"Bütün pamuk çeşitlerinde muazzam bir verim var"
7 Ekim 2021, Perşembe 11:47Tweet | ||
|
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu “Emin Aydın’la Baş Başa” programının konuğu oldu. Balçık, son zamanlardaki kuraklığa rağmen pamuk veriminin arttığını belirterek, "Bütün pamuk çeşitlerinde muazzam bir verim var" dedi.
Gazeteci Emin Aydın’ın, "Kuraklığa rağmen pamukçunun mutlu olduğuna dair haberler okuyoruz. Bu mutluluğu nasıl tanımlayabiliriz?" sorusuna Balçık, “Hem verim hem de fiyat yönünden çok memnun edici bir sonuç var şu anda. Bunun ötesinde de sanki daha da fiyatlarda yol alacağımız bir miktar mesafe var. Aydın bölgesi için konuşursak 500 kilo ve üzeri olarak gözüküyor şu anda. Sadece Söke özelinde 450 kilo civarı bir ortalama görülüyor şu anda, o da suyun en sonunda olması sebebiyle ama diğer yerlerde yani 3 ve üzeri sulama yapılan yerlerde gerçekten mükemmel verimler var. En fazla verimin beklendiği yer ise Türkiye genelinde Şanlıurfa bölgesi. Orada bu sene 2 milyon 200 dekar alanda pamuk ekimi gerçekleşti. Çeşit ayırmaksızın bütün pamuk çeşitlerinde muazzam bir verim var. Tabi hastalık olmaması da bunu destekleyen bir unsur oldu. Nisan ve Mayıs aylarında havanın kurak gitmesi zararlı popülasyonun çoğalmasına engel oldu. Bununla birlikte su da imkan olarak az olunca herkes daha önceden bol olan su zamanlarında daha pamuk 40 günlükken sulama yapıyordu ama şimdi bu mesafe açıldı kendiliğinden. 70 günden önce sulama yapan pek arkadaşımız yoktu. Onun da olumlu etkileri görüldü. Uygun zamanda yeterli miktarda sulama gerçekleştirildi ve faydası görüldü” dedi.
“GEÇEN SENEYE GÖRE NEREDEYSE YÜZDE YÜZE YAKIN BİR FİYAT ARTIŞI VAR”
Balçık, “Geçen sene 5 liralardan başlamıştık. Hemen 1 ay içerisinde 6 lira ve üzerini görmüştük. Sezon içerisinde de yavaş yavaş yükselmeler olmuştu. Şimdi baktığımızda geçen seneye göre neredeyse yüzde yüze yakın bir fiyat artışı var. Mart Nisan hazırlık döneminden itibaren hasada kadar olan periyotta bütün girdi maliyetlerinin ortalaması yüzde otuz, bu girdilerin en fazla artış gösterdiği kalemde gübre. Diğerleri yüzde yirmi ile otuz arasında artış gösterdi. Bir önceki seneye göre 100 bin hektar bir artışımız var yüzde otuz gibi ama tüketimin artışı daha fazla oldu. 1 milyon 600 bin ton tüketimimiz vardı bugün itibariyle bu rakam 1 milyon 900 bine çıktı. Önümüzdeki periyotta da 2 milyon ton ve üzeri olabilir. Kaldı ki birçok marka hazır giyimde Türkiye’ye yatırım yapmaya başladı. Yatırımlarının bir kısmını Çin’den alıp Türkiye’ye getirmeye başladı. Bu ister istemez bizim sahip olduğumuz iplik üretim kapasitesine de olumlu yansıyacaktır. Bizim aradaki açığı kapatmamız için yüzde elli karşılama oranını yüzde altmışlara çıkarabilmemiz için en az 500 bin hektar alanda pamuk ziraati yapmamız lazım. Şu andaki alanımız 450 bin hektar civarı. Bunu süratle yüzde yirmi beş otuz aralığında daha arttırıp 1 milyon tonu geçmek zorundayız” ifadesini kullandı.
“TEKSTİLDE ENTEGRE BİR SİSTEME SAHİBİZ”
Balçık, “Bizim ihracatımız daha fazla kumaşta da. Tekstilde entegre bir sisteme sahibiz. Bunun getirdiği avantajlar var bizde. Bu avantajlar da yabancı firmalar siparişlerinde Türkiye’yi öne alıyor. Bu siparişleri verirken hem yerli üretim iplik kumaş hem de ithal iplik kumaş. Bunların hepsi bu çeşidin içinde. Bunun hepsinin bize artı değeri var. Sonuçta bir katma değer yaratmış oluyorsunuz. Nihai mal olarak ihraç ettiğinizde bunun kaymağını getirisini ülke olarak siz kazanıyorsunuz. Tekstil öyle bir sektör ki Türkiye’nin nasıl tarımı turizmi artık vazgeçilmezse, nasıl Türkiye’ye çok fazla para kazandırıyorsa tekstil de öyle. Dünyada müstesna bir yerdeyiz biz. Onun meyvelerini de almaya başlıyoruz. Hem yatırım anlamında hem ihracat hem istihdam anlamında her sene artıyor. Ham madde anlamında da bizim sahip olduğumuz varlığımızı yani üretim varlığımızı toprak anlamında üretim, üretici, ekipman anlamında arttırabilmek durumundayız. 550 bin hektarlar bunlar bizim eski yıllık ortalamalarımızın altında neden çünkü biz 650-700 bin hektarlarda bu tarımı gerçekleştiriyorduk ki o zamanlar 250-300 kilolardan bahsedebiliriz kütlü pamuk verimini. Bugün geldiğimiz noktada artık 500 kilolar ve üzerini konuşuyoruz. Alanı korusak bile üretim artışından, verimlilik artışından dolayı çok daha fazla ülkemize para kazandırabiliriz” dedi.
“ÜRETİCİ AÇISINDAN MALİYET EN ÖNEMLİ UNSUR”
Balçık, “Biz daha çok lif pamuk olarak ithal ediyoruz. Orada da hani yağ açığımızı başka ürünlerden karşılıyoruz. Daha çok soya, mıdır, ayçiçeği bunlarla ilgili daha çok ithalatımız oluyor. Bizim kendi sanayimiz olarak yani çırçır sanayimiz olarak ürettiğimiz lif pamuğun yanında pamuk çekirdeğimiz var. Bunu da yağ fabrikalarına satıyoruz ağırlıklı olarak yüzde seksen oranında. Orada da hem yağ ham maddesi hem de küspe anlamında hayvan yemi olarak kullanılıyor. Bir de linterimiz var çekirdeğin üzerindeki. O da hav, parafin, barut, selüloz, para ham maddesi olarak hatta tıbbi alanda bile kullanılıyor. Üretici açısından maliyet en önemli unsur. Diğer bir önemli unsur da destekleme modelimiz. Burada maliyetlerde tabi ki de üreticinin kendi adına yapması gereken şeyler var, maliyeti azaltma anlamında. Bunu kış hazırlığından tutun toprak işleme tekniğine kadar gübre su yönetimine kadar ve bununla birlikte tabi bunları yaptığınız zaman mazot tüketimini de düşürme işçiliği düşürme anlamında yani yapılacak bir sürü şey var. Bununla birlikte kuraklığın hüküm sürdüğü bu yıllarda da yine araya kış bitkisi ekme, bunun mazotundan faydalanma, bunun ileriki dönemde su tutuma özelliğini toprağa kazandırmak adına yapılması gereken şeyler bunlar. Yine destekleme anlamında da üreticinin talebi eğer bugün ülkemizde belli bir enflasyon varsa ki var bunu biliyoruz. Hükümetimizin söylediği yüzde on dokuz civarında ama halkın yaşadığı yüzde otuz ve üzeri olarak bunun en azından resmi TUİK rakamlarına uygun olarak mazot gübre desteğinde veya prim desteğinde enflasyon kadar arttırılması gerekiyor. Çiftçi özelinde bunlar çok önemli” dedi.
“BİZ GELİŞMEKTE OLAN BİR ÜLKEYİZ”
Gazeteci Emin Aydın’ın, tarımsal işlerde artık hep Suriyeliler çalışıyor hatta Afganistanlılar da çalışıyor. Bizim insanımız niye çalışmıyor sorusuna Balçık, “Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Gelişmekte olan ülkelerde düz işçi bulmak tarihsel süreçte normaldir. Burada artık mekanizasyonun devreye girmesi gerekir. Buna yatırım yapılması gerekir o iş gücüne olan ihtiyacı azaltmak anlamında. Tabi ülkemiz aslında verimli topraklara sahip, güzel bir üretim altyapımız var. Sonuçta dünyanın bir gerçeği de göçler. Bu sadece Türkiye’nin karşılaştığı bir sorun değil. Bu sorunu da yaşıyorsak eğer o elemanlardan da yararlanmasını bilmemiz lazım çünkü o insanlarında bir şekilde para kazanması lazım bizim ülkemizde. Zararlı bir unsur haline gelmemesi lazım. Bizim de onları ancak düz işçi olarak kullanabileceğimiz alanlara yönlendirmemiz lazım. Burada tabi tarım ön plana çıkıyor baktığınızda. Bir toplama işçisi, hasat işçisi veya ara işçilik dediğimiz tarımda kullandığımız işçilerin de oradan bir kısmı sağlanıyor. Bu da bizim hayatımızın bir gerçeği olmaya başladı. Sadece tarımda değil diğer sektörlerde de belirli bir istihdama hizmet veriyorlar” dedi.
“ŞU ANDA SAVRUK BİR DÜZEN VAR”
Balçık, “Özellikle bu sürdürebilir üretim noktasında devletimizin bir karar vermesini istiyor üretici. Yani bu GDO’suz Türk pamuğu markası, organik tarım veya iyi pamuk uygulaması dediğimiz bu lisanslı üretimlerin mutlak bir plan dahilinde olması lazım. Şu anda savruk bir düzen var. Herkes bir tarafından tutuyor, herkes bir fırsatı değerlendirmeye çalışıyor ama burada biz bir akıl ortaya koymazsak sonra rakiplerimiz bizle uğraşmaya başlar ve sıkıntılı süreçler olabilir. Biz her zaman bu önerilerimizi yaparken şahsi veya sadece üretici, sadece çırçırcı, iplikçi, tekstilci anlamında değil bütün olarak bakıp olayı götürmemiz yönetmemiz lazım. Orada da hani hem Ticaret Bakanlığımızın hem Tarım Bakanlığımızın hem de Hazine Maliye Bakanlığımızın bir arada çalışması lazım ziraat odalarımızla, ticaret odalarımız borsalarla ve ilgili konseyle” dedi. (ELİF DUMANOGLU)
Fenerbahçe, Beşiktaş derbisinde sakatlanan İsmail Yüksek'in MR görüntülemesinde
Arsenal, Premier Lig'in 35. haftasında deplasmanda karşılaştığı Tottenham'ı
Fransa Ligue 1'de Paris Saint-Germain, sezonun bitimine 3 hafta kala şampiyonluğunu
MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Çaykur
İzmir’de, Göztepe’nin Süper Lig’e çıkmasının ardından
ksaray’da alkollü olarak kullandığı araçla karşı yönden gelen
Ankara’nın Altındağ ilçesinde iki aile arasında yaşanan silahlı kavgada
İstanbul Esenyurt’ta 37 yaşındaki 2 çocuk babası şahıs, eşi tarafından
Çankırı'da etkili olan dolu yağışı sonrası İstanbul’u Karadeniz’e
MANİSA’da ailesiyle birlikte piknik için gittiği bölgede top oynarken
Samsun’da 11 gündür kayıp olan 17 yaşındaki kız çocuğu bulundu. Edinilen
Afrika üzerinden gelen toz taşınımı nedeniyle Bolu’da gökyüzü
Şanlıurfa'da bir evde çıkan yangında bir kadın hayatını kaybetti, gelini
Kastamonu’da bir şahıs, su faturası için tartıştığı köy muhtarını
1 milyon TL’nin aylık getirisi, asgari ücretin 3 katına yaklaştı. Memur
Adana'da otobüste ücret ödemek için ayağa kalktığı sırada
Sivas’ta bir inşaatın 6’ncı katından düşen işçi kaldırıldığı
Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde hasta yakınları
MUĞLA'nın Yatağan ilçesinde devrilen traktörünün altında
Trendyol 1 Lig'in 32. haftasında Göztepe evinde karşılaştığı Gençlerbirliği'ni
Aydın’ın Efeler ilçesinde makas attığı iddia edilen bir araç,
Uşak’ta 55 yaşındaki yalnız yaşayan kadın evinde ölü bulundu. Olay,
Aydın’ın Koçarlı ilçesinde vefat eden bir kişinin evine giren
Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde lastiği patlayan otomobilin kontrolden çıkarak
Müsavat Dervişoğlu'nun Genel Başkan seçildiği İYİ Parti'nin 5.
Denizli'nin Acıpayam ilçesinde tali yoldan kontrolsüz çıkış
Asya ülkesi Filipinler’de aşırı sıcaklar ve toplu taşıma araç sürücülerinin
Antalya’da trafikte tartışma yaşadığı servis şoförü tarafından eşi
• PERSONEL İLANI
• ELEMAN ARANIYOR
• Yeni ekip arkadaşımız olmak ister misiniz?