AyFm 100.5
  • 15 Kasım 2025, Cumartesi 10:35

Buharkent’te vizyon belediyecilik

tvDEN ekranlarında Hazal Bayık’ın sunduğu Gündem Özel programına konuk olan Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, incirden jeotermale, spordan organize sanayiye uzanan yatırımları anlattı. Erol, hem tarımsal üretimi hem istihdamı hem de sosyal hayatı eş zamanlı büyüten bir modelle “örnek belediyecilik” yürütmeye çalıştıklarını vurguladı.

BUHARKENT'İN MARKASI: TAZE İNCİR FESTİVALİ

Programda ilk olarak bu yıl 18’incisi düzenlenen İncir Festivali ele alındı. Erol, festivalin temel amacının inciri hak ettiği değere kavuşturmak olduğunu anlatarak,

“İncir bizim için hem ekonomik hem de tanıtım açısından çok önemli bir değerdi, festivali bu değeri büyütmek için yaptık” dedi.

Festivallerin aynı zamanda vatandaşların kültürel ve sosyal olarak buluştuğu önemli organizasyonlar olduğunu belirten Başkan Erol, üç dört günlük bu etkinliklerle hem Buharkent’in adının duyulduğunu hem de üreticinin moral bulduğunu ifade etti.

Taze incirin bu yıl üreticinin yüzünü güldürdüğünü söyleyen Erol,

“Bu sene taze incir fiyatları gerçekten çok güzeldi, ortalamada 75 lira bandını gördük, Buharkent açısından taze incir yüz güldürdü” diye konuştu. Kuru incirde beklentinin altında kalındığını ancak Buharkent’te hasadın yüzde 70–80’inin taze olarak değerlendirildiğini, bu nedenle kaybın telafi edildiğini vurguladı.

SULAMA SEFERBERLİĞİ VE İLEK BAHÇELERİ

İncir tarımını sadece festivalle değil altyapı yatırımlarıyla da desteklediklerini anlatan Erol, 3 bin metrelik pompa sulama hattı inşa ettiklerini, incir bahçelerinin bulunduğu bölgelerdeki sulama sorununu çözmek için yıllar önce önemli adım attıklarını hatırlattı.

Buharkent’te Aydın’ın ilk yeraltı depolama projelerini hayata geçirdiklerini söyleyen Erol,

“Toplamda 4 bin dönüm araziyi damla sulama sistemine çevirdik, Cindere Barajı’ndan gelen kapalı devre sulama ve açtığımız kuyularla birlikte 10 bin dönüme yakın araziyi modern sulamayla buluşturmuş olacağız” dedi.

Bir diğer önemli adımın da ilek üretiminde atıldığını belirten Başkan, Valiliğin de desteğiyle 400 fidanlık kapama ilek bahçesi kurduklarını, Aydın’da bir kamu kurumuna ait ilk ilek bahçesinin Buharkent’te olduğunu söyledi.

“Şimdi 45 dönümlük ikinci ilek bahçesinin çalışmalarına başladık, inşallah Aydın’ın ilek ihtiyacını karşılayacak noktaya geleceğiz” ifadelerini kullandı.

KAPALI PAZAR YERİ VE KENT MEYDANI HAMLESİ

Erol, yıllarca “yılan hikâyesine dönen” kapalı pazar yeri projesinin tamamlanmasının kendileri için ayrı bir anlam taşıdığını vurguladı.

“Pazar yerini konuşmaya başlayalı 7–8 sene olmuştu, bürokratik engeller, okul arsası meselesi, borçlanma yetkisine muhalefetin destek vermemesi derken defalarca ihale yaptık, 8’inci ihalede ancak bitirebildik” diye anlattı.

85 milyon lira maliyetle üç katlı modern bir kapalı pazar yerine kavuştuklarını söyleyen Erol, Ağustos başında açılışı yapılan bu yapının değerinin özellikle kış aylarında daha iyi anlaşılacağını, esnafın yağmurdan ve çamurdan korunarak satış yapabildiğini ifade etti.

Pazarın meydandan taşınmasıyla birlikte kent meydanı için de alan açıldığını dile getiren Erol,

“Şimdi hedefimiz kente yakışan bir kent meydanı yapmak, kodlar alındı, taslak proje hazırlanıyor, yaz girmeden meydanı hizmete açmayı istiyoruz” dedi.

GÜNEŞ ENERJİSİ, KONUTLAR, TESİSLER: 100 MİLYONLUK HAMLE

Başkan Erol, Buharkent’te sadece tarım ve pazar alanlarına değil enerji ve sosyal tesislere de güçlü yatırımlar yaptıklarını anlattı. İkinci dönemlerinde güneş enerjisi santralini de hayata geçirdiklerini hatırlatarak,

“Yaklaşık 100 milyon liralık yatırımı bir yılda yaptık; güneş enerjisi santrali, kapalı pazar yeri, düğün salonu, konut projeleri… Parkları, küçük tesisleri, tadilatları işin içine bile katmıyorum” diye konuştu.

Bu yatırımların kişi başı bazda Aydın’daki birçok ilçenin çok üzerinde olduğunu vurgulayan Erol, nüfusu 13 bin 500 olan bir ilçede kişi başına düşen yatırım tutarının yaklaşık 7 bin lirayı bulduğunu aktardı.

ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ: BUHARKENT’İN KALDIRAÇ GÜCÜ

Programın en geniş bölümü Buharkent Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ve istihdam konusu oldu. Erol, göreve geldiklerinde ilçenin nüfusunun 12 bin 400 civarında olduğunu, daha önce ise düşüş yaşandığını hatırlatarak,

“Bugün 13 bin 500’leri gördük, ama asıl önemli olan Buharkent’te günlük yaşayan insan sayısının 20 bine yaklaşması, bunun ana sebebi de organize sanayi bölgesi” dedi.

Esnaf odası kayıtlarından örnek veren Erol,

“Biz geldiğimizde 350 civarında esnaf vardı, bugün 800’lere ulaştı, bu çok ciddi bir artış” diyerek OSB’nin dolaylı istihdam etkisini anlattı.

Şu anda OSB’de 22 yatırımcı bulunduğunu, bunların 7’sinin faaliyette olduğunu, yaklaşık 1000 kişinin çalıştığını söyleyen Başkan, Seval Kablo’nun 650–700 kişiyi istihdam ettiğini, tekstil ve kimya alanında da önemli firmaların devrede olduğunu belirtti.

“Bizim hedefimiz 8–10 yıl içinde 5 bin kişiye istihdam sağlamak” diye konuştu.

ARTIK SON AŞAMADA: OSB ARITMA TESİSİ

OSB’deki en stratejik projelerden birinin ortak atık su arıtma tesisi olduğunu vurgulayan Erol, bu tesis tamamlanmadan bazı fabrikaların tam kapasite faaliyete geçemediğini söyledi.

Kaanlar Peynir Fabrikası’nı örnek gösteren Erol,

“Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın da en modern peynir fabrikalarından biri Buharkent’te kuruluyor; arıtma tesisi olmadan devreye giremeyecek firmalar vardı, şimdi bir ay sonra arıtma tesisini tamamlamış olacağız” dedi.

Modern arıtma tesisiyle hem çevre kirliliğinin önüne geçileceğini hem de arıtılmış suyun sulama suyu olarak kullanılabileceğini belirten Erol, altyapı eksiklerinin büyük ölçüde tamamlanmasıyla birlikte yatırımcıların ruhsat ve inşaat süreçlerinin hızla başlayacağını, bu sayede OSB’de yapılaşmanın ivme kazanacağını ifade etti.

KAANLAR PEYNİR FABRİKASI VE 20 BİN ÜRETİCİYE UMUT

Başkan Erol, Kaanlar Peynir Fabrikası’nın sadece Buharkent değil, Aydın ve çevre iller için de kritik bir yatırım olduğunu vurguladı.

“Günlük 3 bin ton süt işleme kapasitesine sahip bir tesisten bahsediyoruz; 1000–1500 tonlar zaten rahat yakalanacak, ihtiyaç halinde 3 bin tona çıkabilecek bir yapı bu” dedi.

Bu fabrikanın Aydın’ın süt üretimine yetmeyeceğini, çevre illerden de süt çekileceğini söyleyen Erol,

“Yaklaşık 20 bin süt üreticisine dokunacak bir yatırım; süt fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar, pazar bulma sorunu, nakliye maliyetleri üreticiyi çok zorluyordu, Buharkent bu anlamda stratejik bir alım merkezi olacak” diye konuştu.

JEOTERMAL SERA BÖLGESİ: AYDIN’A ÖRNEK OLACAK PROJE

Programda en heyecan verici başlıklardan biri de jeotermal sera bölgesi oldu. Erol, 243 dönümlük taşlık ve mera vasfını yitirmiş bir alanı Jeotermal Sera Bölgesi’ne dönüştürmek için yoğun mesai harcadıklarını anlattı.

Zorlu Enerji ile yaptıkları anlaşma sayesinde jeotermal su kullanım hakkı üzerinden süreci yürüttüklerini belirten Erol, Tarım Bakanlığı nezdinde mera vasfından çıkarma ve imar planı çalışmalarını tamamladıklarını söyledi.

“İmar uygulaması sonrası 151 dönümlük net sera alanı oluştu, bu yer Milli Emlak’ın mülkiyetinde; fiyat ilk etapta çok yüksekti, bakanımızla yaptığımız görüşmede rakamı 20 milyon liraya düşürdük ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü üzerinden devri için talimat verildi” açıklamasını yaptı.

Fizibilite çalışmalarının tamamlandığını, suyun hangi noktadan alınacağına ilişkin teknik etütlerin bittiğini ifade eden Erol, projeyi Aydın Büyükşehir Belediyesi ile birlikte yürütme konusunda da mutabık kaldıklarını belirtti:

“Jeotermali toprakla buluşturacağız, tarımda kullanacağız; 151 dönümlük jeotermal seracılık alanı Aydın için örnek olacak, keşke 500 dönüm yerimiz olsaydı ama bu başlangıç bile çok kıymetli” dedi.

JEOTERMALE DAYALI ISITMA HAYALİ DEVAM EDİYOR

Doğalgazın Buharkent merkezine gelmesine rağmen jeotermal ısıtmadan vazgeçmediklerini söyleyen Erol, daha önce 5 bin konutluk jeotermal ısıtma projesi için yasal düzenleme beklentisi olduğunu hatırlattı.

“Savcılı ve Kızıldere köylerimiz jeotermal kaynaklara çok yakın, burayı jeotermalle ısıtmak istiyoruz, yasa değişmese bile Büyükşehir ile birlikte örnek bir proje olarak hayata geçirmeyi arzu ediyoruz” diyen Erol, jeotermalin yenilenebilir, milli ve sürdürülebilir bir kaynak olduğunun altını çizdi.

HALI SAHALAR, SPOR TESİSLERİ VE 150 SPORCU

Spor yatırımlarına da özel önem verdiklerini anlatan Erol, hemen her köyde en az bir halı saha bulunduğunu, Festek–Gelenbe bölgesinde ise resmi maçların oynanabildiği nizami ölçülerde büyük bir futbol sahası yaptıklarını söyledi.

Savcılı Mahallesi’nin iki bölgesinden biri için arazi satın alarak yeni halı saha yaptıklarını belirten Erol,

“Artık köylerimizde halı sahası olmayan neredeyse kalmadı, gençler spor yapacak alan bulmakta zorlanmıyor” dedi.

Buharkentspor’u Buharkent Belediyespor’a dönüştürerek kulübü belediyenin himayesine aldıklarını, kız voleybol ve basketbol takımlarıyla 150 sporcuyu bünyelerinde topladıklarını vurgulayan Erol,

“13 bin nüfuslu bir yerde kız voleybol ve basketbol takımı çıkarmak önemli; biz sporu sadece başarı için değil, çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için bir vesile olarak görüyoruz” sözleriyle bakış açısını anlattı.

U14 futbol takımının geçen sezon hiç maç kaybetmeden ve berabere bile kalmadan şampiyon olduğunu hatırlatan Erol, “2–3 sene sonra bu çocuklar A takımda oynayacak, belki büyük takımlara transfer olacaklar, bir yıldız da Buharkent’ten çıkacak” diye konuştu.

“ÖNCE İSTİHDAM, SONRA SOSYAL TESİSLER ANLAM KAZANIYOR”

Başkan Erol, yapılan yatırımlar arasında en çok organize sanayi bölgesiyle gurur duyduğunu özellikle vurguladı.

“Kütüphane de çok değerli, kent müzesi de öyle, millet bahçesi, yüzme havuzu, gençlik merkezi hepsi önemli ama insanın cebinde para yoksa, geleceğe güvenle bakamıyorsa bu tesislerin bir anlamı kalmıyor” dedi.

Gençlik merkezi, parklar, sosyal alanlar, millet bahçesi gibi yatırımların da ancak geçim sıkıntısı azaldığında kıymet kazandığını ifade eden Erol,

“Önce insanların işini, aşını temin etmemiz, işsizlik kaygısını azaltmamız gerekiyor; OSB bu yüzden benim için en kıymetli proje” sözleriyle öncelik sıralamasını anlattı.

AÇIK KAPI, AÇIK SOKAK: BAŞKAN–VATANDAŞ İLETİŞİMİ

Programda kişisel yönüne dair soruları da yanıtlayan Erol, başkanlığın kendisine en büyük kazancının halkla kurulan doğrudan bağ olduğunu söyledi.

“Benim kapım hiç kapanmadı, sadece Buharkent’ten değil dışarıdan gelen vatandaş da sorgusuz sualsiz odama girebildi” diyen Erol, akşamları da sık sık çarşı ve kahvehane ziyaretleri yaptığını, hafta sonları ise yoğun cemiyet temposu yaşadıklarını anlattı.

Bir gün yüzme havuzu tesisinde yaşlı bir teyzenin kendisine, “Biz ömrümüzde böyle bir ortamda çay içeceğimizi düşünmezdik, senin alnından öpmek lazım” dediğini aktaran Erol,

“İşte bu cümleler bütün yorgunluğumuzu unutturuyor, bize en büyük hediyeyi vatandaşımızın mutluluğu veriyor” diye konuştu.

SİYASETİN EN ZOR YANI: TEŞKİLATI DİRİ TUTMAK

Belediye başkanlığının sadece kurum yönetmekten ibaret olmadığını vurgulayan Erol, işin siyasi boyutunun zaman zaman daha zorlayıcı olduğunu ifade etti.

“Teşkilatı diri tutmak, birlik ve beraberliği sağlamak, alınganlıkları gidermek, hastalıkta, düğünde, cenazede yanında olmak çok önemli; başarı ancak böyle gelir” dedi.

AK Parti teşkilatıyla 11–12 yıllık birlikteliklerinde hep tek aday olarak seçimlere girdiğini hatırlatan Erol,

“Her seçimde partimizin ve ittifakın üzerinde oy aldım; bu da insanların kişiye bakarak oy verdiğini, güven unsurunun belirleyici olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

Yaklaşık 3–4 yıl önce yaptırdıkları ankette, “Mevcut başkanınıza güveniyor musunuz?” sorusuna “çok güveniyorum/güveniyorum” diyenlerin oranının yüzde 89 çıktığını anlatan Erol,

“Ben yüzde 60–70 oy almadım ama bana oy vermese bile insanlar güven duyuyor, bu bizim için çok kıymetli” dedi.

BUHARKENT HALKINA MESAJ VE ŞEHİTLERE RAHMET

Programın sonunda Buharkent halkına seslenen Mehmet Erol,

“12 yıldır hemşehrilerimizle birlikteyiz, verdiğimiz sözlerin arkasında durmaya çalıştık ve durmaya devam edeceğiz, buna kendileri şahittir” diyerek teşekkürlerini iletti.

Konuşmasının sonunda askeri kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan 20 askerimizi de unutmadı:

“Dün 20 şehidimiz vardı, Allah hepsine rahmet eylesin, mekânları cennet olsun, böyle acıları bir daha yaşatmasın” sözleriyle duygularını dile getirdi. (HAZEL BAYIK)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.