AyFm 100.5
  • 20 Kasım 2025, Perşembe 10:54

Aydın'ın milyarlık ihalelerine 'Aktaş' damgası

tvDEN ekranlarında yayınlanan Gündem Özel programında bu hafta, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “Aziz İhsan Aktaş” dosyası, belediye ihaleleri ve Aydın Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili iddialar masaya yatırıldı. Eski İçişleri Bakan Danışmanı Haşmet Aysan, hem soruşturma süreçlerini hem de dosyanın Aydın ayağını anlattı; çarpıcı iddia ve değerlendirmelerde bulundu.

“İHALE VE İMAR, SİYASETİN FİNANSMAN ARACINA DÖNÜŞTÜ”

Programda önce sistemin nasıl bu noktaya geldiğini anlatan Aysan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve imar yetkilerinin zaman içinde siyasetin finansman aracı haline geldiğini savundu:

“4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve belediyelere verilen imar yetkisi Türkiye’yi bu hale getirdi. Bütün operasyonlara bakın, ya ihaleden ya imardan kaynaklı. Bu iki konudaki rantı ortadan kaldırırsanız kimse belediye başkan adayı olmak istemez. Çünkü ganimet kalmayınca, bölüşecek bir şey kalmayınca kimse talip olmaz.”

Siyasetin artık ideallerle değil, finansman ihtiyacıyla yürüdüğünü söyleyen Aysan, “Siyasette öne çıkanların bilgi ve birikimle değil, algı yönetimiyle öne çıktığını” dile getirdi.

“ÜÇ KİŞİYLE BAŞLAYAN YAPI, 17 ŞİRKETE EVRİLDİ”

Aysan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “suç örgütü” olarak nitelediği yapının başlangıcını şöyle anlattı:

“Bu örgütün başında Aziz İhsan Aktaş var ama başlangıcında üç kişi bunlar: İstanbul’dan Baki Nugay, Diyarbakırlı kimyager iş insanı Aziz İhsan Aktaş ve Antalyalı Yusuf Yağoğlu. Belediyelerin personel çalıştırma, araç kiralama, temizlik ve atık toplama ihaleleri üzerinden piyasaya giriyorlar. Birbirlerinin ayağına basmamak, gereksiz rekabet oluşturmamak için uzlaşıyorlar.”

“Yakınları ve çalışanlarının üzerine 17 şirket kurarak ihalelere giriyorlar. Bir tarafında siyaset, bir tarafında ticaret, bir tarafında rüşvet, bir tarafında kamuyu zarara uğratmak, sahte evrak… Her şey var.”

Bu yapının örgütsel olarak 2015’ten itibaren birlikte hareket etmeye başladığını, on yıl içinde “bir şirket, iki şirket derken 17 şirkete evrildiğini” vurgulayan Aysan, soruşturmanın Beşiktaş Belediyesi üzerinden patladığını anlattı.

“578 SAYFALIK İDDİANAMEDE AYDIN’DAN İHALE ALAN FİRMALAR DA VAR”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın kapsamını anlatan Aysan, ağır ceza mahkemesine gönderilen dosyada Aydın’dan ihale alan firmaların da yer aldığını vurguladı:

“578 sayfalık bir iddianame hazırlandı, içinde 200 şüpheli var; 28’i örgüt üyesi. 17 firma iddianamede geçiyor. Bu iddianamenin içinde Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden ihale alan firmalar var. Barka var, Bilginay var, Akdeniz var.”

“Aydın’dan ihale alan Aziz İhsan Aktaş suç örgütü lideri var. Örgütün yöneticisi Baki Nugay var. Ne kadar örgüt üyesi varsa, aynı adamları Aydın Büyükşehir Belediyesi’ndeki ihalelerin içinde de görüyorsunuz.”

Aysan, Aziz İhsan Aktaş’ın bir dönem Aydın’da ihaleyi alan firmada resmî kayıtlara göre üst düzey yönetici olarak göründüğünü de iddia ederek, “Bu kadar iç içe geçmiş bir durumdan bahsediyoruz” dedi.

“AYDIN’DAN ALINAN DÖRT İHALENİN DÖRDÜ DE ÖRGÜTLE BAĞLANTILI ŞİRKETLERE GİTTİ”

Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden alınan ihalelerin seyrini tarih ve ihale kayıt numaralarıyla anlatan Aysan, dört ayrı ihaleyi şu sözlerle özetledi:

“Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden verilen dört ihalenin dördü de suç örgütüyle bağlantılı firmalara gidiyor. İlk ihale 2015’te Barka alıyor. Sonra barkayı 2016’da Aziz İhsan Aktaş satın alıyor. İkinci ihale Bilginay ve Akdeniz firmalarına gidiyor. Her ikisi de Aziz İhsan Aktaş’a ait.”

“Üçüncü ihale, araya 21/b pazarlık usulüyle giren TAT Atık Yönetimi’ne veriliyor; firmaya bakıyorsunuz, Baki Nugay’ın yakınlarına ait çıkıyor. Dördüncü ihale 2019’da, bu kez Barka ile Bilginay ortak alıyor. Her halükârda iş, suç örgütünün şirketlerine gitmiş durumda.”

Baki Nugay’ın İstanbul’daki soruşturmada verdiği ifadeye de atıf yapan Aysan, bu ifadede Aydınspor 1923 Derneği’ne ve bir anket şirketine yapılan para transferlerinden bahsedildiğini söyledi:

“İfadede açıkça ‘Aydınspor 1923 Derneği’ne ve başkan için anket yapan şirkete para gönderdik’ deniyor. ‘Farklı tarihlerde defalarca ödeme yaptık, bunları da belediyedeki yetkiliye elden teslim ettirdik’ diye anlatıyor. Adana’daki rüşvet anlatımıyla birebir örtüşen bir tablo var.”

ERKAN KARAASLAN BÖLÜMÜ: “TEK BAŞINA BEDEL ÖDEYEN BİRİ HALİNE GELDİ”

Programda Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin eski danışmanı Erkan Karaaslan da gündeme geldi. Aysan, Karaaslan’ın cezaevinden çıktıktan sonra attığı “Devletim davet ederse bildiklerimi anlatırım” şeklindeki paylaşımı hatırlattı:

“Erkan Karaaslan bu işlerin içinde vardı. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin teşkilatlanması, işleyişi, ihale süreçleri… Hepsinde etkiliydi. Kendi bünyesinden 17 kişiyi Aydın Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ’ye monte etti. Büyükşehir şirketlerine de ekibini yerleştirdi.”

“FETÖ’den tutuklanınca bazı işlerin bedelini tek başına ödemek zorunda kaldı. Tek başına yapmadığı işlerin bedelini tek başına ödeyince, sahiplenilmediğini gördü. İçinde öfke, kırgınlık… Bu yüzden ‘devletim çağırırsa anlatırım’ deme ihtiyacı doğdu.”

Aysan, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin Karaaslan’ın beyanları üzerine hem Sampaş yazılım ihalesi hem de atık/temizlik ihaleleriyle ilgili kapsamlı bir ön inceleme yürüttüğünü, bunun sonucunda 36 kişi hakkında soruşturma izni verildiğini anlatarak şunları söyledi:

“İçişleri Bakanlığı üzerine düşeni yaptı, müfettiş gönderdi, bilirkişi raporlarını aldı. 18 Şubat 2021’de 36 kişi hakkında soruşturma izni verildi. Bu listede birinci sırada Özlem Hanım vardı.”

DANIŞTAY VE 4483 TARTIŞMASI: “ZÜĞÜRT TESELLİSİ”

Aysan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun sık sık atıf yaptığı “işlemden kaldırma” kararının hangi dosyaya ait olduğunu da ayrıntılı biçimde anlattı ve bu kararın kapsamının kamuoyuna yanlış aktarıldığını savundu:

“Özlem Hanım’ın ‘elimde kapı gibi belge var’ diye anlattığı karar, 4483’e göre yürütülen soruşturmayla ilgili bir işlemden kaldırma kararı. Danıştay, görevi kötüye kullanma ve kamu zararı kısmında soruşturma izni vermiyor; savcının eli kolu bağlanıyor.”

“Ama bu, ihaleye fesat ve rüşvet iddialarını içeren tevdi raporunu kapsamıyor. O dosya açık. Esas mesele orada. O yüzden ben o kararı ‘züğürt tesellisi’ olarak görüyorum. Ortada bitmiş bir şey yok; tam tersine tiyatro yeni başlıyor.”

Aysan, Aydın’daki dosyanın örgüt suçu kapsamında İstanbul’daki ana dosyayla birleştirilmesi gerektiğini savunarak, “Ortada aynı suç örgütü var, aynı şirketler var, benzer ihale yapıları ve benzer rüşvet anlatımları var; hukuken de fiilen de irtibat açık” yorumunu yaptı.

ADANA ÖRNEĞİYLE KARŞILAŞTIRMA: “ADANA’DA 11 KEZ PARA TESLİMİ TESPİT EDİLDİ”

Aysan, aynı şirketlerin Adana Seyhan Belediyesi’nden aldığı ihaleleri de hatırlatarak İstanbul’daki iddianamede yer alan rüşvet anlatımlarını şöyle aktardı:

“Adana’da aynı Baki Nugay, ‘11 kez para ödedik, toplamda 4,5 milyon’ diyor. Hangi tarihte, nerede verdiklerini tek tek anlatıyor. Bankadan para çekildiği saatle, temizlik işleri müdürünün İstanbul’a gelip o saatte buluşması baz istasyonlarıyla teyit ediliyor. Bu, hayatın olağan akışına aykırı, tesadüfle açıklanamayacak bir durum.”

“Aydın için de aynı kişi benzer ifadeler veriyor: ‘Şu derneğe, şu ankete, şu görevliye para verdik’ diyor. Adana’da belediye başkanı tutuklu yargılanırken Aydın’da dosyanın hâlâ sürüncemede kalmasını adalet duygusunu zedeleyen bir tablo olarak görüyorum.”

KUŞADASI İDDİALARINA İTİRAZ: “VARSA BELGE KOYUN, YOKSA BU AHLAKSIZLIK”

Programın sonunda, suç örgütünün Kuşadası Belediyesi’ndeki ihalelerle bağlantılı olduğu yönündeki yerel haberler de gündeme geldi. Aysan, bu haberleri belge eksikliği ve yanlış ilişkilendirme üzerinden eleştirerek şöyle konuştu:

“Kuşadası Belediyesi’nin araç kiralama ihalelerini alan firmalar, İstanbul’daki iddianamede yer alan 17 şirket arasında yok. Bu firmalar, Beşiktaş Belediyesi’nin yaklaşık maliyetini oluşturmak için teklif istenen firmalar arasında geçmiş olabilir ama bu, örgütle organik bağları olduğu anlamına gelmez.”

“Varsa bir şey, belgeyle ortaya koyarsınız, kimse itiraz etmez. Ama olmayan bir şeyi varmış gibi gösterirseniz bu ahlaksızlık olur. Örgütün Aydın’la bağı somut; ihaleler var, ifadeler var, para aktarımı anlatımları var. Kuşadası için aynı ciddiyette delil ortaya konmadı.”

Bu tür iddiaların Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’i yıpratmak için kullanıldığı görüşünü dile getiren Aysan, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı bana yar olmadıysa Ömer’e de yaramasın anlayışıyla hareket ediliyor” ifadesini kullandı.

“TİYATRO YENİ BAŞLIYOR”

Programın kapanışında dosyaların durumunu bir cümleyle özetleyen Aysan, Aydın’daki soruşturmanın gecikmesine tepki gösterdi:

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 13 ayda ihbarı aldı, soruşturmayı yürüttü, iddianamesini yazdı ve dosyayı ağır cezaya gönderdi. Biz Aydın’da 2020’den beri dosyanın tekemmül etmesini bekliyoruz. Bu adalet değil. Bu dosya İstanbul’a gidecek, gitmesi lazım. Çünkü örgüt orada tespit edildi, lideri, ikinci adamı, şirketleri belirlendi; aynı yapı burada da ihaleleri almış durumda. Tiyatro daha yeni başlıyor.” (SELİME AYDEMİR)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.