AyFm 100.5
Canlı Dinle
  • 22 Haziran 2025, Pazar 10:10

Öğretmenliği değil, çıraklığını seçtiği mesleğinin son temsilcisi

ÖĞRETMENLİĞİ DEĞİL, ÇIRAKLIĞINI SEÇTİĞİ MESLEĞİNİN SON TEMSİLCİSİ ÖĞRETMEN OLMADI, SEMER USTASI OLDU

Giresun'da artık unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan semerciliğin son temsilcilerinden 74 yaşındaki Azmi Kenan Dikmen, öğretmenlik yerine çıraklığı tercih ederek başladığı meslek hayatında tam 60 yılı geride bıraktı. Zanaat aşkıyla ördüğü yaşam öyküsü, bugün hem kaybolan bir mesleğin hikâyesi hem de alın teriyle kazanılan helal lokmanın simgesi.

 

Öğretmenliği değil, çıraklığı seçti

Henüz 12 yaşındayken meslek yolculuğuna başlayan Azmi Kenan Dikmen'in, ilkokul yıllarında Samsun Ladik Öğretmen Okulu sınavını kazanmasına rağmen, onun tercihi çıraklık oldu. Semerci çıraklığını tercih ettiği için pişmanlık duymadığını anlatan Dikmen, "Öğretmen okuluna girecektim. O sırada ustam bir marangoz arıyordu. Beni tavsiye ettiler. İki gün çalıştım, işimi beğendi. 'Gel çırak ol' dedi. Ben de 'öğretmen okuluna gideceğim' dedim. O ise, 'bu mesleği öğren, öğretmen maaşından ne olur? Ben cumhurbaşkanı maaşı kazanıyorum' deyince, babamın da desteğiyle semerciliğe başladım. Kısa sürede yeteneğim ve ustamın ustalığıyla bu işi öğrendim. Usta iyi olursa çırak da iyi yetişir. Ben de 2 yıl süren çıraklığın ardından 14 yaşında kendi dükkanımı açtım. Genç yaşında başlayan bu yolculukta hiç pişman olmadım. Pişman değilim. Çünkü bu zanaattan para kazandık, 3 çocuk yetiştirdim" dedi.

 

Ulaşım gelişti, semercilik unutuldu

Yol ve ulaşımın gelişmesiyle mesleğin de sonunun geldiğini ifade eden Dikmen, "Mesleğe başladığım yıllarda semercilik gözde mesleklerden biriydi. Yol ve araçların gelişmediği yıllarda, köy hayatının temel yük taşıyıcıları atlar ve katırlardı. Ancak ulaşım imkanlarının gelişmesiyle birlikte, mesleğin sonu da yaklaşmaya başladı. Eskiden her kapıda bir hayvan vardı. Yol olmadığından herkes yükünü hayvanla taşırdı. Ama şimdi yollar yapıldı, araçlar çoğaldı. At, katır kalmayınca semercilik de bitti.

Bugün artık yılda sadece birkaç sipariş üzerine semer yapıp tamirat yapıyorum. Ben de emekli oldum. Tanıyan bilenler için yılda bir iki semer yapıyorum, hepsi bu kadar" diye konuştu.

 

"İyi semer ustanın imzasıdır"

İyi bir semerin nasıl olması gerektiğini anlatırken, mesleğinin inceliklerini kaydeden Dikmen, "Semer içi, göl kenarlarında yetişen hasır otundan yapılır. Ağacı gürgen olur. Deri tabakalar kullanılırdı. Ancak şimdi ne ot biçen kaldı, ne deri tabakacı. Hepsi birbirine bağlı üretimlerdi. Malzeme üretimi bitince semercilik de bitti. Semer sadece bir yük taşıma aracı değil, aynı zamanda hayvanın sağlığını ve dengesini doğrudan etkileyen önemli bir zanaat ürünü. Yanlış yapılmış bir semerin, hayvanın sırtına ve beline ciddi zararlar verebilir. İyi bir semer ustasının imzasını taşır" bilgisini paylaştı.

 

"Zanaatkarlıkta dürüstlük en büyük servet"

Meslekteki başarısının sırrını dürüstlük anlayışına bağlayan Dikmen, "Hangi işi yaparsan yap, dürüst yapacaksın. Malzemeden çalmayacaksın, müşteriyi kandırmayacaksın. Benim yaptığım semer 10 yıl dayanıyordu. Başkaları 2-3 yılda yıpranacak semer yapıyordu. Ama müşteri yine gelip beni buluyordu. Dürüstlük kazanır. Zanaat kültürünün en önemli değerlerinden biri olan ahilik geleneğine bağlı kalarak çalıştım. Ticaretin de temelinde dürüstlük var. Devletin bile memurları dürüst çalışırsa devlet kazanır, halkı zengin olur. Esnafı, zanaatkarı dürüst olursa devleti kazanır. Semercilik de yapsan devletini, milletini düşünen dürüst olmalıdır" ifadelerini kullandı.

 

Mesleğin son temsilcisi

Bugün artık semercilik mesleğini sürdüren kimse kalmadığını hüzünle dile getiren Giresun'un son semercisi Dikmen, "Yetiştirdiğim ustalar da mesleği bıraktı. Başka mesleklere yöneldiler ya da gurbete gittiler. Eskiden çıraklar yetişirdi. Bizim meslek zamana yenik düştü ama hala ihtiyaç duyulan mesleklerde de çırak bulunmuyor. Gençler masa başı iş istiyor, kimse zanaat öğrenmek istemiyor" şeklinde konuştu. (İHA)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.