Gazeteci Mehmet Aydın'ın tvDEN'de hazırlayıp sunduğu Güne Bakış programının konuğu Adil Yaşam Derneği Başkanı Muhammed Haluk Çavuşoğlu oldu. Genel af için başlattıkları imza kampanyasının gidişatı hakkında bilgiler veren Çavuşoğlu, “Kamuoyuna, niçin bir genel af istediğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Cezaevlerinde çok sayıda Kadir'ler ve Mustafa'lar var. Bunlar için af istiyoruz” dedi.

Çavuşoğlu, “İmza kampanyamız Türkiye genelinde birçok insana ulaştı ve ciddi anlamda bir katılım söz konusu. Ama tabii çok daha fazla olması adına sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin 81 ilinden reaksiyon gördük mahkum ailelerinden. Biliyorsunuz mahkumlar değil mahkum aileleri topluyor imzaları. 18 yaşını doldurmuş herkese ulaşmaya çalıştık. Şu an harıl harıl çalışılıyor. İnşallah toplanan imzaları Adalet Bakanlığı'na ve Külliye’ye sunacağız, Sayın Cumhurbaşkanımızdan seçimden önce bir genel af istediğimizle alakalı bir realite ortaya koyup bunun gerçekleşmesini istemiş olacağız” dedi.

“O DÖNEMİN MAHKUMLARI İLE İLGİLİ AF YASASI ÇIKMIŞTI”

Çavuşoğlu, “Biliyorsunuz ki Marmaris’te bir orman yangını var. Bu gibi toplumsal sorunlarda toplumsal vicdan da ortaya çıkıyor. Geçmişte Erzincan depremi gibi bir deprem yaşandı. O zamanın savcısı, depremzedelere yardımcı olabilmek adına mahkumları göndermişti. İnanır mısınız o zaman mahkumların hiçbiri kaçmadı. Sabah depremzedelerin yaralarını sarıyor akşam ise cezaevlerine geri dönüyorlardı. O dönemin TBMM’sinden, o dönemin mahkumları ile ilgili bir af yasası çıkmıştı” diye konuştu.

“SADECE KADIN DEĞİL ALLAH’IN YARATTIĞI HİÇBİR ŞEYE ZARAR VERİLMEMESİ LAZIM”

Af gerekçelerini açıklayan Çavuşoğlu, “Sosyal medyanın hukuka müdahale etmesini çok doğru bulmuyorum. Çünkü biz İstanbul sözleşmesinde bu durumları çok gördük. Hukukta kanıt varsa suç vardır. Fakat sadece beyanla 6284 İstanbul Sözleşmesi dayanağı ile insanlar ceza alıyorlar. Bu sefer insanlar sosyal medyada ‘X kişisi tutuklansın’ ya da ‘Serbest bırakılsın’ gibi söylemlerde bulunuyorlar. Artık adalete insanların güvenmesi lazım. Pınar Gültekin davası şu an sosyal medyada gündem. Elbette ki canice katledilmiş bir kardeşimiz. Allah mekanını cennet etsin. Katilin hak ettiği cezayı almasını biz Adil Yaşam Derneği olarak ve vicdanlı insanlar olarak istiyoruz. Çünkü gerçekten çok canice katledilmiş bir durum var. Ancak orada da Türk Ceza Kanunu’nda kadın cinayeti diye bir kanun yok. TCK 82’den yargılanıyorlar. Hunharca öldürme kısmını alıyor. Bence sadece kadın değil, Allah’ın yarattığı hiçbir şeye zarar verilmemesi lazım. Ama burada da hukukun konuşması lazım. Mahkeme, olayın seyri ile ilgili muhtemelen böyle bir kararı verdi. Aldığı ceza tabi ki yaptığı şeye göre çok fazla bir ceza değil. Ama ben böyle olayların çok daha farklı bir şekilde cezalandırılmasını isterim. Mesela 14-20 yıl ceza verdiniz birine. O devletin bütün imkanların faydalanıyor. Ben devletin böyle olaylara çok daha farklı bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum ki Kadir Şeker’ler ayırt edilebilsin” dedi.

“PINAR GÜLTEKİN DAVASINDA ŞAHISIN KESİNLİKLE AZ CEZA ALMAMASI LAZIM”

Çavuşoğlu, “Kadir Şeker kardeşimiz tutuklandıktan sonra metroda bir erkeğin şiddetine kimse müdahale etmedi. Neden? Çünkü tanık olarak gittiğiniz mahkemeden sanık olarak çıkabilirsiniz. Kadir Şeker gibi bir üniversite öğrencisiyken müdahale etmeniz gereken bir olayda böyle cezalar alabiliyorsunuz. Bunlar ayırt edilemiyor. Toplumda artık birbirimizi anlamamız lazım. Pınar Gültekin’i katledene biz asla af istemiyoruz. Ama Kadir Şeker gibi bir kadını korumak için hareket edenlere istiyoruz. Örneğin Afyon’da Mustafa isimli bir kardeşimiz var. Üniversite öğrencisi kendisi. Gece kendi evinde uyurken bir ses üzerine kalkıyor ve bir bakıyor 1.80 boylarında bir adam annesini darp ediyor. Mustafa da orada müdahale ediyor. Bu olayların kendi evinde yaşandığı detayını unutmayalım lütfen. Adama gücü yetmiyor ve adamı püskürtmek için mutfaktan meyve bıçağı alıyor ki olayın sıcaklığında ne yaptığını da anlayamıyor. Adamın üzerindeki kanı görünce anlıyor. Bu çocuk suça meyilli değil. Başarılı bir üniversite öğrencisi. Ambulansı kendisi çağırıyor, her şeyi kendisi yapıyor ve adli tıptan gelen rapora göre şahısın yaralandığı bıçak Mustafa’nın elindeki bıçak değil, şahısın kendi üzerindeki bıçakmış. O arbede sırasında kendi bıçağı ile yaralanmış. Ama mahkeme Mustafa nefsi müdafaa vermesi gerekirken ceza veriyor. 850 bin TL de tazminat cezası verildi. Bu adalet değil. Pınar Gültekin davasında şahısın kesinlikle az ceza almaması lazım. Fakat aynı maddeden dolayı Kadir Şeker’ler zarar görüyor. İnşallah bunların ayrımını yapabilirler” ifadelerini kullandı. (HAZEL BAYIK)