Gazeteci Emin Aydın, Serhan Seyhan ve Servet Töz'ün hazırlayıp sunduğu, tvDEN'de yayınlanan Kriz Masası’nda Aydın ve ülkemizdeki konular değerlendirildi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın bir kadına söyleminden dolayı CHP'den ihraç edilmesini değerlendiren Servet Töz, “Eğer bir kadına karşı olan söylemlerinden dolayı böyle bir karar alınmış olsaydı, Özlem Çerçioğlu’nun da ihraç edilmesi lazımdı. Belediye çalışanı kadınların hamile kalıp kalmamasına karar veren birisi neden ihraç edilmedi?” dedi.

Serhan Seyhan, “Biz söylediklerimizin sonuna kadar arkasında olduğumuzu ve burada söylediğimiz hiçbir şeyi yargı önüne taşıdıklarında onların yaptığı gibi farklı bir şekilde çarpıtmaya çalışmadığımızı her seferinde söylüyoruz. Biz belgelerle konuşmaya çalışıyoruz. Konuştuğumuz bilgilerin doğruluğunu teyit etmeden hiçbir şekilde kamuoyu ile paylaşmıyoruz. Fakat sürekli olarak üzerimizde uygulanan mobingi artık kamuoyu da anlamaya başladı. Mesela bana ‘Serhan bu kadar konuşuyorsun, Özlem Çerçioğlu madem bu kadar kötüydü bunca sene beraberdiniz, neden bugün söylüyorsun da o günler söylemiyordun?’ diyorlar. Özlem Çerçioğlu ile zaman zaman teşviki mesaimiz olduğu zamanlar olmuştur. Biz onun karşısında diğerleri gibi davranmadığımız için yanında kalmamız mümkün olmadı” dedi.

“MENFAAT ELDE ETMEYE ÇALIŞTIĞIMI SÖYLÜYORSUNUZ”

Seyhan, “Hiçbir AK Partili ya da MHP’li Özlem Çerçioğlu kadar dost da düşman da olamaz. Eğer Özlem Çerçioğlu ile dostsanız elinden geleni yapar, dirayet gösterir, risk alır, ortaya bir mücadele koyar sizin adınıza. Kendisi bunları yapmaktan imtina etmez. Ama düşman olduğunda da sınır tanımaz Fütursuzca saldırır. Özlem Çerçioğlu’nu diğer siyasetçilerden ayıran ve önde tutan özellik de bu zaten. 20 yıldır siyasetin içerisinde yer almasının sebeplerinden bir tanesi de bu. Kendisiyle ya dostsun ya düşmansın. Taraf olmak zorundasın. O yüzden muhalefetteki diğer siyasetçilerin böyle özellikleri olmaması, sadece kendi popülizmi üzerine siyaset yapmış olmaları sebebiyle Aydın’da böyle bir sıkıntı var. Ben bunu söylediğim zaman tabi doğal olarak eleştiriliyor ve AK Partili, MHP’li, CHP’li beni sevmiyor. Ama ben doğruları söylüyorum. Zaten siz beni sevin diye doğruları söyleme gibi bir kaygım yok. İster sevin, ister sevmeyin o sizin bileceğiniz şey. Ama benim bildiğim şey şu; siz Sayın Çerçioğlu’nun karşısında konuşamıyorsunuz, Sayın Çerçioğlu’nun yaptığı yanlışları söyleyemiyorsunuz, ben söyledim diye menfaat elde etmeye çalıştığımı söylüyorsunuz” diye konuştu.

“BİZZAT YÜZÜNE SÖYLEYEBİLME CESARETİNE SAHİP İNSANLARIZ”

Servet Töz, “İnsanlar eğer dostsalar, arkadaşsalar onların yaptıkları yanlışları yüzlerine söyleyebilme cesareti olmalı ki daha büyük hatalar yapmasınlar. Biz bunlardan biriyiz. Dolayısıyla daha fazla hatalar yapmasın diye bugün yazmış olduklarımızı, söylediklerimizi bizzat yüzüne söyleyebilme cesaretine sahip insanlarız. Biz yanlışa doğru diyemediğimiz için bizi düşman gibi gördüler ve çevremiz etrafında da olumsuz algı oluşturmaya başladılar. Mahkemelik olduk, soruşturma geçirdik. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 350-400 personeli benim hakkımda suç duyurusunda bulundu. Hepsinden de alnımızın akıyla çıktık. Çünkü söylediklerimizde ve yazdıklarımızda bir yanlışlık yoktu. Bir kamu kuruluşunun başındaki kişinin bu denli ihtiraslı, düşmanca hareket etmesinden umarım ilerleyen süreçte değişir ve gazetecilerin rahatça konuşabildikleri bir ortam oluşur” dedi.

“DEVLETE KARŞI BİR ANARŞİZM EYLEMİ İÇERİSİNDESİN DEMEKTİR”

Canan Kaftancıoğlu’nun parti üyeliğinin düşürülmesi konusu üzerine Seyhan, “Yasal olarak zorunlu bir durumdu. Terör örgütü propagandası yapmak suretiyle ceza alan birisi siyasi yasaklı hale geliyor. Eskiden siyasi yasaklar Anayasa Mahkemesi tarafından verilirdi. Anayasa Mahkemesi eskiden parti kapatırdı ve siyasi yasaklar da o halde gelirdi. Şu an HDP’nin kapatılması ve siyasi yasaklar gelmesi konusu yine Anayasa Mahkemesi’nin gündemde. Fakat bu ayrı bir konu. Halkımız bu konularla manipüle edilmeye çalışılıyor. Eskiden verilen siyasi yasaklar ile Canan Kaftancıoğlu’nun aldığı siyasi yasak aynı şey değil. Bir suç işlemiş, cezası onanmış ve bunu kabul etmeyip, kararı tanımıyorum diyorlar. O zaman sen devlete karşı bir anarşizm eylemi içerisindesin demektir. Türkiye Cumhuriyeti’ni tanımıyorum demektir bu” ifadelerini kullandı.

“ÖZLEM ÇERÇİOĞLU’NUN DA İHRAÇ EDİLMESİ LAZIMDI”

Kadın meclis üyesi ile yaşadığı münakaşa sonucu ihraç edilen Bolu Belediye Başkanı ile ilgili Servet Töz, “Ben, kadın meclis üyesine karşı olan tavırlarından dolayı ihraç edildiğini düşünmüyorum. Bence Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘Aday değilsen ben olayım, defterini düreyim’ demesi üzerine ihraç edildi. Ama onun defterini dürdüler. Eğer bir kadına karşı olan söylemlerinden dolayı böyle bir karar alınmış olsaydı, Özlem Çerçioğlu’nun da ihraç edilmesi lazımdı. Belediye çalışanı kadınların hamile kalıp kalmamasına karar veren birisi neden ihraç edilmedi? Aydın’da çalışan bir belediye personelini ilçeye tayin ediyorlar. Kart basma yeri olmayan bu iş yerinde sabah giriş çıkışları kontrol etmek için kadının üzerine kamera kurdurup ‘el salla’ diyorlar terbiyesizler. Bir kadın için bundan daha büyük bir mobing olabilir mi? Eğer siz kadınlara yönelik durumlarda bu kadar samimiysen, o zaman samimiyetini göster Özlem Çerçioğlu’nu disipline ver” dedi.

“ŞEREFLERİ VARSA BU KONUYU BELGELERLER”

Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ın oğlu Eymen Atay’ın bürosunu sıklıkla ziyaret ettiği iddiaları ile ilgili Töz, “Cem Celil Lale denilen vatandaş, kimin adına yazıyorsa ya da yazdırıyorsa benim Efeler Belediye Başkanı Fatih Atay’ın oğlu Eymen Atay’ın avukatlık bürosuna gittiğimi, zamanımı orada geçirdiğimi ve yazılarımı orada kaleme aldığıma dair iddiaları var. Bu bir şerefsizliktir. Bunu böyle yazmak, söylemek, olmayan şeyleri ifade etmek şerefsizliktir. Eğer birazcık şerefleri varsa bu konuyu belgelerler ya da gelip burada benimle bu konuyu tartışırlar. Ben Eymen Atay’ı 50 metreden daha yakından görmedim. Hiç göz göze gelmedik, selamlaşmadık. Böyle bir kastım da yok zaten. Bunu yazan da şerefsiz, yazdıran da şerefsiz. İspat etmeyen iki katı şerefsiz. Hodri meydan” dedi. (MEHMET AYDIN)