Takip Et
  • 28 Ağustos 2017, Pazartesi

AK KALABİLMEK

Sayın Cumhurbaşkanı iki konuya dikkat çekti! Bir: İl Genel Meclisi veya Belediye Meclisinde görev alan arkadaşlar, bir de devlet ihalelerine girenler partimizin yönetim kadrolarında yer almasınlar dedi. Sayın Cumhurbaşkanının bu söyleminin, bazılarının hoşuna gitmediğini görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı, il ve ilçelerdeki parti makamlarının daha fazla partiliye dağıtılıp, parti hizmetleri ve çalışmalarının, daha fazla partili tarafından deruhte edilmesini temin etmek adına bu arzusunu dile getirdiğini düşünüyorum. Bana göre gayet isabetli bir düşünce. On milyonun üzerinde üyeye sahip AK Parti'nin içerisinde, yönetim kademelerinde yer alacak düzeyde adam kalmadı mı ki bir insana birkaç görev verilsin.

Gelelim ihale meselesine! Sayın Cumhurbaşkanının devlet ihalelerine gireceklerinde parti yönetimlerinde görev almasının doğru olmadığını söylemesinin tenkit edilmesini, doğrusu anlamak mümkün değil.

AK Partililerin ak kalması adına Sayın Cumhurbaşkanının bu düşüncesini seslendirdiği kanaatini taşıyorum. Eğer bir kişi devlet ihalelerine girecekse, devletle alışveriş yapacaksa, parti yönetimlerinde yer almayıversin canım. parti yönetimlerinde görev alacak partili kalmadı mı? Devlet ihalelerine giren veya devletle alışveriş yapan zat bulunmaz Hint kumaşı mı ki, hem parti yönetimlerinde yer alacak,hem devlet ihalelerine girip devletle alışveriş yapacak! Adam iktidar partisinin yönetim kurulu üyesi veya İl-İlçe başkanı, ihaleye girecek, o kişinin siyasi ağırlığı ihale komisyonunda görev yapan bürokratın tepesinde Demokles'in kılıcı gibi sallanmayacak mı? Bürokrat kendisini baskı altında hissetmeyecek mi? Koskoca partide yönetimde yer alacak adam kalmadı mı ki devletle ticari ilişkisi olan veya ihale peşinde koşan kişiler parti yönetiminde yer alsın. AK Parti birileri parti yönetiminde yer alıp, devlet ihaleleri peşinde koşsun,rant sağlasın diye kurulmadı, milletimiz de AK Parti'ye birileri rant sağlasın diye oy verip iktidara getirmedi. Her kişi ağzından çıkanın nereye varacağını iyi hesap etmeli!.. Öteden beri sanki gelenek halini almışcasına eskiden iktidar partisinin il ve ilçe başkanları, bir KİT'in yönetim kuruluna kapağı atıverirdi, eğer hukukçu ise birkaç KİT veya devlet bankasının avukatlığını alırdı. Şimdi KİT kalmadı ancak, iktidar partisinin il veya ilçe başkanları, hemen bir devlet bankasının veya bir devlet kurumunun avukatlığının peşine düşüveriyor. Tabii istisnalar kaideyi bozmaz, elbette istisnaları da vardır. Denilebilir ki masrafları oluyor, iyi de meccanen hilali ahmer uğruna, yönetimde görev alan fedakar insanlar enayi de, bu arkadaşlar çok mu akıllı? Sözün özü, ak kalmak adına, iktidar partisinin il ve ilçe başkanlığı veya yönetim kurulu üyeliği yapanlar, devletle alışverişten, devlet ihalelerinden yani akçeli işlerden uzak durmalıdır ki, namustan dürüstlükten bahsedebilsin. Eğer devletle alışveriş yapacak veya devlet ihalelerine girecekler de ,yönetim kadrolarında yer almayıversin canım, bu kişiler bulunmaz Hint kumaşı mı? 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.