Gazeteci Emin Aydın’ın tvDEN’de hazırlayıp sunduğu Baş Başa programının konuğu Ahmet Gözen oldu. Aydın içerisindeki güncel sorunlar ile ilgili açıklamalarda bulunan Gözen, “Aydın’ın bir köy olduğu konusuna kesin nokta koydum” dedi.

19 Mayıs ile ilgili Gözen, “Atatürk, bizim kırmızı çizgimiz. Özellikle bu nesil Atatürk’ü derinden anmamız gerek. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Ata’mızın gençlere armağan ettiği bir bayramdır. Gençlik Marşı’nda çok güzel bir ifade var. ‘Sert adımlarla yürüyelim’ diyor. Sert adımlarla yürümek tvDEN’in ve biz gazetecilerin şiyarı olmalı” dedi.

“BİR YANLIŞ DA, ÜNİVERSİTE’NİN AYDIN’I YÖNLENDİRMEMESİ OLDU”

Aydın’ın son zamanlardaki gündemleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Gözen, “Aydın bir köy. Ben bunu İstanbul gidiş gelişlerimde görüyordum. Ama burada yaşamaya başladıktan sonra Aydın’ın bir köy olduğu konusuna kesin nokta koydum. Ben hep umutla bekledim. Ben 10 yıl Özlem Çerçioğlu’nun lehinde yazılar yazdım. Anne imajını koydum, sosyal yardımlarını koydum. Ama bir şeyi kaçırdık. Aydın, çağı kaçırdı. Aydın’ın çağı kaçırmasında bir yanlış da, Üniversite’nin Aydın’ı yönlendirmemesi oldu. Buna bağlı olarak kurum ve kuruluşlar da yereldeki yöneticilerin basiretsizliği yüzünden maalesef yürümedi. Geçtiğimiz hafta Eskişehir’deydim. Porsuk, arıtması olmayan, dışkı akan bir yerdi. Köprübaşı denilen yerde kokudan yatamazdınız. Fakat şu an Eskişehir yaklaşık 5 milyon turist alıyor. Bugün Porsuk’un üzerinde plaj var, en güzel hafif raylı sistem orada, en güzel heykeller orada” dedi.

“HAYALLERİMİZ VARDI”

Gözen, “Bizim Mimar Sinan Mahallesi’nde Hüseyin Aksu Tesisleri vardı. Haluk Ulusoy ile konuştuğumda Milli Takım kampları burada yapılıyordu. Fakat yıkıldı. ‘Şöyle yapacağız, böyle yapacağız’ diyerek yıkıldı ve yerine yapılan bir şey yok. Doğru Gazi Bulvarı ile Batı Gazi Bulvarı’nda yapılan hiçbir şey yok. Atatürk Kültür Merkezi, şampiyonlar yetiştirecek dediler. Özlem Hanım ile bizzat bir araya gelerek bunları konuşmuştuk. Ben defalarca buraya gittim. Maalesef 3-4 yıldır kapalı. Biz bu hayallerle kurmadık orayı. Böyle mi olmalıydı? Ben o zamanlar burası için çok yazı yazdım. Hayallerimiz vardı. Çocuklar yetişecekti, sporcular yetişecekti. Menderes nehrinden şu anda dışkı akıyor. Çok daha vahimini söylemek gerekirsek Türkiye Otobüsçüler ve Seyahatçiler Birliği Başkanı Mustafa Yıldırım, ‘Aydın’ın durumunu ulusal basına taşıyacağız’ dediler. Bu kötü kokunun sorumlusu olarak hep jeotermali gösterdiler. Bakın jeotermalle ilgili bir konu gündeme düşmedi. Öte yandan, Atatürk Spor Kompleksi kapandığı gibi Zincirli Han Oteli de kapandı. Özlem Hanım ne yapmış da çevresine bu kadar liyakatsiz insan toplayabilmiş?” diye konuştu.

“ORASI AYDIN YÖNETİCİLERİ TARAFINDAN SUÇA İTİLMİŞ BİR YERDİR”

Gözen, “Önümüzde iki tane mahalle var. Hani diyorlar ya herkes memnun, herkes mutlu. Sabahleyin Ilıcabaşı muhtarları ile görüşmüştüm. Şu anda Aydın merkez ilçenin sıkıntısı Kocagür muhtarlığıdır. İnsanlar, gençler kötü alışkanlıkların içerisinde. İnsanlar aç. Sabahleyin koca bir muhtar, Orhan Akrancı beni arıyor ve durumu anlatıyor. Fatih Atay’ı bu konudan tenzih etmek istiyorum. Kendisi Aydın için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Fakat burada Büyükşehir’in, buna bağlı olarak da diğer kadroların birçok emeğinin olması gerekiyor. Kocagür mahallesi, bir modeldir. Aynı modeli git Kuyucak’ta gör. Kuyucak’ta Metin Ertürk Beyefendi’nin roman vatandaşlarımız ile yapmış olduğu değişimi, yapılanmayı görmenizi istiyorum. Orası yıllardan beri müzik çalışmaları ile çok başarılı olacak bir yerdir, oraya lütfen el atsınlar. Orası Aydın yöneticileri tarafından suça itilmiş bir yerdir. Adnan Menderes Müzesi yapıldı ve sanki bu müzeyi yerel yönetimler cezalandırıyorlar. Yaklaşık 4-5 yıldır diyorum ki ‘Kardeşim, bu müze şehirden kopmuş vaziyette. Bu aksın yan yollarını, bisiklet yollarını yapın’. Fakat yapmıyorlar. Aydın Teksil arazisinin alınması Özlem Çerçioğlu’nun bir başarısıdır. Fakat ben şunu sormadan da geçemem iki boya, sıva yapmak, dam aktarmak 135 milyonluk nasıl bir masrafa yol açabilir? Böyle bir para yok. İhale etmen lazım. Resmi Gazete’de içerideki tesisleri ihale ediyormuş. Mağdem ki bunu ihale ediyordun, bunu neden devlet ihale kanununa göre ihale etmedin. Kuşadası ise başlı başına berbat bir olay. 750 bin lira mahkemelerde Kuşadası Belediyesi’nin savunulması ile ilgili para harcamışlar. Bu para kime verilmiş? Şu anda açıklayan kimse yok” ifadelerini kullandı.