Takip Et

SON DAKİKA

Arif Ali UYGUÇ

Bilinip tutuklanmayan katiller

14 Ocak 2016, Perşembe

     

Bugünkü yazımda 9 Ocak 2016 günü yapılan Aydın Çevre Kurultayı'ndan söz edecektim.

Duyarlı insanların çevreye ne kadar önem verdiğini yazacaktım.

Jeotermallerin üzerine çöreklenen gözü dönmüş sermayenin Aydın’a ve Menderes Havzası'na ne kadar zarar verdiğinin altını çizecektim.

Kimyasallarla maden ayrıştıran kör fabrikaların atıklarını saldığı ve hayvan varlığını, bitki varlığını yok ettiği Karpuzlu ve Çine Çayı’nın içler acısı durumunu anlatacaktım.

Bu maden ocaklarında çalışan binlerce işçinin, işe başlamasından kısa bir süre sonra yakalandıkları MESLEK HASTALIKLARI nedeniyle ölümcül yaşam sürmelerinden söz edecektim. Bu meslek hastalıklarından ölenlerin, ölümle pençeleşenlerin, tedavi görenlerin, SGK’dan % bilmem kaç tazminat alarak ağızlarının kapatıldığından söz edecektim.

Sivil toplum örgütlerinin hazır bulunduğu ama devletten kimsenin orada olmadığı kurultayın oluşumunu, ne kadar hayati ve zorunlu olduğunu anlatacaktım.

Olmadı; salı günü Sultanahmet’te meydana gelen patlama yazının konusunu değiştirdi.

10 kişi (şimdilik) öldü; onlarca da yaralı var.

Kimin yaptığı biliniyor; patlamadan iki saat sonra isim, uyruk ve yaş tespiti yapıldı.

Bu kadar kısa bir sürede yapılan bu açıklama akla Başbakan Davutoğlu’nun bir süre önce yapmış olduğu GAF sonrasının ürünüdür.

“İsimlerini biliyoruz ama tutuklayamıyoruz. Bu ülke sebepsiz yere insanların tutuklandığı bir ülke değildir” demişti.

Kimliği tespit edilip tutuklanmayan bu katillerin yapacağı diğer katliamları bekleyeceğiz ki, onlar da katliamı yaptıktan sonra tutuklanabilsin. Değilse, suçsuz yere tutuklayacak halimiz yok herhalde.

Böyle yöneticilerin yaşadığı bir ülkede yaşıyor olmak çok acı.

İşin bir de sınır ötesi yönü var. Katliamdan kısa bir süre sonra tüm dünya ülkeleri patlamayı kınayan açıklamalar yaptı. Hepsi de zehir zemberek sözlerle canlı bombayı kınadı.

Samimiyetsiz, alaya alır gibi yapılan açıklamalar da en az Sultanahmet’te patlamayı gerçekleştiren canlı bomba kadar iç yakıyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg; "Tüm NATO müttefikleri, terörün her türüne karşı mücadelede birleşmiş durumda" demiş.

Koltuğuna oturmuş, hava durumu anlatır gibi söylüyor; başına gelse, kıçına çakal yapışmış gibi bağırır.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi John R. Bass, Twitter hesabında paylaştığı mesajında, Sultanahmet’teki patlamayla ilgili haberleri yakından takip ettiğini belirterek; “Kalplerimiz olaydan etkilenenlerle beraber” demiş.

Adam, basının karşısına çıkıp iki söz söylemeye gerek görmüyor. Twitt atıyor.

Fransa Başbakanı Manuel Valls, "Fransa, Türkiye ve terör saldırılarına hedef olan bütün ülkeler dayanışma içinde olmalı ve bütün imkanlarını terör tehdidine karşı mücadele etmek için seferber etmeli” demiş.

Bu açıklamayı yapan başbakanın ülkesinin eski cumhurbaşkanının karısı, yıllarca güneydoğuda teröristlere yardım için dolaştı, dünya ve NATO da gıkını çıkartmadı.

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "İstanbul’daki patlamaya ilişkin haberlerden büyük kaygı duydum" demiş.

Aslında tek kaygıları sıranın İngiltere'ye geleceği; paniklerinin ve endişelerinin başka hiçbir nedeni yok.

Saldırıda bir tek Türk var yaralanan; diğerlerinin hepsi değişik ülkelerin insanları. Nereli olursa olsun, insanın içi acıyor ama ateş düştüğü yeri yakıyor; bu kez bunu bizden başkaları da anladı sanıyorum. 



Yazarın Tüm Yazıları

Çine arkeoloji müzesi

12 Mayıs 2016, Perşembe

Fanatizm

15 Nisan 2016, Cuma

Mısır

24 Mart 2016, Perşembe

Felaket tellallığı

17 Mart 2016, Perşembe

Naylondan dünyalar

10 Mart 2016, Perşembe

Ucuz dansözlükler

3 Mart 2016, Perşembe

Başıboşluk

4 Şubat 2016, Perşembe

Bilinip tutuklanmayan katiller

14 Ocak 2016, Perşembe

Aydın Çevre Kurultayı

7 Ocak 2016, Perşembe

"Zeytin Sütü"

31 Aralık 2015, Perşembe

"Biz büyüdük ve kirlendi dünya"

24 Aralık 2015, Perşembe

Gerga diye bir yer

17 Aralık 2015, Perşembe

Çok Gezen mi Çok Okuyan mı?

10 Aralık 2015, Perşembe

Hayvan hikayeleri

3 Aralık 2015, Perşembe

“Çine'de kan arıyorum”

26 Kasım 2015, Perşembe

Şaka gibi vaatler

19 Kasım 2015, Perşembe

“Zeytinyağı 30 lira olacak” mı?

12 Kasım 2015, Perşembe

Okumakla öğrenilmiyormuş hayat

5 Kasım 2015, Perşembe

“Sen de haklısın”

29 Ekim 2015, Perşembe

Tarih tekerrür etmesin

22 Ekim 2015, Perşembe