Takip Et

Yrd. Doç. Dr. Durmuş AKALIN

Gaye vasıtayı meşru kılar mı?

28 Ekim 2013, Pazartesi

     

İnsan olmanın belirli özellikleri ve zaafları vardır. İstemek, elde etmek ya da sahip olmak da bunlardan bazılarıdır. Her şeyi isteriz. İsteminin sınırı var mıdır? Emin değilim. Belki terbiye edilmiş bir ruh ve beden bu sınırları kendine koyabilir. Onu da büyük bir uğraş verdikten sonra ancak yapabilir. Kendi kendimize sınırlar koymak biraz zor iş üstelik bir şeyler istemek, elde etmek hırsı söz konusu olunca.

Neler istemeyiz ki? Hadsiz hesapsız para isteriz, sınavdan alınacak en yüksek puanı isteriz, en beğenilen olmayı isteriz, en güzel olmayı isteriz, en bilen olmayı isteriz, en iyi arabaya sahip olmak isteriz, maça çıkınca olabildiğince gol atmak isteriz vs. vs. Hedeflerimiz limitlerin en üst noktalarındadır. Belki bildiğimizden daha üst bir nokta varsa onu da isteyeceğiz ama şimdilik bilmiyoruzdur. Hedeflerimiz ya da gayelerimiz bizim yanıp tutuştuğumuz arzularımız olur. Başımız döner. Kendimizden geçeriz. Hedefler belli ise ve kontrol edilemez bir şekilde arzulanıyorlarsa iş onlara nasıl ulaşacağımıza kalmıştır artık. Yazıyı okurken muhtemelen yazının bu kısımlarında hoca neden böyle bir yazı yazdı diye düşünüyor olabilirsiniz. Hemen söyleyeyim. Yazıyı yazmamın sebebi önümüzdeki yaklaşan seçimler.

Seçimler yaklaşırken adaylar belli olmaya başladı. Özelde Aydın’ın geleceğine şekil verecek genelde ise tüm memleketin genel seyrine katkıda bulunacak isimler netleşecek. Bu isimlerden bazıları yerlerini korurken bazıları da yerlerini başkalarına bırakacak. Bu demokrasi ve hoşgörülü bir toplum için çok güzel bir tablo. Ancak benim burada üzerinde durmak istediğim nokta söylenecek sözler ve verilecek vaatler. Bu husus son derece önemli çünkü seçimlerde toplumu ayakta tutan değerler üzerinde de bir yarış oluyor. Herkes daha geniş kitlelerin desteğini alabilmek için toplumun ortak noktalarında durmaya özen gösteriyor. Söylemler de aynı şekilde bu durumdan nasibini alıyor. Toplumun ortak değerlerinden bahsederken üzerinde durduğum şey ise gayet açık. Örnek vermek gerekirse din, bayrak, cumhuriyet kastetmek istediklerimden bazıları. Çoğu kimsenin ortak noktaları olan bu kavramlar seçimlerden aşınarak değil güçlenerek çıkmalı. Çünkü bu kavramlar hayatımızı şekillendiren paydamızı oluşturuyor. Bu kavramlar üzerinden aşırılık yarışına girmek yerine topluma katkı sağlayabilecek projelere ağırlık vermek hem Aydın için hem de Türkiye için en akıllı iş olsa gerek. Projeler konuşulmalı. Tartışılmalı. Projeler üzerinden de adaylar değerlendirilmeli. Genel geçer cümlelere itibar edilmemeli, nerede resim çektirildiğine, resmin içinde kimler olduğuna, hangi davetlerde bulunulduğuna bakarak adaylar kıyaslanmamalı.

Her ne olursa olsun seçim bir yarış ve gaye seçim yarışını kazanmak. Seçim yarışını kazanmak bütün vasıtaları meşru kılmamalı ya da gayesine göre değişir mantığına bürünmemeli. Sembollere sıkışıp kalıp hem o sembollere gönül veren insanları incitmemeli hem de toplumun paydası olan değerleri aşındırmamalı. Demokrasiye yakışır biçimde bir seçim olmalı ve seçimleri kazanan millet olmalı.

Çok renkli ve güzel bir seçim olacağını düşünerek şimdiden tüm adaylara başarılar dilerim. Kazanan Aydınlılar olsun.



Yazarın Tüm Yazıları

I.Dünya Savaşı’nın 100. Yıldönümü ve Bölgemizde Ortadan Kalkan Sınırlar

13 Ağustos 2014, Çarşamba

Geleceğimiz tehdit altında

22 Temmuz 2014, Salı

Savaş mı yoksa barış mı?

2 Temmuz 2014, Çarşamba

Sıcak topraklarda sıcak gelişmeler

17 Haziran 2014, Salı

Güney Sudan’da bitmeyen gerginlik

29 Nisan 2014, Salı

Mezarlıklarımızda neden servi ağaçları var?

22 Nisan 2014, Salı

İnsan merkezli bakmak

8 Nisan 2014, Salı

Türkiye’nin Seçimi

31 Mart 2014, Pazartesi

Uluslararası siyasette tıkanmışlık

10 Mart 2014, Pazartesi

Rus Siyaseti ve Ukrayna’daki Gerilim

3 Mart 2014, Pazartesi

Bölgemizde yeni gelişmeler

17 Şubat 2014, Pazartesi

Yayılan hoşnutsuzluk

10 Şubat 2014, Pazartesi

Mısır’da Gelinen Son Durum ve Bölge Huzuru

3 Şubat 2014, Pazartesi

Cenevre-2 Konferansı

20 Ocak 2014, Pazartesi

Savrulma

13 Ocak 2014, Pazartesi

Güney Sudan’da darbe teşebbüsü

6 Ocak 2014, Pazartesi

Kervan yolda düzülür

30 Aralık 2013, Pazartesi

Göksu Fırkateyni ve Aden Körfezi’ndeki korsanlar

23 Aralık 2013, Pazartesi

Ortadoğu’da Amerikan varlığı ve önümüzdeki Amerikan seçimleri

16 Aralık 2013, Pazartesi

Fransa’nın Orta Afrika’da Askeri Operasyonu

9 Aralık 2013, Pazartesi

İran İle Yürütülen Görüşmeler ve Cenevre’den Çıkan Anlaşma

2 Aralık 2013, Pazartesi

Hollande’ın İsrail ziyareti

25 Kasım 2013, Pazartesi

Dış politikada ince ayar ve Irak

18 Kasım 2013, Pazartesi

Libya’da Arap Sonbaharı

11 Kasım 2013, Pazartesi

Sudan’daki Gelişmeler ve Abyei Referandumu

4 Kasım 2013, Pazartesi

Gaye vasıtayı meşru kılar mı?

28 Ekim 2013, Pazartesi

İyi Bayramlar

14 Ekim 2013, Pazartesi

Dünyanın Petrole Olan İlgisi ve Günümüz Petrol Şirketlerinin Doğuşu

7 Ekim 2013, Pazartesi

İdare-i Maslahatçılık

30 Eylül 2013, Pazartesi

Nereden Çıktı Bu Silahlı Radikal Örgütler?

23 Eylül 2013, Pazartesi

Büyük Güçlerin Suriye’deki Çıkarlarının Tarihi Serüveni

16 Eylül 2013, Pazartesi

Suriye Dosyası: Suriye’nin Hikâyesi

9 Eylül 2013, Pazartesi

Türkiye’nin Hatıra Defterinde Avrupa Notları

2 Eylül 2013, Pazartesi

Ortadoğu’da iki kere iki dört eder mi?

26 Ağustos 2013, Pazartesi

Mısır ve Makûs Talihi

19 Ağustos 2013, Pazartesi