Hüseyin Aksu, tvDEN ekranlarında yayınlanan Şehir ve İnsan programında Türkiye'nin siyasetten kalkınma sorunlarına kadar geniş bir çerçevede değerlendirmelerde bulundu. Aksu, Türkiye'nin gündeminin farklı konularla saptırıldığına dikkat çekerek, “Türkiye’nin gündemi sosyal ve ekonomik kalkınma olmalıdır” dedi.
GELİR DENGESİZLİKLERİ VE YARGIDAKİ SORUNLAR
Türkiye'de gelir dağılımındaki adaletsizliklerin ve yargıda oluşan cezasızlık algısının derinleştiğini vurgulayan Aksu, “Yargıda oluşan bu boşluk ve cezasızlık algısı nasıl ortadan kalkacak? Sokaklarda suç kaydı bulunan insanların serbestçe dolaşıp suç işlemeye devam ettiği bir ülkede adaleti nasıl sağlayacağız?” diye sordu.
SURİYE MESELESİ VE MEZOPOTAMYA PROJESİ
Aksu, Türkiye'nin gündeminde yer alan Suriye meselesini değerlendirirken Mezopotamya Projesi'ne geniş yer verdi. Projeyi, “Suriyeli sığınmacıların Suriye sınırında 560 kilometrelik bir tampon bölgede yerleşim alanları oluşturulması ve bölgenin tarım ve su kaynakları ile güçlendirilmesi” olarak tanımladı. Projenin, uluslararası kabul görebilecek nitelikte olduğunu savunan Aksu, “Bu proje, Birleşmiş Milletler dahil hiçbir gücün hayır diyemeyeceği bir kalkınma hamlesidir” ifadesini kullandı.
"DİCLE VE FIRAT'IN ÖNEMİ"
Aksu, Mezopotamya bölgesinin medeniyetin beşiği olduğunu belirterek, “Dicle ve Fırat Nehirleri, bu bölgeye hayat veren kaynaklardır. Ancak bu zenginlik üzerinde farklı güçlerin hak iddia etmesi, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır” dedi. İsrail'in dini gerekçelerle bu bölgeyi kendi mirası olarak gördüğünü ve ABD himayesinde bölge üzerinde tahakküm kurma çabasında olduğunu ifade etti.
TARİHSEL PERSPEKTİFTEN KÜRT SORUNU
Kürt kökenli vatandaşların tarihsel olarak devlet kurma arzusunun Osmanlı döneminden bu yana var olduğunu söyleyen Aksu, “Bu durum Batılı ülkeler tarafından kışkırtılarak Türkiye'yi zayıflatma aracı haline getirilmiştir. Ancak Kürt halkı ile terör örgütleri birbirinden ayrılmalıdır” diye konuştu.
ABD VE İSRAİL'İN PARADİGMASI
Aksu, programda yeni paradigma tartışmalarına da değinerek, Abdullah Öcalan'ın gönderdiği bildirinin meydan okuma niteliği taşıdığını ve bu söylemin arkasında ABD ile İsrail'in Ortadoğu'ya yönelik projelerinin bulunduğunu belirtti. “PKK, PYD, YPG ve SDG'nin tümü ABD'nin kontrolündedir. Bu yapıların amacı, Türkiye'yi zayıflatmak ve petrol bölgelerine hakim olmaktır” dedi.
"TÜRKİYE'NİN YENİ PARADİGMASI NE OLMALI?"
Türkiye'nin kendi paradigmasını oluşturması gerektiğine vurgu yapan Aksu, yeni paradigmanın bilimsel, sosyal, ekonomik ve askeri unsurları kapsayan bütüncül bir model olması gerektiğini söyledi. “Türkiye'nin aksiyomu, bölgesel güç olmak ve kalkınmış bir ülke olarak dünya dengelerinde söz sahibi olmaktır” ifadesini kullandı.
VİZYON, MİSYON VE DEĞERLER
Bir paradigmanın inşasında vizyonun, misyonun ve değerlerin belirleyici olduğunu ifade eden Aksu, “Değerleri olmayan bir ulus, yolunu kaybetmeye mahkumdur. Temel değerler, hedeflere ulaşmada yol gösterici olur” dedi.
AMERİKA'NIN PLANI VE BÖLGEDEKİ RİSKLER
Aksu, ABD'nin stratejik planını şu sözlerle özetledi: “PKK dağdan indirilecek ve PYD'ye entegre edilecek. Resmi bir yapıya dönüşen bu güç, ileride Türkiye için daha büyük bir tehdit haline gelebilir.” Ayrıca, İsrail'in 'vaat edilmiş topraklar' stratejisi ile Fırat'ın batısındaki bölgede hakimiyet kurma hedefinin altını çizdi.
TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI DENGELERİ KURMA STRATEJİSİ
Programın sonunda Aksu, Türkiye'nin bölgesel güç olabilmesi için ABD, Rusya ve İran ile dengeli bir diplomasi yürütmesi gerektiğini vurguladı. “Türkiye, uluslararası etkinliğini artırmak için ekonomik kalkınma ve sosyal dayanışmayı merkeze alan bir strateji geliştirmelidir” dedi. (GÖNÜL ÇATALKAYA)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.