadır. Yeme bozukluğunun hafif olgularında iş ve eğitim durumunun bozulmasının yanı sıra fiziksel, psikolojik ve sosyal stres gelişmektedir. Ağır olgularda ise kronik hastalıkları ve yetmezliklerin neden olduğu erken ölüm riski artmaktadır.

Yeme bozuklukları:

• Anoreksiya Nervoza

• Bulimiya Nervoza

• Gece Yeme Sendromu

• Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

• Ortoreksiya

ANOREKSİYE NERVOZA

Anoreksiya nevroza açlık durumu ve vücut ağırlığı kaybıyla karakterize bir hastalıktır. Bu bireyler düşük vücut ağırlığına sahip olsalar bile vücut ağırlıklarındaki olası artışa karşı korku duymaktadırlar. Vücut ağırlığı kaybını sağlamak için aşırı egzersiz yapma, laktasif kullanımı, bilinçli olarak kusma gibi yollara başvurabilmektedirler. Bireylerde ki vücut ağırlığı kaybı isteğinin temel nedeni, bedenlerine karşı negatif bir tutum geliştirmeleridir. Bu tutum düşük benlik saygısıyla birleşmesi tatminsizlği artırmaktadır.

• Ciddi vücut ağırlığı kaybı, bozulmuş beden algısı, vücut ağırlığı artışından korkma, yemek yedikten sonra suçluluk duyma, düşük özgüven, zayıf ve kuru deri-saç-tırnak, hipotermi, yorgunluk, aşırı derece egzersiz yapma anoreksiya nevroza göstergesi olabilir.

• Enerji kısıtlamasına bağlı olarak besin tüketiminin azalması midede erken doygunluk hissine neden olabilir. Bu durum kabızlık yaşanmasına neden olabilir.

• Bu bireylerde hormonal bozukluklar sık gözlenir. Cinsiyet hormonları düşük, stres hormonları ise yüksek düzeyde seyretmektedir.

• Cinsiyet hormonlarının yanı sıra, tiroid hormonlarında da fonksiyon bozukluğu görülmektedir. Açlığa bağlı olarak tiroid hormonlarının seviyeleri düşmekte ve bazal metabolizma hızı yavaşlamaktadır.

BESLENME TEDAVİSİ

Anoreksiya nervozanın tıbbi beslenme tedavisi, vücut ağırlığı artışının sağlanması ve beslenme durumunun düzeltilmesini kapsamaktadır. Vücut ağırlığındaki artış tek başına iyileşmenin göstergesi değildir. Aynı zamanda, metabolik bozukluklarında düzelmesi gerekmektedir. Ayrıca tıbbi beslenme tedavisi hastanın bilişsel fonksiyonlarını düzelterek psikolojik danışma ve davranışsal müdahalelerin uygulanmasını kolaylaştırır. Açlık durumunda bireyin mental kapasitesini kullanarak problemlere odaklanması zorlaşmaktadır.

Bulimia Nervosa

Bir kişinin devamlı diyet ve egzersiz yapmasına rağmen normal kilosunun çok az altında, normal kilosunda, hatta normal kilosunun üzerinde olmasıdır.

Bulimia Nervosa olan bir kişi kısa bir zaman dilimi içerisinde, yarım saat ile 2 saat arası, binlerce kalorilik besin tüketip bunu kusma veya laksatif ilaç(müshil) kullanımı ile vücutlarından atmaya çalışır. Yemek yediği sırada kendini kontrolden çıkmış gibi hisseder ve yemek yeme krizlerini herkesten gizli tutarlar.

Genelde yeme, kusma veya müshil kullanımının sıklığı kişiden kişiye değişir. Eğer kişi her üç ay içinde kilo kontrolü amacı ile en az bir kez kusuyor, müshil veya idrar söktürücü ilaç alıyorsa Bulimia Nervosa teşhisi konulabilir. Kusma ve/veya müshil kullanımının sıklığı ayda birden, haftada birkaç kereye, hatta kronik durumlarda günde birkaç kereye kadar varabilir.

Bulimia Nervosa olan bir kişi Anoreksiya’dan farklı olarak daha sosyal, dışa dönük bir kişilik sergiler. Duygu durumundaki iniş çıkışlar gün içinde sık sık değişir. Genellikle ilgi çekmeyi, dikkati üzerine toplamayı sever. Özgüven problemi vardır. Alkol, madde ve alışveriş bağımlılığına da bu grup içinde oldukça sık rastlanır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.