Takip Et

Yrd. Doç. Dr. Durmuş AKALIN

Uluslararası siyasette tıkanmışlık

10 Mart 2014, Pazartesi

     

Son zamanlarda hem bölgemizde hem dünya genelinde çok mühim hadiseler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Yaşanan gelişmelerin kimini olumlu kimini olumsuz şekilde yorumluyor gerek kendimiz gerekse de devletlerarası ilişkilerde buna göre tavırlar alıyoruz. Ancak hepinizin de dikkatini çekecek bir temel nokta var ki o da uluslararası siyasette demokratik kavramlar veya ilkesel duruşların bölgeden bölgeye meseleden meseleye değişmesidir. Üstelik bu değişimde herhangi bir genel ahlak ve düstur göremiyoruz. Buna karşılık her devletin öncelediği temel kavram, çıkarlar veya devletlerarası ilişkiler ağı oluyor. Hâlbuki bu genel ilkesizlik hem dünya siyasetini hem de bu siyasetin bir tarafı veya doğrudan muhatabı olan kitleleri fazlasıyla etkiliyor. Bu tür krizler veya sorunlarda kendisinden adım atılması beklenen veya açıklamaları dikkatle takip edilen ülkeler tutarlı bir tavır alamıyorlar. Bunun da en önemli nedeni kanaatimizce uluslararası siyasetteki tıkanmışlıktan ileri geliyor. Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa veya Almanya gibi ülkelerin yakın zamandaki politikalarına baktığımızda bu tıkanmışlığı fazlasıyla görmekteyiz. Bu mesele kimilerine göre gerçekten ilkeleri ve görüşleri ile bir dünya liderin olmayışından ileri geliyor. Kanaatimizce bu tıkanmışlığın arkasında liderler değil evrensel ve ilkeli politikaların olmayışı gelmektedir.

Tarihte belli başlı örneklere baktığımızda bu dikkat çekici farkı açıkça görebiliriz. Geçmişte Roma İmparatorluğu veya Osmanlı Devleti gibi devletler buna iyi birer örnektirler. Bu devletler gittikleri yerlere sadece askerlerini götürmemişlerdir. Hüküm sürdükleri yerlere zamanına göre ileri sayılabilecek idari, siyasi, iktisadi ve sosyal ilke ve teşkilatlanmaları ile gitmişlerdir. Bugün bile o zamanlardan kalmış tarihi eserlerde bunları müşahede etmek mümkündür. Yine Fransız İhtilali ile olgunlaşan fikirleri ve siyaseti 19. yüzyılda savunduğu sürece Fransa, dünyada bir cazibe merkezi olmuştur. İngiltere devlet yönetimindeki farklılıkla her zaman başka milletlerin bir şekilde dikkatini çekmiştir. Rusya ekonomik ve sosyal hayata dönük getirdiği fikirleri ile ayrı bir merkez olmayı başarmıştır. Hızla kazandığı güç ile dikkat çeken Almanya da başka bir örnek olmuştur ve bu örnekler daha da devam ettirilebilir. Mesele sadece askeri güç veya ekonomik zenginlikle ilişkili değildir. Bu ülkelerin ve liderlerinin dönemlerine göre savundukları, yaşanan devre göre ileri ya da farklı görüş ve fikirleri olmuştur. Siyasi, askeri, iktisadi ve sosyal başlıklar ise bu yaşanan devre göre ileri ya da farklı görüşler etrafında şekillenmiştir. Ancak ne yazık ki günümüzde bu şekilde ilkeli duruşlar yerini çıkarlara bırakmıştır. O yüzden gözümüzün önündeki devletlerarası ilişkiler birçok kimse tarafından kabullenilememektedir. O yüzden sürekli silahların konuşması insanları rahatsız etmektedir. O yüzden kimse uluslararası siyasette herhangi bir demokratik duruşun uygulanabilir olduğuna inanamamaktadır. O yüzden demokratik kavramların silahları ve çıkarları saklamak için kılıf olduğundan şüphelenilmektedir. O yüzden herkes bir kandırılmışlık duygusu içindedir. 



Yazarın Tüm Yazıları

I.Dünya Savaşı’nın 100. Yıldönümü ve Bölgemizde Ortadan Kalkan Sınırlar

13 Ağustos 2014, Çarşamba

Geleceğimiz tehdit altında

22 Temmuz 2014, Salı

Savaş mı yoksa barış mı?

2 Temmuz 2014, Çarşamba

Sıcak topraklarda sıcak gelişmeler

17 Haziran 2014, Salı

Güney Sudan’da bitmeyen gerginlik

29 Nisan 2014, Salı

Mezarlıklarımızda neden servi ağaçları var?

22 Nisan 2014, Salı

İnsan merkezli bakmak

8 Nisan 2014, Salı

Türkiye’nin Seçimi

31 Mart 2014, Pazartesi

Uluslararası siyasette tıkanmışlık

10 Mart 2014, Pazartesi

Rus Siyaseti ve Ukrayna’daki Gerilim

3 Mart 2014, Pazartesi

Bölgemizde yeni gelişmeler

17 Şubat 2014, Pazartesi

Yayılan hoşnutsuzluk

10 Şubat 2014, Pazartesi

Mısır’da Gelinen Son Durum ve Bölge Huzuru

3 Şubat 2014, Pazartesi

Cenevre-2 Konferansı

20 Ocak 2014, Pazartesi

Savrulma

13 Ocak 2014, Pazartesi

Güney Sudan’da darbe teşebbüsü

6 Ocak 2014, Pazartesi

Kervan yolda düzülür

30 Aralık 2013, Pazartesi

Göksu Fırkateyni ve Aden Körfezi’ndeki korsanlar

23 Aralık 2013, Pazartesi

Ortadoğu’da Amerikan varlığı ve önümüzdeki Amerikan seçimleri

16 Aralık 2013, Pazartesi

Fransa’nın Orta Afrika’da Askeri Operasyonu

9 Aralık 2013, Pazartesi

İran İle Yürütülen Görüşmeler ve Cenevre’den Çıkan Anlaşma

2 Aralık 2013, Pazartesi

Hollande’ın İsrail ziyareti

25 Kasım 2013, Pazartesi

Dış politikada ince ayar ve Irak

18 Kasım 2013, Pazartesi

Libya’da Arap Sonbaharı

11 Kasım 2013, Pazartesi

Sudan’daki Gelişmeler ve Abyei Referandumu

4 Kasım 2013, Pazartesi

Gaye vasıtayı meşru kılar mı?

28 Ekim 2013, Pazartesi

İyi Bayramlar

14 Ekim 2013, Pazartesi

Dünyanın Petrole Olan İlgisi ve Günümüz Petrol Şirketlerinin Doğuşu

7 Ekim 2013, Pazartesi

İdare-i Maslahatçılık

30 Eylül 2013, Pazartesi

Nereden Çıktı Bu Silahlı Radikal Örgütler?

23 Eylül 2013, Pazartesi

Büyük Güçlerin Suriye’deki Çıkarlarının Tarihi Serüveni

16 Eylül 2013, Pazartesi

Suriye Dosyası: Suriye’nin Hikâyesi

9 Eylül 2013, Pazartesi

Türkiye’nin Hatıra Defterinde Avrupa Notları

2 Eylül 2013, Pazartesi

Ortadoğu’da iki kere iki dört eder mi?

26 Ağustos 2013, Pazartesi

Mısır ve Makûs Talihi

19 Ağustos 2013, Pazartesi