Takip Et

Aydınlı genç, mühendisliği bıraktı çiftçiliğe başladı

Aydın’ın Koçarlı ilçesi Yeniköy Mahallesi’nde yaşayan 27 yaşındaki Mehmet Ali Madenci, Karadeniz Teknik Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği’ni bitirdi. İzmir’de Kalite Kontrol Mühendisli olarak bir süre görev yapan Madenci, yaşam şartları ve ekonomik nedenlerden dolayı oradaki işinden istifa edip Aydın’a döndü.

 

Aydın’da baba mesleği olan çiftçiliğe başlayan 27 yaşındaki Mehmet Ali Madenci, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Koçarlı Meslek Yüksekokulu’nda ikinci üniversitesini okumaya başladı.

 

“MÜHENDİSLERE SAĞLANAN İMKANLAR ÇOK KÖTÜ”

İzmir’deki işinden mühendislere yeteri kadar değer verilmediği için istifa ettiğini söyleyen Madenci” Üniversiteden mezun olduktan sonra İzmir’de kalite kontrol mühendisi olarak çalışıyordum. Bir süre çalıştıktan sonra istifa ettim ve ailemin yanına döndüm. Özel firmaların mühendislere sağladığı imkanlar çok kötü. O yüzden istifa ettim. Doğduğumdan beri bu çiftçiliğin içindeyim ailemizden gelen bir meslek bu. Hem deneyimim var hem de kurulu bir düzenim. Ailemle birlikte bu mesleği yapmaya devam edeceğim” dedi.

 

“KENDİ İŞİMİN PATRONUYUM”

Mühendislik ve çiftçilik mesleğini karşılaştıran Madenci, “İnsan tabi ki de okuduğu mesleği yapmak ister. Bende bu yüzden deneyim kazanmak için İzmir’de bir firmada çalıştım. Kıyaslama yaptığım zaman elbette burası daha iyi çünkü bu benim kendi mesleğim kendi işimin patronuyum. O yüzden daha verimli bir ürün elde edebileceğimi düşünüyorum. İmkanlar olarak burası daha iyi. Saatleri çalışma imkanları iyi ki de gelmişim diyorum. Hiç pişman değilim” diye konuştu.

 

“DAHA KALİTELİ ÜRÜNLER İÇİN İKİNCİ ÜNİVERSİTEYİ OKUYORUM”

Ürünlerinden daha iyi verim alabilmek için Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Koçarlı Meslek Yüksekokulu’nda Organik Tarım bölümü okuyan Madenci, “İkinci üniversiteme yeni başladım. Adnan Menderes Üniversitesi Koçarlı Meslek Yüksekokulu’nda Organik Tarım okuyorum. Bu sene başladım birinci sınıfım. Bu okulu okuma amacımda tarlada yapmış olduğum üretimde daha verimli ürünler elde edebilmek için daha tecrübe edinmek ve bitkiler ve ürünlerimizin hastalıkları hakkında bilgi edinip bu hastalıklarla başa çıkmak için okuyorum. Daha birinci sınıfım ama okul bitiminde daha başarılı olacağıma inanıyorum. Kullandığımız ilaçlar bilmediğimiz ilaçlar ve ben bunları öğrenmek istiyorum. Bunun için okula gidiyorum. Hastalıkları bilmiyorum. Sıkıntıları bilmiyorum. Bunları yavaş yavaş öğreniyorum ve tabi ki de öğrendiklerimi uyguluyorum. Hatta gelenekselleşmiş bilgileri değiştirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden okulun verimli olacağını düşünüyorum” dedi.

 

 

“AYDIN TOPRAKLARI ÇOK VERİMLİ”

 

Koçarlı ovalarında daha çok pamuk, buğday, ay çiçeği, mısır, susam ve yonca ekildiğinden bahseden Madenci, “Bizim bu bölgede topraklar çok verimli olduğu için buraya ne eksek yetişir. Ama biz pamuk, buğday, mısır, ay çiçeği, susam, yonca olarak ürünler ekiyoruz. Ama bizim geçim kaynağımız çoğunluğu pamuktur. Pamuğun yanında dediğim gibi yan ürünleri ekiyoruz. Pamuk ekiyorsak yılda bir kere ürün alıyoruz. Ama diğer mahsülleri ekersek buğday gibi ürünler ekersek arkasından tekrar pamuk ekebiliriz. Yonca var aynı zamanda susam gibi yeni ürünlerde var verimi de yüksek oluyor. O yüzden bunları da ekiyoruz” dedi.

 

 

“PAMUK BİRAZ KÖTÜ AMA İYİ OLMASI İÇİN UĞRAŞIYORUZ”

Hava şartlarından dolayı pamuğu erken ektiklerini belirten Madenci, “Hava şartları iyi gidiyordu Nisan başında bizde bu hava şartlarına kandık. Burada herkes pamuğu ekti. Normalde nisan sonu mayıs başı ekilir. Ama havaların iyi gittiğini görünce hepimiz erkenden ektik. Erken ekmemizden kaynaklı ve havaların arada soğuk olmasından dolayı pamuk biraz kötü gibi. Ama çok da kötü değil. İyi olması için uğraşıyoruz” dedi.

 

 

 

“DOMUZ VE SU SIKINTISI ÇİLEYE DÖNÜŞTÜ”

 

Çiftçilerin yaşadığı sorunlardan bahseden Madenci, “Hem doğal hem yapay olarak söyleyebilirim. Doğal olanlarda yapabileceğimiz bir şey pek yok. Domuz sıkıntımız var. Ürünlerimizi talan ediyor. Ürünü hasat edemeyecek bir pozisyona getiriyor domuzlar. Ürünleri yiyor yemese de yıkıyor. Bu yüzden verim düşüklüğü yaşıyoruz. Diğer şartlarda da su sıkıntısı var. Kışın yağması gereken yağmur çok fazla yağmıyor. Barajlardaki su miktarı oldukça az bu yüzden bize verilen hak da tabi ki azalıyor. Yani ürünlerimizin istediği suyu veremiyoruz. Bu da tabi ki verimi ve kaliteyi düşürüyor. Aynı zamanda traktörlerimizde kullanmış olduğumuz mazot, gübre bu ürünler biraz pahalı. Devlet destek veriyor. Yeteri kadar olmasa da desteğini veriyor. Olduğu kadarıyla kullanmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. (SELİME AYDEMİR)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.