Saygıdeğer Yurttaşlarım,

Öncelikle bu yazıyı sonuna kadar okumanız için kendimi tanıtayım: Adım Afif Sıddıki kuantum fiziği macerasında İTÜ, Bilkent, ODTÜ, Max-Planck Enstitüsü Stuttgart, Ludwig-Maximilian Üniversitesi, Muğla Üniversitesi, Harvard, İstanbul Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve son olarak da Biruni Tıp Üniversitelerinde ya öğrencilik ya da hocalık ettim. Kısacası, acayip denilen “kuantum” fiziğinin yaratanını anlamak için epeyce gezdim, öğrendim. Eğlendim.

O memleketlerde kalabilirdim. Dünya'nın en güzel, en özel, coğrafyasında yani yurdumuzda yaşamak, çalışmak ve üretmek için geri geldim. Zira, yurdumuzun insanları, şarkıları ve yemekleri emin olun (Kore'den-ABD'ye kadar bir çok ülke gördüm) hepsinden özel, hepsinden güzel.

Pek iyi. Neden ve nasıl olup da üzerinde yaşadığımız toprağın ve kültürün farkına varamıyoruz? Atamızı, yani sanatı, bilimi ve felsefeyi okuyup üzerinde çalışmıyoruz. Bu bakımdan ben dahil hepimiz, yurdumuza 10 binlerce yıllık kültürümüze ihanet ediyoruz.

Aydın ilimizde Yıldıray ve Emin beylerin emekleri ile kurulan “AKADEMİDEN” okulunu bizzat gözümle gördüm. Burada, nice Gülce'ler Kubilay'lar yetişecek. Eminim. Şimdi yapılması gereken nedir ? 10. yıl nutkunda en açık şekilde ifade edildiği üzere güzel sanatlarda yükselerek bilimi bir meşale gibi başımızda ışığımız olarak tutmak.

Sizden arz ve talebim, üzerinde yaşadığımız coğrafya ve kültürün farkında olarak yaşayıp, çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne imece usülü, el birliği ile çıkmak. Görevimiz budur. Zira, “yurdunu en çok seven görevini en iyi yapandır” ve “hiç bir mazeret başarının yerini tutmaz.”

Saygı ve sevgilerimle,

Küçük bir not: 9-12 Şubat tarihleri arasında Gökova'da Denge Medya grubu ile birlikte bir toplantı yapacağız. Hepinizi bekleriz. (https://akyakadogatoplantilari.wordpress.com)