TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülen 11. Yargı Paketi, CHP’li Süleyman Bülbül’ün sert eleştirilerine sahne oldu. Bülbül, düzenlemelerin “boş” olduğunu öne sürerek paketin demokrasi, özgürlük ve hukuk devleti açısından hiçbir katkı sunmadığını söyledi.
TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri süren 11. Yargı Paketi, CHP Aydın Milletvekili ve Komisyon’un CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül’ün eleştirileriyle gündeme oturdu. Bülbül, pakette yer alan maddelerin “demokrasiye, özgürlüklere ve hukuk devletine herhangi bir katkı sunmadığını” dile getirerek hükümeti sert sözlerle hedef aldı. Konuşmasında paketin içeriğini “boş” olarak nitelendiren Bülbül, “İBB iddianamesi nasıl boşsa, bu paket de boş. On bir paket geldi, on birinde de bir şey yok” ifadelerini kullandı.
"BİR YILDAN ÜÇ YILA KADAR CEZA VERECEKSİNİZ"
Konuşmasında düzenlemenin temelinde güvenlik vurgusu bulunduğunu belirten Bülbül, buna karşın demokrasi ve özgürlük başlıklarının tamamen dışarıda bırakıldığını ileri sürdü. Özellikle “ulaşımın engellenmesi” suçuna getirilen yeni tanıma dikkat çeken CHP’li vekil, “‘Cebir, şiddet’ ifadesini kaldırıp bizim yüzümüze baka baka ‘hukuka aykırılık’ diye bir sözcük getiriyorsunuz. Bizim Yozgat mitingindeki o traktörler ne olacak? Saraçhane'de demokratik haklarını kullanan, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını, ifade özgürlüğünü kullanan gençleri çağıracaksınız ve ‘Siz otobüsün ulaşımını engellediniz’ diye bir yıldan üç yıla kadar ceza vereceksiniz"
"AİHM KARARLARINA AYKIRIDIR"
CHP’li Bülbül, hükümetin Gezi Davası konusunda ısrarcı bir tutum sergilediğini dile getirirken, genişletilmiş terör tanımının da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna işaret etti. “Terör tanımının bu kadar geniş tutulması AİHM kararlarına aykırıdır. Bunun dahi düzenlemesini getirmiyorsunuz. ‘Cumhurbaşkanına tehdit’ diye yeni suç ihdas ediyorsunuz. Gazetecilere açıkça ‘susun’ diyorsunuz" diye ekledi.
"ADALET İSTİYORUM DİYE HAYKIRIYORDU"
Kahramanmaraş Depremi’nde çocuklarını kaybeden ailelerden gelen çağrıları da hatırlatan Bülbül, infaz düzenlemesinin eşitlik ilkesini taşımadığını ifade etti. Bir annenin kendisini arayarak firari sanıkların bir milletvekilinin damadının evinde yakalandığını söylediğini aktaran Bülbül, “Adalet istiyorum diye haykırıyordu” ifadelerini kullandı.
"BURADA ADALET YOK"
Çok sayıda deprem mağdurunun hala adalet aradığını vurgulayan Bülbül, “Onlarca gazetecinin yargılandığı davaları örgüt kapsamına alıp paketin dışında bırakıyorsunuz. Burada da adalet yok” diyerek düzenlemede basın özgürlüğü, örgütlenme hakkı, adil yargılanma, infaz rejimi ve savunma hakkına yönelik hiçbir iyileştirmenin bulunmadığını belirterek eleştirilerini sürdürdü.
“Etkin pişmanlık kurumunu almışsınız iftiracılığa dönüştürmüşsünüz. İBB davalarında kullanıyorsunuz. Buna ilişkin bir düzenleme var mı? Yok. Savunma hakkıyla ilgili bir düzenleme var mı? Yok. KHK mağduriyetlerine dair tek bir kelime var mı? Yok. Devletin inançlara karşı tarafsız olduğu bir düzenin hayata geçirilmesine dair bir uygulama? yok" şeklinde konuştu.
YARGIYA GÜVEN YÜZDE 20'YE DÜŞTÜ
Bülbül, soruşturmalarda başsavcıların yetkilerinin kısıtlanarak HSK’ye bağlanmasının, yargının siyasallaşmasını hızlandırdığını öne sürdü. Bu durumun siyasi soruşturmalarda ciddi bir “yetki gasbı” oluşturduğunu belirten Bülbül, Türkiye’de yargıya güven oranının yüzde 20’lere kadar düştüğünü ifade etti.
“Türkiye’de hukuk devleti yoktur” diyen Bülbül, tartışmaların ortasında kalan 11. Yargı Paketinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri sürerek paketin derhal geri çekilmesini talep etti. (İREM DELİCE)























ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.