Tiyatro ile siyaset arasındaki o ince kırmızı çizgi hep ilgimi çekmiştir.

Tiyatroda da iyi adam kötü adam vardır,siyasette de.

Tiyatro da oyun bittiğinde oyuncular kendilerini alkışlayan seyircileri selamlayarak final sahnesini oynarken seyircinin belleğinde yaşamı boyunca anımsayacağı sahneler yerini alır.

Perde indiğinde oyuncular ertesi güne kadar kendi kişiliklerine dönerek rollerini kuliste bırakırlar.

Siyasette bir oyundur; hem öyle bir oyun ki; tiyatroya taş çıkartacak oyun içinde oyunlar oynanır ve bu yüzden siyasetçi oyuncular rollerini hiç bırakmak istemezler.

Tiyatroda ; oyun bittiğinde oyuncu yeni bir role hazırlanır,siyasette ise rollerinin bitmesini istemeyen siyasetçi oyuncular yeni yeni senaryolar yazarak yönetmen,oyuncu rolünü kendilerine alırlar.

Hitler,Mussolini, Franko, gibileri seyirciler tarafından sahneden indirilirken,Mustafa Kemal Atatürk ve onun gibi olanlar bir ulus yaratırlar.

Bu hafta sonu seçim var.

Eskiden seçim öncesi; İçişleri,Adalet,Ulaştırma,Denizcilik ve Haberleşme bakanları görevlerinden istifa ederlerdi.

Şimdiki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu seçimler için ‘’ siyasi darbe girişimi ‘’ derken neyi kastediyor?

Soyu’nun niyeti nedir ?

Aba altından sopa göstererek seçmenleri tehdit mi ediyor?

Soylu bu davranışlarıya Erol Taş’ı mı, tecavüzcü Coşkun’u mu yoksa gazoz şişesi mucidi Nuri Alço’yu mu oynuyor ?

Onları oynuyorsa, kötü adamı oynayan tüm oyuncular oyundan sonra rollerini kuliste bırakırlar.

Ya Bin Ali Yıldırım’a ne demeli ?

‘’Bu seçim,işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir.’’ Derken ne yapmak istiyor ?

Adam İTÜ mezunu;ama İstiklal Marşını ezbere okuyamıyor.

Sözüm ona tatlısu kurnazlığı yaparak elindeki bayrağı sallayıp solundaki kağıttan okumaya çalışıyor;ama onu bile beceremiyor.

İnsan şaşırıyor.

İstiklal Marşını ezbere okuyamayan Yıldırım,İTÜ’yü nasıl bitirdi ?

Oğlu Erkan, sayılı zenginler arasına nasıl girdi ?

Tükiye Cumhuriyeti Devleti şimdiye dek bir çok seçim yaşadı; ama hiçbirinde hükümetin bakanları tarafından seçmenlere aba altından sopa gösterilip tehdit edilmedi, hiç birinde seçimler için ‘’ Siyasi darbe girişimi ‘’ ve ‘’ bu seçim işgalcilere karşı mücadele seçimidir ‘’ denilmedi.

Şimdiye dek kimler geldi kimler geçti.

Kim giderse gitsin,Türkiye Cumhuriyeti’ne bir şey olmaz; olmayacaktır da; ancak

‘’BENİM NAÇİZ VÜCUDUM ELBET BİR GÜN TOPRAK OLACAKTIR; ANCAK TÜRKİYE CUMHURİYETİ

İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR’’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’tür vatan,bayrak sevgisiyle bizi birbirimize bağlayan gerçek rehberimiz.