Takip Et
  • 24 Nisan 2015, Cuma

Yok mu artıran?

Seçim yaklaştıkça bazı partilerin uçuk vaatleri de havada uçuşmaya başladı. Sanki açık artırmaya katılmışlar gibi, bol keseden vaatler sıralanıyor.

Ana muhalefet partisi genel başkanı “Yaşanacak bir Türkiye'yi yeniden inşa edelim” derken acaba tek parti dönemini mi kastediyor?

Yani ekmeğin bile karneye bağlandığı dönemimi, yoksa 1977-1980 arası Türkiye’nin yüksek enflasyonla tanıştığı, benzin istasyonlarının önünde kilometrelerce uzanan benzin kuyruklarının ve tüp gaz kuyruklarının oluştuğu dönemi mi kastediyor? Ya da 2000 lerin başındaki faizlerin gecelik yüzde Yedibin Beşyüz’lere dayandığı Milletin üzerinden sanki silindirlerin geçtiği, üçlü koalisyonun ülkeyi dümdüz ettiği, IMF nin üçüncü sınıf memurlarının ülkemize emirler yağdırdığı, batılı dostlarımızın Türkiye ye Kemal Dervişi kurtarıcı genel vali tayin ettiği dönemi mi kastettiğini doğrusu merak ediyorum.

Sayın ana muhalefet liderinin, mahalli seçimler öncesi “İstanbul u yeniden o eski görkemli günlerine kavuşturacağız” demişti de; Sirkeci de Eminön’de oluşan çöp dağları ve abdest almak için Eminönün’de bulunan Yeni Cami’nin çeşmesini açınca “TISS” sesiyle birlikte, birkaç damla suyun damladığı, aklıma gelmiş ve epeyce gülmüştüm.

Allah aşkına bu siyasiler insanımızın aklıyla alay mı ediyorlar diyorum.

“Bekar a karı boşamak kolaydır” denir halk arasında. Nasıl olsa iktidar olmamız mümkün görülmüyor öyle ise bol keseden atalım mı deniyor.

İktidar olmak isteyen partilerin vaatlerinin içini doldurması gerekmez mi?

Sayın Tansu Çiller in iki anahtar vaadi veya Cem Uzan'ın Genç Partisinin uçuk vaatleri gibi.

Ver parayı çalıştır banknot matbaasını.

Rakamlar yükselsin enflasyon patlasın.

Ak parti iktidarından önce olduğu gibi, pazarda mahsulünü satan köylü, Yoğurt, keş satan teyze, kuyumcu dükkanlarına uğrayıp; üç gün sonra bozduracağı döviz arasın öyle mi?

İnsanımızın bu boş vaatlere kanacağını sanmak, safça bir yaklaşım olur.

Bol keseden vaatlerin iktidara gelme vesilesi olması, yine bol sıfırlı paralara sahip olacağımız dönemlerin geri gelmesi demektir ki, Allah korusun.

Yoksa sayın liderin “yeniden yaşanacak Türkiye” özlemi tek parti döneminde olduğu gibi, Milletin çocuklarına dininin öğretilmesinin yasak olduğu ezanın, namaz hocasının hatta mevlit kitabının bile yasaklandığı dönemi mi kast ediyor? Doğrusu merak ediyorum.

Görülüyor ki bazı partiler açık artırmaya çıkmışlar. Asgari ücret 1500, yok 1800, yok 5000 gibi.

1991 seçimlerinde sayın Demirel'in “ Kim ne veriyorsa benden bir fazlası” demesini hatırlatıyor ki, neticesi 1994 ekonomik krizi, devamla 2001 ekonomik kriziyle yüz yüze gelmiştik.

Milletini ve ülkesini seven siyasiler, vaatlerini sıralarken ayakları yere basmak zorundadır.

İŞTE SİZE BİR CHP KLASİĞİ

Sizlere bazılarının özlemini duyduğu tek parti döneminde çıkarılan Başbakan ve tüm bakanların imzaladığı, Reisi Cumhur İsmet İnönü'nün onayladığı, bir bakanlar kurulu kararnamesini arz ediyorum.

"TC BAŞVEKALET

MUAMELAT UMUM MÜDÜRLÜĞÜ

Karar Sayı:

---------------------

1848

 

Kararname

İstanbul'da Marif Kütüphanesi tarafından yayınlanan “Tam Mevlidi Şerif” ve Hafız Melek Üsküdar tarafından yazılarak, Burdurlu Abidin Karaslan'ın İzmir Kültür basımevinde bastırılarak yayınladığı “54 Farzlı Büyük ve Tam Namaz Hocası” adlı kitapların dağıtılmasının men’i ve mevcutlarının toplatılması, 1881 sayıl matbuat kanununun 2577 sayılı kanunla değiştirilen 51'inci maddesine göre, İcra Vekilleri Heyetince 25/ 11 / 1944 tarihinde kabul olunmuştur.

REİSİCUMHUR

İsmet İnönü İmzası

Başvekil Şükrü Saraçoğlu ve tüm bakanların imzaları."

Sayın okuyucularıma ve milletimize arz olunur.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.