Günümüz dünyasında yaşayan toplumlar “iletişim toplumu”, “bilgi toplumu” olarak adlandırılmaktadır. Bu adlandırmanın arkasında medyanın (kitle iletişim araçları) günümüz insanının hayatının her anına girmesi neden olmuştur.

Yüzyılın başından bugüne hızla gelişen medya sektörü günümüzde insanlar ve devletler gibi geniş bir yelpazeyi kontrolü altına almıştır. Medyanın hâkimiyeti medya kültürü ile devam etmektedir. Medya kültürü geleneksel kültüre karşı bağlamında bakıldığında medya kültürünün galibiyetini insanların sosyal medya paylaşımlarından görebiliriz. Bu paylaşımlar ağırlıklı olarak kendini farklı şekillere sokan kadınlar, erkekler, yaşlılar ya da gençlerden, olur olmaz her şeyi paylaşan insanlara kadar yaygınlık göstermektedir.

Özellikle Facebook ve Instagram gibi fotoğraf paylaşımının çok olduğu sosyal mecralarda insanların kendilerini olduklarından farklı göstermeye çalışması oldukça ilginç bir durumdur. Asıl burada önemli olan nokta sosyal medya aracılığıyla insanların sosyalleşmeye çalışmasıdır. Bu sosyalleşmeye çalışma çabası insanların kendilerini, çok güzel, çok becerikli ya da zengin, hayat dolu, keyifli gösterme çabalarıyla birleşince ortaya enteresan görüntüler çıkmaktadır.

Oysaki sanal bir âlemde ölümlü zavallıların ölümsüzlüğü arama çabaları beyhude çırpınmalardır. Bu sanal âlemin küresel kurucuları ise bu platformlardan zenginliklerine zenginlik katarak hayatın gerçeklerini oldukça başarılı bir şekilde gizleyerek keyif yapmaktadır. Sıradan insan tarih boyunca olduğu gibi bugünde hiç yaşamadığı bir hayatı yaşıyormuş gibi gösterme çabası içinde debelenmektedir…