Takip Et
  • 15 Kasım 2016, Salı

Üniversite öğrencileri

Her anne babanın hayali çocuklarının iyi bir eğitim alması, iyi bir üniversiteyi kazanması.

Üniversiteler ekonominin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirme görevini yerine getirmeye çalışırken, farklı şehirlerden gelen öğrenciler yerel ekonominin bir müşterisi olarak kendini şehrin telaşı içinde buluyor.

Gelir düzeylerine bakıldığında, büyük bir kısmı emekli, işçi, memur ve çiftçi olan ve orta gelir düzeyinin altında bulunan aileler, dişinden tırnağından arttırarak çocuklarına para ayırmaya çalışıyor.

Öğrenciler ailelerinden gelen sınırlı kaynağın yanına ek olarak, burs ve kredi imkanlarına sarılıyorlar. Yüksek öğretimde devletin bu dönemde tutarı 400 liraya yükseltmesi hala yeterli düzeyde olmasa da olumlu olarak karşılanacak bir gelişme.

Üniversite öğrencilerinin en büyük sorunu ise barınma. Devlet yurtlarının kontenjanları talepleri karşılamıyor. Devlet yurtlarının sayısının artması ise bir zorunluluk. Cemaat gibi örgütlenmelerin eline gençlerimizi teslim etmemizin ne kadar tehlikeli olabileceğini 15 Temmuz sürecinde gördük.

Evlerde kalan öğrenciler için de ev sahipleri, elini vicdanına koyarak kendilerininde çocukları olduğunu unutmamalı. Öğrenci sayısına göre ev kirasını belirlemek, senetle oturmaya zorlamak öğrencileri hem ekonomik hem de psikolojik olarak zorluyor.

Öğrencilerin ellerindeki paranın büyük bir kısmını barınmaya harcaması, beslenme problemini ortaya çıkarıyor. İhale usülü verilen kantin ve yemekhane işletmelerinde hem yemeğin kalitesi düşüyor, hem de fiyatı artıyor. Öğrenci ise böyle bir durumda çiğköfte, dürüm, tost gibi aperatif ürünlerine yöneliyor. Sürekli olarak bu şekilde beslenmenin zararları konusunda uzman görüşlerini dikkate almak gerekiyor.

Yerel yöneciler şehirlerinde öğrenci sayısının artmasını, esnafa da, ev sahiplerine de hareket getirmesi sebebiyle memnuniyetle karşılıyor ama öğrencilerin sosyal faaliyetleri için yeterli imkanlar sağlamıyorlar.

Geleceğimiz olan öğrencilerle biraz daha fazla empati yapmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.