tvDEN’de “Şehir ve İnsan” programını sunan eski Aydın Belediye Başkanı Hüseyin Aksu, kentin kuzeye büyümesinin fay hatları, heyelan, sit alanları ve arkeolojik miras nedeniyle “mümkün olmadığını” savundu. Ovanın korunması için geçmişte ADÜ’nün Kepez’e konuşlandırılmasını planladığını, ancak fakültelerin Işıklı–Çakmar hattına sıçrayan tercihleriyle “ovaya yeni bir kaçak gelişme koridoru” açıldığını söyledi. Aksu, çözümü Muğla Bulvarı ekseninde raylı sistemli, planlı bir kentsel büyüme; devlet yerleşkesi, stadyum–spor külliyesi, termal turizm ve ‘Ultra’ karma merkez projeleriyle bütünleşik bir dönüşüm olarak tanımladı.
“KUZEYE BÜYÜME İMKÂNSIZ"
Aksu, Aydın’ın kuzeyinde Tabakanne Deresi, Top Yatağı, antik kent kalıntıları ve sit alanlarının bulunduğunu; heyelan ve fay zonlarının da kuzey genişlemeyi teknik olarak dışladığını anlattı. Bu nedenle mezarlıkları kuzeye planladığını, kentin Denizli–İzmir–Muğla akslarından biriyle büyümek zorunda olduğunu dile getirdi.
“Kuzeye çıkış mümkün değildi; Kepez, üniversite için ‘kullanılabilir tek pencere’ olarak ayrıldı,” dedi.
ADÜ TERCİHLERİ “OVAYA SIÇRAMA” YARATTI
1980’lerin sonu–1990’ların başında ADÜ’nün Kepez’de konumlanmasını savunduğunu, “ikinci kampüsün” de Balıkköy yamaçları–Kızılcaköy–Ekizdere doğrultusunda düşünülmesini önerdiğini belirtti. Veterinerlik, Ziraat, hastane ve yurtların Işıklı–Çakmar’a yayılmasıyla tarım arazilerine baskının arttığını söyledi.
“MÜCAVİR ALAN” REDDİ VE KÖYLERİN KİLİTLENMESİ
Işıklı, Şevketiye, Kuyulu, Yeniköy, Kadıköy, Kardeşköy gibi yerleşimleri mücavir alana dahil edip planlamak istediğini; 1996’da bakanlıkta olumlu karşılanan teklifin “siyasi müdahaleyle” reddedildiğini aktardı. Sonuçta bu köylerin “kargacık burgacık” yapılaşmayla kent parçaları hâline geldiğini, kentsel dönüşüm olmaksızın düzelmenin güçleştiğini dile getirdi.
“MUĞLA BULVARI: RAYLI SİSTEM VE 10 ŞERİT”
Kent merkezinden Savrandere’ye uzanan 12 km’lik Muğla koridorunda, yolun soluna (garaj yönü) tramvay önerdi; mevcut 50 m koridorda 5 gidiş–5 geliş şerit + 11 m hat ile hafif raylı sistemin fiziken sığdığını vurguladı.
“Önce raylı sistemi ve bulvar düzenlemesini yapalım; aksi takdirde tıkanıklık kalıcılaşacak,” dedi.
TIKANMA UYARISI: TOKİ, AVM, YANLIŞ GARAJ
Savrandere TOKİ’nin 1.500 konutluk yük getireceğini, yakın zamandaki AVM açılışında bulvarın kilitlendiğini, otogarın şehrin dışının dışına taşınmasının hatalı olduğunu anlattı. Otobüs–minibüs trafiğinin %68–90’ının İzmir–Denizli aksında olduğunu; bu hareketin güneye zorlanmasının “yakıt ve zaman israfı” doğurduğunu söyledi.
ARITMA VE DSİ KANALLARI ELEŞTİRİSİ
Mevcut arıtma tesisinin yanlış yerde tutulduğunu, “doğal cazibeyle akış” gereği İncirliova–Koçarlı yönünün uygun olduğunu savundu. Mimar Sinan Mahallesi’nin büyümesi sonrası atık suların DSİ kurutma kanallarına verildiğini, bunun koku–vektör sorunları doğurduğunu iddia etti.
“DEVLET YERLEŞKESİ” VE 90 BİN KİŞİLİK MEYDAN
Otoban kenarında Adliye–Emniyet–Hükümet–Maliye binalarını 150 bin m²’lik bir kamu kampüsü içinde toplamayı, önüne 90 bin kişilik miting/etkinlik alanı ve 2–3 bin araçlık otopark planlamayı önerdi. Adliye–Emniyet lojmanları için 192 konut tasarımından söz etti.
ESKİ GARAJIN DÖNÜŞÜMÜ VE YENİ AVM
Eski garajın AVM/kültür–eğlence kompleksine çevrilebileceğini; otoban yanı için 44.500 m² taban oturumlu, üç katlı ~133 bin m²’lik büyük bir AVM tasarladığını söyledi. 25 termal otelin yaratacağı talep ile “yetmeyecek perakende kapasitesi” öngördü.
“ZEYBEK ARENA” VE SPOR KENTİ SENARYOSU
Aksu, 30 bin kişilik stadyum, 5 bin kişilik üç yan saha, kapalı yüzme havuzu, 3 bin kişilik salon, tenis kulübü, atletizm pisti, deve güreşi arenası, sporcu oteli ve spor sağlığı merkezi içeren ~150 bin m²’lik spor külliyesi önerdi. Aydınspor’un mevcut durumunu “tesis kaybı ve vizyon eksikliği” ile ilişkilendirdi.
“Stadyum ve spor kampüsü Muğla koridoruna yapılırsa kulüpler kamp için Aydın’ı seçer; şehir ‘spor destinasyonuna’ dönüşür,” dedi.
TERMAL VİZYON: 35 BİN YATAK, 5 MİLYON ZİYARETÇİ
Muğla aksında 8+8+5+… toplam 25 adet, her biri 1.000–1.500 yataklı kaplıca oteli ile 35.000 yatak hedefledi. Bu kapasitenin Afyon’u 1,5 katlayan bir termal merkez yaratacağını; yılda 5 milyon ziyaretçi ve 5–6 milyar € ekonomik etki doğurabileceğini ifade etti.
Turtay Otel yakınındaki “Ultra” projesini 5 katlı kubbe mimarili bir karma merkez olarak tarif etti:
Zemin + 1. bodrum: 40.000 m² fuar–sergi, sanat galerileri, sinema–tiyatro, 130 mağaza.
1. kat: eğlence–lunapark, ek perakende.
2. kat: 40.000 m² food court, akvaryum, botanik park/hayvanat; 80.000 m² ofis.
Merkez çekirdekte seyir terasları, restoranlar ve büyük fuar boşluğu ( 16.000 m²).
“Dünyada örneği az; termal–spor–perakende akışıyla Aydın’ı marka yapar,” dedi.
OVEMİR VE KENTSEL DÖNÜŞÜM KORİDORU
Ovaemir’in gaz sızıntısı gibi jeoteknik handikaplarına rağmen mühendislik çözümleri ile 20–25 katlı bir yüksek yapı bölgesi olabileceğini; Muğla yolu ile kent dokusu arasındaki “arızalı” şeridi stratejik dönüşüm koridoru olarak ele almak gerektiğini belirtti.
SİYASİ ELEŞTİRİ: “FESTİVAL BELEDİYECİLİĞİ” VE KURUMSAL ÖNCELİK
Aksu, “festival belediyeciliği” diye nitelediği yaklaşımın altyapı–ulaşım–planlama sorunlarını görünmez kıldığını savundu; stad–altyapı–raylı sistem gibi kalıcı kamusal yatırımlara öncelik verilmesini istedi. Belediye başkanlarının parti içi mühendislikten uzak durması gerektiğini söyledi.
“PLANI GETİR, DÜĞMEYE BAS”
Aksu, imar planları ve yer seçimlerinin mecliste tek oturumda onaylanabilecek olgunlukta olduğunu, “kamulaştırma–takas–yap–işlet” kombinasyonlarıyla belediye kasasından borçlanmadan ilerlenebileceğini savundu.
“Raylı sistem ve bulvar düzenlemesi ilk adım; ardından devlet yerleşkesi, Zeybek Arena, termal zincir ve Ultra eşgüdümle gelmeli,” dedi. (HAZEL BAYIK)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.