Takip Et
  • 8 Aralık 2019, Pazar

Aflatoksin

Dorest Güzellik ve Diyet Merkezinin Beslenme Uzmanı Diren Kaptan Aflatoksin hakkında bilgi verdi.

Bugün sizlerle çok fazla bahsi edilmeyen ve en tehlikeli toksinlerden biri olan (birçok ülkenin ürünleri bu yüzden sınır dışı ediliyor) aflatoksin konusunu ele alacağız.

Aflatoksin; aspergillus flavus ve parasiticus tarafından sentezlenir. Dünyada yaygın olarak toprak kalıplarda, sütte, depolanmış tahıllarda, kuş yemlerinde, ölü bitkilerde bulunurlar. Aflatoksin üreten mantarlar pirinç, mısır, buğday ve yerfıstığı gibi birçok ürünü etkiler. Uzun süre düşük doz maruziyette karaciğer kanserine neden olur; bunun dışında bağışıklık sistemimizi baskılayabilir, akciğer adenomlarına sebep olabilir, kardiyovasküler sistem üzerine de ciddi etkileri vardır kanamaya neden olabilir. AFB1 türü böbrek tümörlerine sebep olur.

Endokrin sistem üzerinde kan testosteron ve LH hormonu üzerinde düşüşe ve endokrin sistem kanserlerine sebebiyet verebilir. Ayrıca düşük doğum ağırlığına neden olup; erkeklerde sperm sayısını düşürebilmektedir.

Kısacası aflatoksin sağlık açısından ciddi bir problem olmakla birlikte mümkün olduğunca vücudumuza girmesini engellemeliyiz bilinçli tüketici olmak zorundayız.

Doğal veya organik denilen ürünler de aflatoksin içerebilir. Bu yüzden aflatoksin içerebilecek ürünlerin hasatından, depolama koşullarına kadar takipçisi olmalıyız. Son ürünün aflatoksin seviyelerini üreticiden güvenilir laboratuardan alınmış şekliyle istemeliyiz. Eğer o ürünün aflatoksin içeriğinden şüpheleniyorsak mümkün olduğunca tüketmemeliyiz.

Evet, aflatoksin ölçümü bu nedenle çok önemlidir.

Ülkemizde de bunla ilgili yapılmış çok güzel bir çalışma var. Üniversite öğrencilerinin yürüttüğü proje ile sütte aflatoksin olup olmadığını ölçen kâğıt tabanlı biyosensör geliştiriliyor. Biyosensörün, şu ana kadar kullanılan cihazlardan daha düşük maliyette olacağı ve ev ortamında da kullanılabileceği belirtildi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğrencileri tarafından geliştirilen ‘kâğıt tabanlı biyosensör', sütün içindeki kanserojen madde aflatoksinin tespitini laboratuar ortamlarından evlere taşımayı hedefliyor.

Gıdadaki az miktarda glutenin varlığı bile bazen insanları ciddi şekilde rahatsız edebiliyor. Biyosensör ilerleyen dönemlerde yeterince geliştirildiğinde gideceğiniz restoranda gelen yemeğin veya tatlının içinde gluten var mı yok mu, miktarı az mı çok mu anlamanızı mümkün hale getirecek.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.