AyFm 100.5
  • 1 Mart 2016, Salı 09:25

Şirin tarihi Rum Köyü: Doğanbey

Bir hafta sonu gezintisi ve kültürel bir tur yapmak istiyorsanız rotanız Doğanbey ve Gelebeç olabilir. Doğanbey, Söke’ye bağlı, aynı zamanda Dilek Yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı içerisindeki tek yerleşim yeri. Ege'nin kıyısında, nihayetinde bir Akdeniz köyü. Eski Doğanbey Köyü, restore edilmiş evleri, dar taş sokakları, ortasından geçen dere yatağı ile görülmeye değer bir yer. Doğanbeyliler yıllar önce buradaki evlerini bırakarak kıyıya inmiş. Tarlalarına ve kayıklarına yakın düzlükte evler yapmış. Eski köy de güzel taş evlerin sihrine kapılanlara kalmış.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Eski Doğanbey Köyü M.Ö. 7. YY'dan günümüze uzanan bir geçmişe sahip. Yakın çevresinde, eski gümrük binalarının olduğu Karina, antik yerleşim Tebai ve Lade Adası bulunuyor. Mykale (Samsun) Dağları'nın güney yamacına dayalı, milli parkın delta alanına yukarıdan bakan ve 1924'e kadar Rumların yaşadığı bir köy Doğanbey. Söke’ye 30 kilometre uzaklıkta, eski bir Rum köyü olarak bilinen Doğanbey’deki eski Rum evleri, restore edilerek günümüze taşınmış. Bu nedenle, bu şirin yerleşim yerindeki yaşamı görmek açısından, buraya önemli bir zaman ayırmak gerekiyor. 1924 yılına kadar Rumların yaşadığı Doğanbey’e, Türkiye ve Yunanistan ile 30 0cak 1923’te imzalanan protokol ve sözleşme kapsamında Selanik'ten mübadiller yerleştirilmiş. Köyün o dönemlerdeki ismi "Domatia". O dönemdeki evler, orman içinde, birbirinden uzak, bir avlu çevresindeki odalar şeklinde inşa edilirmiş ve bunlara Rumca "Domatia" denilirmiş.

Bir zamanlar burada 300 hanelik bir Rum köyü bulunuyormuş. 1924 yılından sonra buraya gelenler, 1959 yılında yaşanan büyük depremin ardından burayı terk etmişler ve Doğanbey bölgesi yine yalnızlığa terk edilmiş. Ancak, 1990'lı yılların başında buradaki harabe evler, Ankaralı ve İstanbullular tarafından satın alınmış ve aslına uygun restorasyon faaliyetlerine girişmişler ve bugünkü Doğanbey köyü ortaya çıkmıştır. Son yıllarda yerli ve yabancı misafirlerini ağırlayan Doğanbey’deki birçok eski yapı, satın alınarak restore ediliyor.

TAŞ SOKAKLAR

Rum mimarisinin karakteristik özelliklerini taşıyan usta taş işçiliğinin ilk bakışta göze çarptığı Doğanbey evleri, dükkanları, şapeli ve hastanesi ile Arnavut kaldırımlı dar sokakları gibi Türk mimarisinin güzel örneklerini bir arada sergiliyor. 1900'lü yılların başında hastane olarak yapılan bir bina, daha sonra okul, karakol gibi amaçlarla da kullanılmış ve günümüzde "Dilek Yarımadası Milli Parkı Ziyaretçi Tanıtım Merkezi" olarak kullanılıyor.

HUZUR LİMANI

Yıllar önce tepedeki taş evlerini bırakıp, tarlalarına yakın olmak için ovaya inen Doğanbeylilerin geride bıraktıkları köy, bugün Türkiye'nin en zenginlerinin huzur limanı olmuş. Doğanbey’deki yarısı yıkılmış, tavanları ve tahta tabanları çökmüş, taş duvarları güçlükle ayakta duran evlerle, benzerlerine İspanya, İtalya ve Fransa'nın çok zengin sayfiye beldelerinde rastlanan kır evleri bir arada. Nerede durursanız durun nefes kesen manzarası önünüzde uzanıyor. Karşı tarafta daha çok ev var. Ancak taşlı ve hayli derin bir dere yatağını geçmek gerekiyor.

TARİHE IŞIK

Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı ziyaretçi tanıtım merkezi ise bölgenin tarihine ışık tutuyor. Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda bir Rum kasabası olan Doğanbey’de kilise, ruhban okulu ve bulaşıcı hastalıklar hastanesi bulunmaktaymış. Bu yapı hastaneden okula, daha sonraları karakol ve depo işlevleri üslenmiş. Sonra da terk edilerek metruk hale gelmiş. Günümüzde ise Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı ziyaretçi tanıtım merkezi.

BİR DİĞER RUM KÖYÜ: GELEBEÇ

Günlük hayatın koşuşturmasından kaçmak, iş hayatının kirinden arınmak için boş zamanlarınızı kendinizi "iyi" hissettiren yerlerde geçirmeyi tercih ediyorsanız, hedefiniz eski bir Rum köyü olan Güllübahçe olabilir. Eski adıyla Gelebeç Köyü, 20. YY başlarında yaklaşık 5 bin Rum’un yaşadığı büyük bir kasabaymış. İki sene öncesine kadar Söke'nin bir beldesi olan Güllübahçe, günümüzde büyükşehir yasasıyla mahallesi konumunda. Güllübahçe'nin yamaçlık bölümünde eskiden Gelebeç adında Rum köyü varmış. Mübadeleden sonra boşaltılan bu bölümde Rumlardan geriye kalan Aziz Nikolas Kilisesi ve birkaç ev var. Evler, taş ve ahşap kullanılarak yeniden inşa edilmiş, doğal doku bozulmamış. Kilisenin yolu da taşlık.

AZİZ NİKOLAS KİLİSESİ

Güllübahçe’deki en dikkat çekici yapı olan, 1821 yılında aynı yerde bulunan bir başka kilisenin üzerine Hıristiyan aleminin en önemli azizlerinden Aziz Nikolaos (Noel Baba) adına Gelebeçli Rumlar tarafından yapılmış kilise, define tutkunları tarafından iç bölümleri talan edilmiş. Kilisenin iç duvarlarında tahribatlar yapılarak bozulmalar meydana gelmiş. İnsan kaynaklı olan bu tahribatların yanı sıra bakımsızlıktan dolayı tavan bölümlerinde çatlamalar oluşmuş, bazı bölümleri nemden etkilenerek çürümeye yüz tutmuştur. Kilise özellikle dış cephesi ve çan kulesine varana dek sağlam kalmış. Fakat kilisenin iç kısmının tadilat ve bakıma ihtiyacı var.

“GELEBEÇ BUTİK CAFE”

Burada eşsiz bir Söke ovası manzarası hakim. Yeşil bir deniz gibi düşünebilirsiniz. Pamuk zamanı beyaz bir deniz, kışın da sarı topraktan bir manzara. Bu güzel doğa ve tarih kesişimi noktada yıllardır içinde yaşadıkları taş evlerini kafe ve restorana çevirmeye karar veren Coşkun ve Binnaz Uyanık çifti, bunu 2014 yılının Mayıs ayında hayata geçirmiş. Kendi evlerini restorana dönüştüren çift, Gelebeç’e gelen konuklar için dinlenme, çay-kahve içme ve genel ihtiyaçların giderilebileceği bir mekan yaratarak, aynı zamanda Ege mutfağının örneklerini de sunuyor. Gelebeç Butik Kafe o kadar hoş detaylarla süslenmiş ki, her köşesinin fotoğraflarını çekmek istiyorsunuz.

“MEMNUNİYET TEMELİ”

Şehir hayatından bunalıp, huzurlu bir yer arayanların mutlaka uğraması gereken bir yer Gelebeç Butik Kafe. Coşkun ve Binnaz Uyanık çifti, buranın kendi evleri olduğu gerçeğinden uzaklaşamamış, o yüzden her gelenle el sıkışıp tanışıyorlar. Kafelerine gelen her müşteri, onlar için evlerine gelen misafir. Yemekleri ve mezeleri çok güzel, her şey Binnaz Uyanık’ın denetiminde! Alkol var, kahve var, özel demlenmiş çayı var. Bazı akşamlar spontane gelişen sazlı sözlü türkü geceleri bile var.

Gelebeç Butik Kafe'nin https://www.facebook.com/gelebecbutikcafe sayfasını ziyaret edebilir, buradan iletişim bilgilerine ve adresine de ulaşabilirsiniz. (EDİZ VERDİOĞLU)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.